Bağlarbaşı Mahallesi’nde yaşanan toprak kayması ve buna bağlı olarak burada yer alan binaların yıkılma tehdidi ile karşı karşıya kalmaları Yalova’da gündeme oturdu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilcisi Osman Kendir ise durumun bu olayın medyaya yansımasından 5-6 ay önce durumu yerel yöneticilere bildirdiklerini ancak her hangi bir adımın atılmadığını ifade etti. Yerel yöneticilerle bu konuda görüş alışverişinde dahi bulunmuş olmalarına rağmen şimdi durumu ilk defa fark ediyorlarmış gibi davranmalarına anlam veremediğini dile getiren Kendir, “Yalova İli, Merkez İlçesi, Bağlarbaşı Mahallesi, Kar Sokak ve civarında yaşayan mahalle sakinlerinin, meydana gelen heyelan, yer kayması olaylarını, Ulusal medyaya yansıtmaları sonrasında yaşananları yazılı ve görsel medya aracılığı ile takip etmekteyiz ve haklı kaygılarının farkındayız.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, söz konusu sahalar yıllardan beri hareketlilik içermekte olup, sürekli olarak takip ettiğimiz bir bölgedir. En son olarak bundan yaklaşık 5-6 ay önce yetkili bir arkadaşımızla birlikte sahayı gezerek nasıl bir program izlememiz gerektiği üzerine bilgi alışverişinde bulunmuştuk. Bunun üzerine de yetkili personel arkadaşımız konuyu en üst yetkili makamlara iletmişti. Bu nedenle konunun ilk defa yaşanıyormuş gibi yansıtılmasına da anlam verememekteyiz ve yöneticilerimizin daha hassas olması gerektiğini belirtmek isteriz” dedi. “İnşaat kazıları tehlike oluşturuyor” Bölgedeki yapıların durumu hakkında da bilgi veren Kendir özellikle burada yapılan inşaat kazılarının diğer binalar açısından tehdit oluşturduğunu söyledi. Kendir açıklamasını şu sözlerle sürdürdü, “Bağlarbaşı Mahallesi, yapılaşma açısından benzer türde yapıların olduğu alanlardır. Bu bölgelerde mevcut imar planı 2 kat ile sınırlı olup, mevcut durumda yapılaşma genellikle 2 ve 3 katlı ve yer yer 4 katlı yapılardan oluşmaktadır. Mevcut yapılaşma, genelde bodrum katsız, yüzeysel temelli, tekil temelli, münferit kolonlu (betonarme perde kolonların yok ya da çok az olması), beton mukavemetlerinin düşük, demir pursantaj oranının yetersiz olduğu, çoğunlukla 1975 yılı deprem yönetmeliğine göre yapılmış olmasına rağmen yönetmelik kriterlerini sağlamayan (çoğunlukla ruhsatsız olarak yapılmıştır) yapılardan oluşmaktadır. Ruhsatsız yapılar aynı zamanda yapım öncesinde (zemin etüt raporu, mimari ve statik projeleri olmayan) ve sonrasında mühendislik hizmeti almamış yapılardır. Bu yapılarda kullanılan malzemelerde yeterli kalite ve evsafta değildir.
Bu yapılaşmanın yanısıra da, yeni ruhsat almış yapıları da bu alan içerisinde görmekteyiz. Bu yapılar, yüzeysel hareketlerden etkilenmesi için artık bodrumlu yapılması nedeniyle de inşaat kazısı sırasında mevcutta ki yüzeysel temelli binalar için bir tehlike oluşturmaktadır. Bu durum nedeniyle bölgede önlem alınmadan kazı yapılmaması, çıkan hafriyatın sahadan uzaklaştırılması gerekmektedir” “Acilen önlem alınması gerekli” Bölgede acilen önlem alınması gerektiğini de dile getiren Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilcisi Osman Kendir, alınması gerekli önlemleri ise şu başlıklar altında sıraladı; “Heyelan olayının gerçekleştiği söz konusu Bağlarbaşı Mahallesinde acil olarak sırasıyla aşağıda belirttiğimiz iş ve işlemlerin yapılması tavsiye edilmektedir. Acilen riskli yapılar tespit edilip, can güvenliği sağlamalıdır. Mevcut yapısal durum ortaya konmalıdır (inşaat, harita, jeoloji vb.). Suya doygun hale gelen zeminlerde yüzey akmaları aktif hale gelebileceğinden kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarından kaynaklı kaçaklar tespit edilmelidir. Sondajlı jeoteknik etüt raporu hazırlanarak heyelanın sınır koşulları belirlenmelidir. Sondaj çalışmaları belirlenirken, Yalova İli, Mikrobölgeleme jeolojik etüt raporu verileri dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada 150-200 metre ara ile detaylı sondajlar yapıldığından çalışma daha da hızlanacaktır. Bu çalışmaya paralel olarak ta, eldeki veriler ışığında inklinometre kuyuları açılmalıdır. İnklinometre kuyuları ile kayma düzleminin geometrisi (derinlik, genişlik vb.) ortaya çıkarılmalıdır. İnklinometre kuyuları; hareketin hızına bağlı olarak günlük, haftalık yada aylık peryotlarla okunmalıdır. Hangi yönde ve derinlikte milimetre bazında hareketin miktarı belirlenmiş olacaktır. Jeoteknik etütler ve izlemeler yapılırken de, çözümün ortaya sağlıklı olarak konulabilmesi için mümkünse ilgili kurumlar, üniversiteler ve odalardan da destek alınarak ilerlenmesinde fayda bulunmaktadır” “Yayılım ve derinlik tespit edilmeli” Bölgede toprak kaymasının derinlik ve yayılımının da tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Kendir, “İlerleyen zamanda eldeki veriler ışığında daha detaylı bir analiz ve çözüm oluşturulabilmesi mümkün olacaktır. Odamız olarak, kentsel dönüşüme her zaman destek olduk ve bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz. Farklı meslek disiplinindeki arkadaşlarımız ile bir araya gelerek ortak bir akıl bulacağımızdan da hiçbir şüphemiz yoktur. Bu alandaki kaymaların derinliği ve yayılımı tespit edildikten sonra kentsel dönüşümde, ‘Rezerv Alan’ olarak yapılaşmaya gidilmesi mümkündür.
Ancak; çözüme, sorunu anlamadan ulaşmamız da söz konusu değildir” dedi.
2024-11-05 18:00:17