Yaşam >> Yeni Şafak Hayat


Taş plaktan çıkma bir ses


Link [2022-08-03 23:48:25]



Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, 1987 yılından bugüne Türk Müziği repertuvarındaki eserleri kendi usûl, makam ve tavırlarına bağlı kalarak icra ediyor ve yorumluyor. Yaklaşık 35 yıldır Türk Müziği’nin klasik saz, söz ve tasavvuf eserlerinin yanında, modern saz eserlerini de İstanbullularla buluşturan Topluluğun bir süredir yürüttüğü “Taş Plak” konserlerinin yeni durağı AKM olacak. Türk Müziği Topluluğu’nun 9 Ağustos’ta seslendireceği icralarla Cumhuriyet döneminin önde gelen bestekârlarının eserleri dinleyiciyle buluşacak.

TAKLİT ÇOK ÖNEMLİ

Topluluğun solisti 28 yaşındaki ses sanatçısı Şennur Dinleyen, Yeni Şafak’a Türk Müziği icrasını, kendisini nasıl geliştirdiğini, güzel bir sese sahip olmak için yetenek kadar eğitimin de önemli olduğunu anlattı.

Dinleyen’in internet ortamındaki kayıtlarına yorum yapanlar istisnasız şunu yazıyor: “Taş plaktan çıkma bir sesi var.” Özellikle babasıyla icra ettiği ‘Artık Ne Siyah Gözlerinin Gölgesi Kaldı’ eserindeki performansı, en iyi örneklerden birisi. Sesinde yeteneğin yanı sıra eğitimin de etkisi bulunan Dinleyen, “Sesimin rengi taş plak dönemi olarak anılan 1900’lü yılların başındaki sanatçılara benzetiliyor. O dönemi tam olarak yansıtmak istediğimizde ses renginin dışında kayıtları çok dinleyerek okuyuş tavırlarını tahlil edip taklit etmeye çalışıyorum. Taklit için var olan niteliklerin çalışarak geliştirilmesi diyebiliriz. Ses eğitimine ergenlik sonrası başlansa da eğitimin yaşı yoktur” diyor.KIRK YILDIR ENDİŞELENDİĞİMİZ KONU

Türk müziği icrasında genç temsilcilerin sayısı maalesef belirgin şekilde artmıyor. Yeni nesil Türk Müziği temsilcisi sanatçı, “Aslında bu konu bizim camiamızın son 40-50 yıldır endişelenip tartıştığı bir konu. Dinleyicimiz azaldıkça bu alanda çalışmalar yapan kişiler de azalıyor. Gençlere müziğimizi sevdirecek çalışmalarla kültürümüzü daha sonraki kuşaklara aktarmanın yollarını bulup, uygulamaya geçmeliyiz. Genç sanatçılar şüphesiz bu aktarımlarda sahadaki öncüler olacaktır” diyerek bu konudaki fikirlerini özetliyor.

MUSİKİ EĞİTİMİ EVDE BAŞLADIŞennur Dinleyen, lisede keman eğitimiyle başladığı müzik yolculuğunda Türk Müziği’ne yönelmesini TRT sanatçısı ve keman virtüözü olan babası Turay Dinleyen’in etkisine bağlıyor ve şunları söylüyor: “Keman eğitimime lisede başladım fakat musiki eğitimim aslında çok küçük yaşlarda evde başladı. Babam sayesinde ister istemez bir müzik terbiyesi içerisinde büyüdüm. Kulak dolgunluğum, musikiye olan aşkım, ailem, hocalarım ve arkadaşlarımın destekleriyle kendimi geliştirdim.”ENSTRÜMAN BİLMEK ŞART DEĞİL

Ses sanatçılarının icra yapabilmesi için enstrüman bilmek zorunda olmadığını söyleyen Dinleyen, enstrüman bilmenin sağladığı artıları ise şu sözlerle aktarıyor: “Enstrüman çalıyor olmam benim hem ses icracılığı hem genel olarak sanat alanında yolumu aydınlatıyor. Bilinen sanatçıların çoğu enstrüman çalmıyor ama bir enstrümanı yakından tanıyıp, onu icra hakimiyeti ve tekniğiyle hemen ayırt edebiliyor. Bir bestekâr için enstrüman bence olmazsa olmaz. Sazende olmak, bestekârlık ve ses icracılığı birbirinden farklı. Birinde gelişmiş olmanız diğerlerini de layığıyla yapacağınız anlamına gelmiyor.”

Türk müziğinikorolar besliyor

Türk müziğininyaşayan tek çınarı



Çok Okunanlar

2024-09-21 15:38:19