Muristek
Çocukların kitaba, okumaya, tiyatroya ve daha birçok şeye ilgilerini canlı tutmak için görselliğin önemi artık yadsınamaz. İşte bu amaçla yola çıkan illüstratör Halime Nur Sevim, hem dijital hem de sulu boya çizimleriyle çocukların hayal dünyasını süslerken, yetişkinlerin de yüzünü gülümsetiyor. Takipçilerinin eserlerine “terapi gibi geliyor” yorumunu yaptığını aktaran Sevim’le çalışmalarını ve çizerlik serüvenini konuştuk.
Yaklaşık dokuz yıldır çocuk kitaplarına illüstrasyonlar yapan Nur Sevim, çizime çocuk yaşta annesinin teşvikiyle başlamış. Bugüne kadar on beşe yakın kitaba katkı veren çizerin kültürümüzle ve İstanbul’la ilgili çalışmaları ağırlıkta. Sevim, çizerliğe olan ilgisini, “Annem, kardeşlerimle aramızda çizim yarışması yapar, elimize verdiği kalemlerle onu çizmemizi isterdi. Erkek kardeşim hariç herkes çizimi sürdürdü. Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı okusam da çizim çalışmalarım devam etti. Derste, molada her zaman resim çizerdim. Çocuk illüstrasyona 2013’te başladım. İlk çizimi Bestami Yazgan’ın kitabına yaptım. Çalışmalarımı gören yayınevleri, çizim istemeye başladı” diyerek özetliyor.
BİRAZ GÜLÜMSEME BİRAZ HÜZÜNSanatçının her zaman ilhama açık olduğunu söyleyen Halime Nur Sevim, şunları dile getiriyor: “İlham bazen bir fotoğraf karesi, bazen bir şarkı bazen de bir türkü ya da izlediğim bir film. Bazen yolda yürürken karşılaştığım bir insan. Hayatın her anı bana ilham verebiliyor. Metroda yürürken, durakta beklerken… O yüzden hayatın kendisi.” Çizerin dijitaldeki karakterleri, gördüğü fotoğrafın ona hissettirdikleriyle ortaya çıkıyor. Sevdiği fotoğraf sanatçılarının izniyle çalışma yaptığını söyleyen Sevim, “Sulu boya çalışmalarını genelde çocuk kitapları için yapsam da yayınevleri kimi zaman dijital isteyebiliyor. Dijital olanları da tablette çiziyor, sonra arka plan fotoğrafı ekliyorum. Mesela şehir hatları vapuru fotoğrafı görüyorum, aklıma kitap okuyan bir çocuk geliyor, çiziyorum. Karakterlerin yüz ifadelerinin iyi hissettirmesine dikkat ediyorum. Gülümsemelerinin arkasında biraz hüzün oluyor. İçimiz de biraz böyle. Bunu seviyorum, nedeni de edebiyat galiba” diye konuşuyor. Terapi gibi geliyorHerkesin ifade biçiminin farklı olduğunu söyleyen Sevim, insanların çizimlerinden mutlu olmasının kendisini de mutlu ettiğini dile getiriyor. Çizer Sevim “Hayatta, yorucu ve kötü şeyler oluyor. İyi şeyleri çoğaltmak adına çizim yapıyorum. Sezai Karakoç’un çok güzel bir sözü var. ‘Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz’ diye. Kendimce iyiliği yaymaya çalışıyorum. İnsanlar, bana çizimlerime baktıklarında mutlu olduklarını, terapi gibi geldiğini söylüyor, mutlu oluyorum” diyor.
Galeri: Üniversiteli öğrenciler yaptı: Türkiye'de ürettiler tamamen yerli ve milli