M. MÜMTAZ YILMAZ
Halil İnalcık, 1972’de Chicago Üniversitesi’nde Osmanlı tarihi dersleri vermek için Amerika’ya gitmeden önce 30 yıl boyunca Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmıştı. Yakınlarda yayınlanan Milli Mücadele Tarihi’nin serüveni de tâ o yıllara dayanıyor.
İnalcık, zaten DTCF’nin ilk öğrencilerindendi. 1935’te Balıkesir Necatibey Muallim Mektebi’nden mezuniyetinin ardından TBMM üyesi Prof. Sadri Maksudi Arsal’ın teşvikiyle sınava girerek fakültenin 40 yatılı öğrencisinden biri oldu. Atatürk’ün emriyle kurulan bu yeni fakültenin amacı İnalcık’a göre “Anadolu Hitit (o zaman önerilen adıyla Eti) medeniyetini o zaman hız verilen arkeoloji ve dil alanlarına derinliğine araştırmak, Mezopotamya medeniyeti ile bağlantısı çivi yazılı belgelerden ortaya çıkarmak, yayın yapmaktı”. Bu maksatla Sümerce, Hititçe, Latince ile beraber arkeoloji ve antropoloji bölümlerine öncelik verilmişti. “Ata’nın Osmanlılara olumsuz bakışı bilinmekle beraber” diyor İnalcık, “fakülte öğretim planında Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu tarihleri gözardı edilemezdi”. Bundan dolayı da Orta Asya Türk tarihi için Şemseddin Günaltay, Orta Çağ için Fuad Köprülü, Yeniçağ için Muzaffer Göker (sonraları E. Z. Karal) kürsüleri kurulmuştu.
MİLLİ MÜCADELE’NİN YOL HARİTASISadri Maksudi Arsal’ın Sinoloji Bölümü’ne girme teklifini reddeden İnalcık, Tarih Bölümü’nde okumayı tercih etti ve bilhassa Osmanlı Tarihi alanına yoğunlaştı. Çünkü ünlü tarihçiye göre Osmanlı Devleti’nin genel tarihi Batı’da bir siyaset ve savaşlar tarihi olarak yazılmış, kurumlar, hukuk ve medeniyet tarihi ihmal edilmişti. Üstelik zengin Osmanlı arşivleri de hakkıyla kullanılmıyordu. Ayrıca II. Dünya Savaşı sonrası sosyal-ekonomik sorunları tarihin temel araştırma konusu olarak ele alan yeni tarihçiliği izlemek gerekliydi. O da bütün akademik hayatında bu doğrultuda çalışacaktı.
1942’de “Tanzimat ve Bulgar Meselesi” adlı doktora tezini yazan İnalcık DTCF’deki hocalık görevlerinin yanında 1956’da aynı üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde idare tarihi ve inkılap tarihi dersleri vermeye başladı. İşte elimizdeki Milli Mücadele Tarihi, İnalcık’ın 1972’ye kadar verdiği inkılap tarihi derslerinin notlarından oluşuyor.
Kitap 1908’deki II. Meşrutiyet’in ilanı süreciyle açılıyor. Çünkü İnalcık’a göre inkılap tarihini bir bütün olarak kavramak için en doğru yol budur. II. Meşrutiyet’ten 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’ne kadar geçen zamanı ‘kuşbakışı’ inceledikten sonra yazar Milli Mücadele’yi yeni bir boyuta taşıyan 16 Mart 1920’deki İstanbul’un işgaline önemli bir yer ayırıyor. Erzurum ve Sivas kongreleri, Ankara’daki meclisin açılışı, Atatürk liderliğindeki Türk ordusunun cephelerde kazandığı başarıları ve milli egemenliğe giden yol haritasını ana hatlarıyla ortaya koyuyor.
Türkiye’nin milli egemenlik tarihine dair tek bir kitap okumak istiyorsanız Osmanlı tarihinin çeşitli alanlarında derinlikli araştırmalarıyla tanıdığımız Halil İnalcık’ın Milli Mücadele Tarihi’ni okumalısınız.
2024-11-09 04:58:58