Yaşam >> Yeni Şafak Hayat


İstanbul klarnetin ve müziğin dünya başkenti


Link [2022-07-02 23:44:29]



Sanatçı Yom, İstanbul’a 2. kez geliyor. İstanbul’u müziğin ve klarnetin dünya başkenti olarak gören sanatçı, Hüsnü Şenlendirici ile de birlikte çalmak istediğini söylüyor. Konser öncesi müziğinden yaşam felsefesine kadar klarnet virtüözü Yom ile derin bir sohbet ettik.

Klarnetinizi çok farklı kullanıyorsunuz. Bir klarnetin verdiği sesten ve duygudan çok daha ötesini hissettiriyorsunuz. Aranızda nasıl bir ilişki var?

Bana göre klarnet, sadece müzik enstrümanı değil, hayatımda önemli birçok insanla ilgili gerçek bir tutkudur. Büyükbabam Fransa’nın kuzeyinde klarnetçiydi. Ben de 5 yaşında enstrümanı çalmaya başladım. Geleneksel Yahudi müziği annemin kökenleriyle doğrudan ilişkilidir. Klezmer adı verilen müzik tarzında klarnet çok önemlidir ve insan sesi kadar çok etkileyici olmalıdır. Bu müziği artık geleneksel tarzında çalmasam da, bu duygunun gerekliliğine ve bu “ses olarak klarnet” olayına hâlâ bağlıyım.

Farklı dil, din ve ırkları tek enstrüman ile harmanlayıp müziğinizi yapıyorsunuz. Bu felsefeye nasıl ulaştınız?

Müziği dinleyerek ve çeşitli kökenleri olan bir sürü insanlarla tanışarak, coğrafi sınırların sanal olduğunu ve sadece zihnimizde var olduğunu anladım. Müzik gerçekten tanışmak ve birbirini tanımak için evrensel bir dildir. Bu felsefe diğer yerel müzikler ve geleneklerle (hatta Türk etkisi çok fazla) buluşup harmanlanarak yapılan Klezmer müziğiyle ilgilidir.

Müziğin dünyaya yayılmış bir ruh olduğuna inanıyorsunuz. Bu ruhu neden klarnet ile hissediyorsunuz?

Klarnetimi diğer enstrümanlardan daha çok çalmayı sevmemin sebebi ifade tarzımın olması ve duygularımı kelimelerden daha iyi ifade etmemdir. Fakat enstrümanlara yönlendirilen enerji doğru ise, bütün enstrümanların maneviyatını ifade edebileceğini düşünüyorum.

ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM

Salgında stüdyoya kapandınız ve çıkmadınız. Her şey bittiğinde nasıl bir kimlik ile çıktınız?

Eskisinden daha da delirdim! Ama aynı zamanda, pek çok şey öğrendim ve müziği farklı bir şekilde çalışmaya başladım, daha çok kendim için çalıştım. Kapanmanın üçüncü gününde çocuğum doğdu. Hayatım o kadar değişti ki daha önce nasıl olduğunu bile hatırlamıyorum. Bu süreçte kendim için çalabildiğim klarneti, polifonik enstrümana dönüştürmeye başladım. Bu çalışmanın bazı kısımları festival için vereceğim konserde yer alacak.

İstanbul Caz Festivali kapsamında Türkiye'ye geliyorsunuz. İlk ziyaretiniz mi?

İstanbul’a ikinci kez geliyorum. On sene önce geleneksel Klezmer müziğini hâlâ çalarken geldim ve harika bir deneyim yaşadım! İstanbul’u ve klarnetin dünya başkentini benim için temsil etmesi gerçeğini seviyorum. Klarnetin sesini her yerde duyduğumu hatırlıyorum, hatta eve getirdiğim bir klarnet bile aldım. Son on yılda benim için çok önemli bir etki haline gelen ve ruhuma o kadar derinden dokunan bu muhteşem Türk klarnet tarzını dinleyerek o kadar çok zaman geçirdim ki, kendimden bir parça gibi hissediyorum.

ŞENLENDİRİCİ İLE ÇALMAK HAYALİM

2012 yine İstanbul Caz festivalinde Marcus Miller ile Türkiye’nin en büyük klarnet sanatçılarından Hüsnü Şenlendirici sahne almıştı. Birlikte çalmak ister misiniz?

Tabi ki, Hüsnü Şenlendirici’yi ve müziğini biliyorum. Taksim Trio’nun tüm dünyada en sevdiğim gruplardan biri olduğunu da söyleyebilirim. Umarım günlerden birinde onunla karşılaşıp birlikte klarnet çalma hayalim gerçekleşir.

Bir bilgiye göre çok fazla Fransa’nın dışına çıkmak istemiyor ve turnelere katılmak istemiyorsunuz. Daha az kitle ile yolunuza devam etmek istiyorsunuz. Bu bilgi doğru mu?

Şu ana kadar 25 yılda çok tur yaptım, turneleri seviyorum ama çocuk sahibi olduktan ve ailemle kırsal kesime yerleştikten sonra, sürekli trende ve uçakta olmaktansa müzik yapıp beste yapmayı önemli görüyorum. Yine de seyircilerle buluşmayı ve gerçek müzikal çıplak gerçeği insanların önünde vermeyi başardığımı hissettiğim inanılmaz enerjiyi seviyorum.

Aile kökenleriniz müziğinize yansıyor mu?

Annemin ailesi Doğu Avrupa’nın Transilvanya bölgesinden gelen Yahudi kökenli insanlar oldukları için onların kültürü ve tarihi benim için çok önemlidir ve genelde sevdiğim müzik bu kökenlere dayanır. Müzik dinlemeye küçük bir çocukken geleneksel Yahudi müziğini dinleyerek başladım. Sanat, buluş, kompozisyon ve insanlarla iş birliği konusunda bir köken seçimi yoktur. Sadece enerji, duygu ve son olarak en farklı insanlarla bile sevgiyi inşa etme meselesi vardır.

TÜRK KÖKENLİ HİSSEDİYORUM

Spotify’dan sizi en çok İstanbul’dan dinlemişler bunun aile bağlarınız ile ilgisi olabilir mi? Seferad kökleriniz İstanbul’a dayanıyor mu?

İstanbulluların Spotify’dan beni çok dinlemeleri inanılmaz bir sürpriz ve büyük bir onurdu. Çünkü İstanbul’u gerçekten dünyanın, klarnetin ve müziğin başkenti olarak görüyorum. Türk kökenli değilim ancak öyle olduğumu hissediyorum. Herhalde bu yüzden Türk klarnetine olan sevgim ve kendi müziğim üzerindeki etkisini İstanbullular doğrudan kalplerinde hissetti.

Düet yapmaya geliyorum

Bizler çok heyecanlıyız sizi dinleyeceğimiz için. Sizi dinlemeye gelenler nasıl bir sahne izleyecek?

Son albüm Celebration’ın piyanisti ve sevgili dostum Leo Jassef ile İstanbul Caz Festivali’ne, elektronik etkiler olmadan sadece düet yapmaya geleceğim. Albümün farklı parçalarından çalacağız. Ancak daha mistik bir şekilde, daha büyük bir müzik parçasını da yeniden değerlendirileceğiz. Hepimizi farklı ruh hallerine, farklı duygulara, mutlak tatlılıktan aşırı heyecana, tamamen askıya alınmış meditatif parçalardan çılgın, histerik, ritmik doruklara taşıyacak bir tür müzik meditasyonunu dinleyicilere sunacağız.

Kısa’dan Hisse festival



Çok Okunanlar

2024-09-21 08:25:42