Yaşam >> Yeni Şafak Hayat


Bir metni çizimlerle anlatmak daha keyifli


Link [2022-12-03 06:52:20]



ZEYNEP TUBA KESİMLİ

-Resimli çocuk kitaplarında çizimler okura kimi zaman metinden çok daha fazla şey anlatabiliyor. Hem yazar hem çizer olarak bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz? Bazen çizer bazen yazar yönünüzün ağır bastığı, birinin diğeriyle rekabete girdiği durumlar oluyor mu?

Kitaplarda yaş grubu küçülüp resim sayısı arttıkça çizer yönüm daha fazla müdahale etmek istiyor. Okuduğum bir metni çizimlerle anlatmak, kelimelerle anlatmaktan daha keyifli, açık ve net olduğu için çizerliği daha çok tercih ediyorum. Elbette kelimelerin yeri ayrı, onlar kıskanmasın ama insanın var oluşundan bu yana ilk iletişim aktarımı ‘çizim’ olduğu için benim de ilkel genlerim çizimde daha rekabetçi sanırım. Çocukların da uzun kelimelerle bir konuyu özümsemeleri daha zor. Kendi yazdığım metni olabildiğince seyreltip o kelimeleri çizime çevirdiğimde beni daha iyi anlayıp, detayları daha dikkatli incelediklerini fark ediyorum. Bir sınıf ortamını çizimle detaylandırarak anlatmak veya uzun ve tasvirli kelimelerle anlatmak kıyaslanınca, çizim avantajlı.

-Son kitabınız Hacker Nine’de okuyucu, hitap ettiği yaş grubunun çok aşina olduğu oyun kavramlarla dijital bir maceraya çıkıyor. “Karakterlerimi çevremdeki insanlardan ilham alarak oluşturuyorum.” diyorsunuz. Hacker Nine’nin ilhamı kim?

Sanırım ilk defa bir karakterimi kendimden ilham almış olabilirim. Bilgisayar programcılığı mezunuyum ve hayatım hem yazma hem çizme işini bilgisayar başında yapmakla geçtiği için yaşlanınca da nasıl olabileceğimi düşünmüştüm. Çocuklarla da ortak yönüm sanırım “Bilgisayara biraz ara ver, gözlerini dinlendir” cümlesini sık sık kendime hatırlatmam olabilir. Bu yüzden hacker bir nine fikri bana çok ilham verdi.

-Yazı serüveninizde, çocuklarınızın ihtiyaçlarına göre, yaşlarıyla bağlantılı olarak kitaplar kaleme aldığınızı söylüyorsunuz. Teknolojinin doğru kullanımına değinen Hacker Nine de böyle bir gözlemin ürünü mü?

Hem kendi çocuklarım hem eğitim verdiğim, fuarlarda imza günlerinde, hayatın içinde karşılaştığım her çocuk benim gözlem alanım. Neler izliyorlar, neler okuyorlar, neler oynuyorlar? Hangi alanda yol göstermeme ihtiyaçları var, nasıl fayda sağlayabilirim, nasıl onlara ulaşabilirim soruları hep kafamın içinde dönüyor. Eğer dinozorlar zamanında yaşayan ilkel insanlar olsaydık, bir yazar olarak muhtemelen çocuklara ‘dinozorları nasıl eğitirsin, dinozor yumurtası nasıl pişirilir?’ konulu yaprak kitaplar hazırlardım. Çünkü ihtiyaç oydu. Ama şu zamanda çocuklarımıza oyunların, bilgisayarın, internetin doğru kullanımını anlatmak için onların seveceği karakterle dijital konulu bir kitapla sesleniyorum. Doğruyu göstermek ve örnek olmak için bizler daha çok var olmalıyız ki, çocuklarımızı korktuğumuz dijital karanlık dünyanın içinde savunmasız ve yalnız bırakmayalım. Kendi yetiştirdiğimiz iyi hackerlar, oyuncular, programcılar, kodlamacılar olmalı ki çocuklarımız karanlık hackerların, kötü emelli programcıların programladıkları oyunları oynamasın, çizgi filmleri izlemesin. İyi alternatifi sunmak için her mecrada güvenli alanlar oluşturmalıyız.

-Sizin severek okuduğunuz çocuk kitapları neler?

Ben fantastik ve bilim kurgu kitaplarını çok severim. Okul öncesinde illüstrasyonlarını inceleyip ilham aldığım büyük bir kütüphanem var. Ünlü illüstratörlerin kitaplarını çizimleri için tercih ediyorum. Çocuklarla çizimlerini, tekniklerini inceliyoruz. Ama çocuk edebiyatı alanında sayısız eser var. Ama en sevdiklerimin başında Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Narnia Serisi, Jules Verne kitapları, Şeker Portakalı, Küçük Prens geliyor.



Çok Okunanlar

2024-11-05 19:46:02