Yaşam >> Yeni Şafak Hayat


Kültürel iktidar sanata zarar veriyor


Link [2022-02-01 00:11:08]



İlim Kültür Eğitim Vakfı (İLKE) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfi Sunar, Dr. Osman Ülker ve araştırmacı yazar Firdevs Bulut Kartal’ın kaleme aldığı, Geleceğin Türkiyesi Projesi’nin yedinci raporu olan “Geleceğin Türkiye’sinde Kültür Politikaları Raporu” açıklandı. Raporda, kültür endüstrisi içerisinde oldukça geniş yelpazedeki alanlara ait veriler var. Raporda dikkat çeken birçok noktayı Dr. Osman Ülker ve Prof. Dr. Lütfi Sunar hocayla konuştuk.

Kültür alanında her zaman ikili tartışmaların sürdüğünün altını çizen Ülker, Doğu-Batı, geleneksel çağdaş şeklinde yürüyen tartışmaların yanısıra, kültür iktidarı kavramının da kültür ve sanata zarar veren tartışmalar olduğunu söyledi. Ülker, “Geçmiş yıllarda Türk İslam sanatlarının modern Türkiye’yi temsil etmediği anlayışı yüzünden alan dışına itilmesi, tam olarak kültürel iktidar kurmaya yönelik bir çabanın ürünüydü ve bazı sanatlarımız bundan ciddi anlamda zarar gördü.

SİVİL TOPLUMA BIRAKILMALI

Öte yandan kendi içimizde bu tartışmayı yürütürken, küresel anlamda bir kültürel hegemonya tartışmasını ıskalamış oluyoruz. Kültürel iktidar olmak için çabalamak yerine, bir kültürel iktidar varsa bu yıkılmalı ve sivil topluma bırakılmalı” diye öneride bulundu.

BATI MERKEZCİLİKTEN KURTULMAK GEREK

Özellikle son yirmi yılda Kültür Bakanlığı’nın sektörle daha iyi ilişkiler kurduğu ve daha güçlü bir ilerlemenin kaydedildiği vurgulanan raporda, “Din bağımlısı hükumetlere rağmen 70 senedir tiyatro yapıyoruz” diyen Cihat Tamer’in sözünün aksine tiyatro, sinema, opera ve baleye ayrılan bütçenin tüm diğer alanlara ayrılan bütçenin çok üstünde olduğu açıklandı.

Türkiye’deki yabancı ülkelerin kültürel aktivitelerinin de incelendiği raporda, son on yılda Türk İslam sanatlarının altın çağını yaşadığı belirtildi. İlki 2018 yılında yapılan ikincisi de şu an yapılmakta olan Yeditepe Bienali ile birlikte Türkiye İslam sanatlarında küresel bir merkez olma potansiyelini dünyaya gösterdiğini belirten Ülker, “Türkiye’de özellikle uluslararası büyük çaplı festivaller ve bienallerin Batı merkezli yapılması ve sadece batıdan sanatçıların getirtilmesi büyük problem. Bu festival ve bienallerin daha küresel hale gelmesiyle birlikte bu Batı merkezcilik düşüncesinden kurtulduğumuz zaman kendimizi bambaşka bir alana ve çeşitliliğe açmış oluruz” ifadelerini kullandı.

Geleneksel kültürün kaybı telafi edilmeliKafa karışıklığının bol olduğu kültür ve sanat alanında bu düzeyde ilk ve tek rapor olduğunu söyleyen Prof. Dr. Lütfi Sunar, “Kültür alanıyla ilgili bütüncül stratejiye ve kültür politikalarına ihtiyaç var. Sadece seyirci, çıktı, bütçe ya da ciro değildir kültür. Aynı zamanda toplumun kimliğine dair bir içerik üretiyorsunuz, toplumun dünya üzerinde kapladığı alana, perspektifine, varlığına dair de bir boyutu var bu işin. 70 yıl boyunca kültür alanından dışlanmış geleneksel kültür dünyasının bu kaybının telafi edilmesi gerekiyor öncelikle. Ama telafi edilirken tutucu, muhafazakâr değil yeni, yaratıcı ve dünyaya içerik sunacak şekilde bir yol izlenmeli. Ayrıca kültürün gündelik politik tartışmaların meze konusu yapılmasının ötesinde dönüştürücü iş ve icraatler gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Küresel kültürelhegemonyayakafa tutmak

Kültür için kapı aralandı



Çok Okunanlar

2024-09-23 10:32:19