Yerel >> Yalova Çizgi - Akkent Gazetesi


SİYASETTE KİBARLIĞI ÖZLEDİK


Link [2022-02-09 11:19:14]



Yeni nesil siyasetin dili değişiyor herkesin bu değişime ayak uydurması şart,

Ve eminim ki bu değişim bizi aydınlığa götürecek olan yol,

Gençlerin görev ve sorumluluklarını bilmesi önemli,

Tabi burada siyaset büyüklerine de görevler düşüyor.

Takkıyye yapmadan, sevgiyle, iyi niyetle gençlere yaklaşmaları şart,

Gençler; her zaman saygıyla, iyi niyetli tecrübe sahibi büyüklerini dinlemeye hazır,

Zaten tecrübe ve bilgi aktarımı insanlığın gelişimi için büyük önem arz ediyor.

Yaşıtlarım oy kullanmaya başladığından beri iktidar değişmedi, yönetenlerin yılları arttıkça hoşgörüsü de ters oranla azaldı, mizah dergilerinin çoğu kapandı, televizyonlarda siyasi eleştiri yapan tiyatro programları kalmadı, siyaset tartışılan programların içerikleri değişti, derken yeni bir siyasi dil oturdu.

Benim düşüncem bu siyaset dili başlarda toplumun bir kesiminde karşılık bulmuş olsa da, çok içselleştirilmedi. Özellikle Y ve Z kuşağı bu dilden artık bıkmış durumda.

Aslında en çok yara alan da bu kuşaklar oldu,

Geçmişten günümüze kısmen düzenini kurmuşlar için hayatla ilgili kaygılar biraz daha az olabilir,

Fakta bu düzende büyüyenler için, eğitim sistemi ve ekonomik sıkıntıların beraberinde getirdiği, İş bulma zorluğu,

Ev ve araba almanın neredeyse imkânsızlaşması kaygılarının büyümesine neden olan büyük sorunlar haline geldi.

Bir de emeklilikleri var ki içler acısı, bildiğiniz gibi emekli maaş katsayısı git gide düşüyor, böyle giderse alacakları komik emekli maaşları ile yolun sonu da karanlık.

“Gelecek nesillere güzel bir dünya bırakalım” söyleminin önemini şuan yaşayarak görüyoruz.

Kalkınmayı hep birlikte iyi niyetle bir olarak sağlayabiliriz.

Hem hayatımızı hem gelecek nesillerin hayatını önemsemeliyiz.

Siyasette baskı, hakaret, suçlama kültürü tamamen bitmeli.

Sorunları demokrasi, istişare ve hoşgörüyle çözmeliyiz, ayrıştırıcı ve ötekileştirişi dilden uzaklaşmalı en önemlisi de her zaman çözüm odaklı olmalıyız.

Gençleşen siyasetin dili kibarlık olacak, bu dil artık bir ihtiyaca dönüştü, toplum da kaba üsluptan, “ben yaptım oldu” anlayışından sıkılmış durumda.

Yıllarca apolitik olmakla suçlanan gençlerin doğa ve insan sevgisiyle politize olmasından çıkaracağımız en güzel ders de aslında sevginin gücü olmalı.

Siyaset toplum için yapılır, tek amaç toplumu iyiye götürmek, insanlığa daha yaşanabilir bir hayat oluşturmaktır.

Eğer toplum daha iyi yaşamaya başlamıyorsa, gençler iş bulmakta zorlanıyor, emekli geçinmekte zorlanıyor, emekçi hakkını alamıyorsa bir şeyler yanlış gidiyor demektir.

Durup bir düşünün “ben yeterince iyi yaşıyor muyum?” Diye kendinize sorun, bu konuda yaklaşımınız net olmalı, iki artı iki dört gibi. Cevap “hayır” ise sizi yönetenleri değiştirmek zorundasınız.

Siyaseti manevi duyguların arkasına gizleyerek yapmak en kolay yol, daha yaşanılabilir bir hayat istiyorsak bunu yapana müsaade etmemeliyiz. Manevi duygular elbet kişisel alanda çok önemlidir, kimse bu duyguların sahibi ve yönlendiricisi gibi hareket edemez. Taşın altına elimizi koymamız gerek

Bizim ülkemizde herkes siyaset konuşur fakat herkes taşın altına elini koymak istemez, eğer imkânınız varsa inandığınız düşünce doğrultusunda yakın gördüğünüz siyasi partide siyaset yapın.

Çünkü “siyaset kirlidir” deyip çekilmek de kolay yol, bunu söyleyene her zaman, gel katkı ver senin de düşüncelerin siyasette yer alsın. Derim, suçlayıp kaçmak olmaz, beyin fırtınası ve çoğul düşüncenin gücüyle kirli ne varsa birlikte temizleyelim. Dost meclisinde masa başında siyaset konuşmak yerine, siyasetin içinde edebiyat, sanat, bilim konuşalım.

Ana hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü ve yükselişi.

Hepimizin Vazgeçilmezi Atatürk ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğü. Altı ok hepimizin ortak değerleri aslında; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik, hepsi bu memleketin yararına olacak ilkeler değil mi? Kesinlikle öyle.

Bu hedefte bir olursak bilimin ışığıyla yükselişe geçeriz,

Herkesin dinine, düşüncesine, ırkına saygılı olmak esastır, fikirler elbet ayrı olabilir hoşgörü ve bütünlük, İslam dininin de emridir. Kişiler Laik olamaz, elbet herkesin bir inancı vardır ama kurumlar ve kurumları temsil eden kişiler herkese hoş görülü olabilmek için laiklik ilkesiyle hareket etmelidir.

Kayıkçı kavgasının kimseye faydası dokunmaz, ötekileştirerek siyaseti fanatizme dökmek, değerler üzerinden toplumu kutuplaştırmak topluma zarar verir.

Suçlayarak değil, yanlışı eleştirerek,

Kavga ederek değil, uzlaşmaya çalışarak,

Küserek değil her zaman, el uzatarak hareket etmeliyiz.

Bilmeliyiz ki gelecek bugünden onun için hazırlananlara aittir.



Çok Okunanlar

2024-09-20 17:35:21