Son Dakika >> Gazete >> Yeni Şafak


Neden Stratcom’a ihtiyacımız var?


Link [2022-12-09 03:00:19]



Dr. Cavid Veliyev / Araştırmacı -Afrika Çalışmaları

2-3 Aralık 2022’de İstanbul’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından önemli bir uluslararası Stratcom (stratejik komünikasyon) Zirvesi yapıldı. Dünyanın beş kıtasından, 40 ülkesinden 4 bin katılımcının ve 50 panelistin katıldığı bu platform birçok ülkeden saygın iletişimcileri bir araya getirdi. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirvenin konusu “Belirsizlik Çağında Stratejik İletişim” idi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video aracılığı ile açılış konuşması yaptığı zirvenin düzenlenme nedenini, İletişim Başkanı Fahrettin Altun şöyle açıkladı: “Dünyanın birçok alanında belirsizlik hakim olsa da maalesef bu belirsizliği ortadan kaldıracak sistematik, planlı ve fonksiyonel öneriler bulunmamaktadır.”

HAKİKATİ KORUMAK

İstanbul’da düzenlenen bu zirvenin amacı dünyadaki belirsizliği ortadan kaldıracak tekliflerin ortaya konmasına katkı sağlamaktı. İngilizce post-truth olarak ifade edilen “hakikat sonrası” dünyada belirsizliği yaratan en önemli araçlardan biri dezenformasyondur ki, zirvenin en önemli konularından biri dezenformasyon ve onunla mücadele yolları idi. 13 Kasım’da yaşanan ve 6 kişinin ölümü ve 81 kişinin yaralanması ile sonuçlanan İstiklal Caddesi saldırılarında dünya basınından bazı “önemli” medya kurumlarının olayı yansıtma şekli ile, Türkiye’nin ne denli büyük bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu gördük. İşte bu zirve aslında dünyayı sadece kendi pencerelerinden şekillendirmeye çalışanlara karşı, dezenformasyona ağır şekilde maruz kalan ülkelere destek ve çözüm yollarının aranmasıydı. Bu nedenle de bu ülkelerin ciddi bir stratejik iletişime ihtiyacı olduğu zirveye iştirak eden birçok devlet adamı ve uzmanın ortak görüşü idi. Toplantıya iştirak eden bazı gazeteciler “dürüst gazeteciliğin olduğu yerde stratejik iletişime ihtiyaç olmadığını” bildirerek stratejik iletişime meydan okudular. Fakat zirvenin tam da dürüst gazeteciliğin olmaması veya bundan en çok mustarip olan toplumlara yol göstermek ve sesi olmak amacıyla düzenlendiğini söylemekte fayda var.

AZERBAYCAN ÖRNEĞİ

Stratejik iletişime ve bu tür zirvelere daha çok ihtiyaç duyulduğunu gösteren en önemli örneklerden biri 2020 yılında Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı idi. Bu savaş aslında sadece askeri cephede devam etmedi aynı zamanda iletişim cephesinde de kara propaganda, nefret söylemi ve dezenformasyonla mücadele şeklinde sürdü.

Azerbaycan topraklarında işgalin bitmesi için 30 yıl devam eden barış görüşmeleri bir sonuç vermemişti. Nihayetinde 2020 yılı 27 Eylül’de yapılan bir provokasyon sonucunda yeni bir savaş başladı. Ermenistan, Azerbaycan topraklarındaki işgali devam ettirebilmek için İkinci Karabağ Savaşı’nda farklı taktikler denedi. Buna dezenformasyon, siber saldırılar, sivil yerleşim yerleri ve stratejik enerji projelerine saldırmak da dahildi.

Ermenistan dezenformasyon açısından üç ana hedef belirledi: Kendi toplumu, Azerbaycan toplumu ve uluslararası toplum. Kendi ordusu hakkında ülke içinde 30 yıllık “kahraman” imajı yarattığı için cephedeki yenilgisini zor itiraf etti. Uluslararası topluma “kurban” mesajlarını verirken, kendi toplumuna zafer kazandığı mesajları verdi. Cephede sadece Azerbaycan’la değil uluslararası büyük güçlerle savaştığı mesajını verdi. Savaş sonunda yenildiğini anlayan Ermeni toplumu ağır bir psikolojik travma yaşadı.

Uluslararası topluma yönelik ise farklı hedeflere farklı dezenformasyon ve manipülasyon yapmaya çalıştı. Hristiyan dünyasına bu savaşın bir “Hristiyan-Müslüman savaşı”, liberal dünyaya “etnik azlığın devletin saldırısı altında olduğu”, İslam dünyasında özellikle Orta Doğu’da “Türk-Ermeni Savaşı” olduğu, Batı’da bu savaşın “Rusya destekli Azerbaycan-Türkiye saldırısı” olduğu ve Rusya’da ise bu saldırının aslında Rusya’nın bölgedeki çıkarlarını karşı olduğu algısını oluşturmaya çalıştı.

DEZENFORMASYON CEPHESİ

Tabii bunu yaparken de sosyal medya imkanlarından aktif şekilde faydalandı. Örneğin yapılan bir araştırmada savaş sırasında toplamda Azerbaycan karşıtı propaganda yapan toplam 70 bin 350 twitter hesabının 7 bin 764’nün 27-29 Eylül arasında savaşın ilk günlerinde açıldığı ve onların da uluslararası alanda algı yaratma mesajlarının yüzde 14.5’ini oluşturduğu ortaya çıktı. 23 Şubat 2021’de Twitter resmi açıklama yaparak Ermenistan hükumeti ile bağlantılı Azerbaycan’a karşı kara propaganda yapan sahte 35 hesabın kapatıldığını bildirdi.

Böylece saldırgan dezenformasyon, kara propaganda ve manipülasyon aracılığı ile işgali meşrulaştırmayı ve gerçekleri saklamayı amaçladı. Fakat Azerbaycan tarafı bu saldırılara karşı başarılı bir stratejik iletişim uyguladı. Özellikle Cumhurbaşkanı İlham Aliyev uluslararası basın kuruluşlarına 35’e yakın doğrudan röportaj verdi ve Ermenistan’ın oluşturmaya çalıştığı yanlış algıyı kırmayı basardı. Bunun da ötesinde, Azerbaycan ve Türkiye arasında kurulan medya platformu ve savaş sırasında Türk basınının Azerbaycan’ın haklı davasına verdiği destek uluslararası alanda oluşturulmaya çalışılan bu algıya karşı mücadelede başarılı örnekler ortaya koydu.

Sonuçta eğer Azerbaycan başarılı bir stratejik iletişim uygulamamış olsaydı bugün hâlâ bölgede işgal devam edecek, işgalci kendi hedeflerini korumuş ve onun manipülasyonu, dezenformasyonu ve kara propagandası başarıya ulaşmış olacaktı. İşte bu nedenle hakikati korumak, dezenformasyonla, kara propaganda ve manipülasyonla mücadele etmek için stratejik iletişime ihtiyaç vardır. İstanbul’da düzenlenen sonuncu Stratcom Zirvesi de bu nedenle önemlidir…



Çok Okunanlar

2024-11-07 09:36:39