Muristek
2 milyon metreküplük kapasiteye sahip olan baraj ile; civar köylerin kullanma suyu ihtiyacı karşılanırken tarım arazilerine 400 bin metreküp su temin edilecek. Buna ilave olarak doğal habitatı ve ekosistemin çeşitliliğini sürdürülebilir hale getirmek için yıllık 200 bin m3 su, can suyu olarak Elmalık deresine dökülecek. Baraj ile Yalova Makine OSB, içerisinde yer alan yaklaşık 350 fabrikanın su ihtiyacını da karşılayacak. Barajda su yüzeyine yapılacak yüzer GES (Güneş Enerji Sistemi)'in yanı sıra, biriken suyun oluşturacağı kinetik enerji de kullanılarak 4,5 megavatlık enerji üretimi yapılması hedefleniyor. Ön fizibilite bütçesi 56 milyon TL olan barajın tam maliyeti ise önümüzdeki süreçte belli olacak.
Yalova Makine OSB; Baraj ve Yüzer Güneş Enerji Santrali projeleri ile sanayicilerinin su ve elektrik ihtiyaçlarını karşılarken, çevredeki tarım arazilerinin faaliyetleri için sulama suyu ihtiyacını da karşılayacak.
Yalova Makine İhtisas OSB'nin çalışmaları devam ederken, OSB yönetimi yeni nesil ve sürdürülebilir anlayışla baraj ve GES projelerini hayata geçirerek Türkiye'ye örnek olmayı hedefliyor. Çalışma Türkiye'de bir ilk, dünyada da kendi alanında sayılı projeler arasında yer alıyor. Uluslararası yarışmalara da aday gösterilecek bu proje sayesinde yüzlerce fabrikanın su ihtiyacı karşılanırken, çevre köyler için tarımsal sulamaların da yapılması sağlanacak. Kinetik enerjinin yanı sıra su yüzeyine kurulacak GES ile de elektrik üretilen barajda, güneş panelleri sayesinde hem buharlaşmanın önüne geçilecek hem de yeşil enerji üretilecek. Barajın iletim hattı kapalı sistem borular aracılığıyla oluşturulacağı için buharlaşmayı önleyerek sürdürülebilir su kaynaklarının temini sağlanacak.
Özdemir, “Barajımız hem sanayicimize hem de çevredeki tarım arazilerine katkı sağlayacak”
Yalova Makine OSB Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir de konu ile ilgili olarak, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın strateji belgesinden aldığımız ilhamla yerli, yeşil, yenilikçi, yüksek teknolojili ve yalın üretim üssü olma adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sanayinin sürdürülebilirliği noktasında dijital dönüşüm ve yeşil üretim mottosu artık bir zorunluluk. Bundan dolayı projelerimizde de bu unsuru ön plana çıkarıyoruz. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile barajın yeri konusunda protokol imzaladık. Yapılacak barajın proje, fizibilite ve etüt çalışmalarını finanse ederek, barajımızla sanayi kuruluşlarına kesintisiz su arzı sağlayacağız ve aynı zamanda civar köylerdeki tarıma da katkı sunacağız. Pandemi süreci tüm dünyaya şunu net olarak gösterdi ki bir ülkenin kalkınmasında 2 temel unsur var. Bir tanesi yerli ve milli sanayi ise diğeri de yerli ve milli tarımdır. Yaptığımız bu projenin yerli mili sanayi ile tarımın kardeşliğini pekiştirecek bir etkisi olacak diye düşünüyoruz” diye konuştu.
Sürdürülebilir Enerji ve Su Yönetimi
Baraj ve sanayi bölgesi arasındaki 40 metrelik kot farkı sayesinde suyun kinetik enerjisini elektrik enerjisine kolayca çevirebileceklerini söyleyen Özdemir, su yüzeyine kuracakları panellerin enerji üretiminin yanı sıra suyun buharlaşmasının da önüne geçileceğini belirtti. Güneş panelleri ile suyun buharlaşmasını yüzde 70’e yakın oranda önleyeceklerini vurgulayan Özdemir, “Barajımızdan OSB'ye gelen iletim hatlarını da kapalı devre planladık ki, buharlaşmayı minimum seviyelerde tutabilelim. Proje ile sürdürülebilir enerji ve su yönetimi konularına ortak çözüm geliştirmiş olacağız” diye belirtti.
Özdemir, “Bakanlığımızın altlık olarak hazırladığı regülasyonla çalışmalarımızı emin adımlarla sürdürüyoruz”
OSB'yi öz kaynaklarıyla yapmalarına rağmen devletin kendilerine sundukları desteğin önemini vurgulayan Özdemir, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın altlık olarak hazırladığı regülasyonla çalışmalarımızı emin adımlarla sürdürüyoruz. Uluslararası arenada yeşil mutabakat, sürdürülebilir üretim noktasında ülkemiz için örnek teşkil edecek OSB olmamız ve devletimizin gözbebeği, gurur duyduğu projelerden birisi olması bizim en büyük motivasyonumuz. Bunu uluslararası arenada da belgeletip, ülkemize ve Yalova’mıza kazandırmak istiyoruz. Dünya Bankasının bir kolu olan IFC’nin Londra’daki merkezinde yapmış olduğu Uluslararası İklim Değişikliği ile Mücadele yarışmasına katıldık. Henüz avan proje olduğu için yarışma jürisi çalışmayı seneye devretti. Bu sene en büyük hedefimiz sonbahar aylarında uygulama projelerini tamamlayıp artık inşaat safhasına geçmek. Finansal fizibilitelerin de kesinleşeceği süreçte uluslararası ölçekteki bu ve bunun benzeri yarışmalara katılarak çevreci, sürdürülebilir üretim mottosunu uluslararası arenada belgeyle taçlandırmak istiyoruz. Temel motivasyonumuz, bu gururu ülkemizin ortak değeri haline getirebilmek.” diye konuştu.