Ünlü yönetmen Mahsun Kırmızıgül üç yıl aradan sonra, 1990-1993 yılları arasında yaşanmış gerçek bir hikâye olan “Prestij Meselesi” filmi ile beyaz perdeye geri dönüş yapıyor. Televizyon, müzik, sahne, gösteri dünyasının görünmeyen gerçek yüzünü anlatacak olan filmin senaryosunu, o pırıltılı dünyayı yaşayan ve aynı zamanda karakterlerden biri olan senarist Mahsun Kırmızıgül yazdı. Yönetmen koltuğuna da Kırmızıgül’ün oturduğu film, bir döneme damgasını vuran müzik yapımcısı Hilmi Topaloğlu’nun Anadolu’nun dört bir yanından bulduğu yetenekli genç müzisyenleri keşfetmesini ele alıyor. Filmin çekimleri ise geçtiğimiz günlerde tamamlandı. 1990’larda Türk müzik sektörüne damga vuran Prestij Müzik ailesinin doğuşu ve yükselişinin anlatıldığı film, Türkiye’nin dönemsel geçmişine de ışık tutacak. Filmde, 1990’lardan bugüne Özcan Deniz, Haluk Levent ve Mahsun Kırmızıgül’ün de aralarında bulunduğu sanatçıların mesleklerine olan tutkuları ve hayat mücadeleleri anlatılacak. Oyuncuları arasında Mahmut Kırmızıgül, Onur Gözeten, Ali Erkin, Melisa Döngel, Engin Hepileri, Yiğit Kalkavan, Eser Yenenler ile Necmi Yapıcı’nın da yer aldığı film, 3 Şubat’ta sinemaseverlerle buluşacak. Filmin, Türkiye’nin yanı sıra farklı ülkelerde de gösterilmesi planlanıyor. Biz de Haluk Levent, Özcan Deniz ve Mahsun Kırmızıgül’ün starlığa uzanan öykülerinin işlendiği yapımın gerçekleştiği eski Prestij Müzik binasında Mahsun Kırmızgül ve filmde babasının gençliğini canlandıran Mahmut Kırmızıgül ile bir araya geldik.
Şöhret merdivenlerinin olduğu Unkapanı’nı izleyeceklerFilmin yönetmen ve senarist koltuğunda oturan Mahsun Kırmızıgül, filmin 5-6 yıldır düşündüğü bir proje olduğunu belirterek, “Bu filmi dostlar arasında anlatıyordum, insanlar da hikâyeyi çok seviyorlardı çünkü gerçek ve samimi bir hikâyeydi. Gerçek bir hikâye olduğu için de çok zorlanmadık” ifadelerini kullanıyor. Prestij Müzik binasının kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Kırmızıgül, “Biraz önce Prestij Müzik binasından içeriye girerken aklıma Prestij Müzik ailesinin ödül törenlerine gittiğimiz günleri hatırladım. Bu binanın yapımında çok emeğim var. İçinde çok kısa bir süre oturduk, Prestij Müzik olarak çalıştık. Türkiye’nin ilk akıllı binasıydı. Bugün burada çekimimiz olacak. Çok özel bir yer” açıklamasını yapıyor. Prestij Meselesi filminin kendisi için ayrı bir yeri olduğunu belirten Kırmızıgül, “Bu film benim için çok özel bir film, bu bir otobiyografi filmi. Hem benim yaşantımdan hem de sevdiğim dostlarımın yaşantısından kesitler var. En önemlisi de ülkenin dört bir yanından bizleri bulan, bizlerle yol yürüyen bir yıldız avcısının Hilmi Topaloğlu’nun hayatını anlatıyor. Biz ona çok şey borçluyuz. Onunla tanışmamız ve yan yana gelmemiz tamamen kader” şeklinde dile getiriyor.
Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda dokuz yılının geçtiğini söyleyen Kırmızıgül, “Hilmi Topaloğlu ile Unkapanı’nda basamaklarda tanıştım. O günü hayatımın sonuna kadar unutmayacağım. Tüm umudumu kaybettiğim gün tanışmıştım onunla. O beni o basamaklarda durdurup ‘Sen Mahsun Kırmızıgül müsün?’ diye sorup, ‘Sen starsın’ demişti. Bugün bu filmi, o iki kelime için yaptım” şeklinde dile getiriyor. Dönemin müzik yaşantısının çok farklı olduğunu anlatan Kırmızıgül, filmde insanların Unkapanı’nı çok farklı göreceklerini anlatıyor. “Birçok filmde Unkapanı’nı gördüm ama yıllarca gittiğim için, her basamağını bildiğim için izleyiciler gerçek bir Unkapını’nı izleyecek. Müzik dünyasının kalbinin attığı Unkapanı nasıldı bunu görecekler. İnsanların umut aramaya geldiği, şöhret merdivenlerini tırmandığı bir yer olan Unkapanı’nı görecekler” diyor.
Babamın gençliğini canlandırmak farklı bir deneyimFilmde babası Mahsun Kırmızıgül’ün gençliğini canlandıran Mahmut Kırmızıgül, “Altı ay kadar önce oyuncu değildim, bunun için baya bir çalışmam gerekti” diyerek ilk oyunculuk deneyiminin heyecanlı olduğunu belirtiyor. Kırmızıgül, kamera önünün kamera arkasına göre çok farklı olduğunu dile getirerek, “Babamın filmlerinde ben hep daha önce kamera arkasındaydım. Babamın filmlerinde ona sette yardımcı oluyordum. İlk defa kamera önüne geçmek, özellikle babamı canlandırmak benim için farklı ve güzel bir deneyim oldu” diyor. Babasıyla ortak noktalarının da olduğunu ifade edinen Kırmızıgül, “Mahsun karakteri çok hırslı bir karakter. Aslında babam ama dışarıdan bir gözle bakmak zorundayım. Filmde maalesef onun yaşadığı zorlukları yaşamak zorundaydım. Mahsun’un yılmaması ondan bana da geçen bir şey. Ben de hep bir şeyi çok kafama takarım ve başarmaya çalışırım. Mahsun da öyle bir karakter” şeklinde dile getiriyor.
“Zorlandığınız bir sahne oldu mu?” sorumuzu ise Kırmızıgül, “Hem babam, hem yönetmenim hem de onu oynuyorum. İlk sahnede özellikle, ilk kamerayı koyduklarında önce ister istemez heyecanlanıyorsunuz. Bu işin de doğasında var. Mahsun karakteri, elini kolunu nereye koyacağını bilmeyen, 90’ların başında bir karakter. Ama babamla, Mahsun Kırmızgül’le ortak noktalarımızın, bir benzerliğimizin olması işe yaradı. O yüzden çok zorlanmadım” şeklinde yanıtlıyor.
Sinemamıza öğretmen olanlar
2024-11-05 19:44:29