Muristek
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce çiftçinin sorunlarını dile getirmek ve partisinin tarımsal sorunlara yönelik geliştirdiği çözüm önerilerini sunmak üzere seraya gitti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 20 gıda maddesinde uygulamaya sokulacağı belirtilen sabit fiyat uygulamasını da eleştirdi. Bu uygulamayı, “Boş iş” olarak niteleyen İnce açıklamasında, “Ucuza üretmezsek ucuza yiyemeyiz. Erdoğan, ‘Pahalıya üretin. Ama ucuza verin. Benim koltuğum sallanmasın’ diyor. Böyle bir şey mümkün değil. Şimdi aralarında yağ, et, unun da bulunduğu 20 üründe sabit fiyat uygulamasına geçecekmiş. Boş işler bunlar. Tanzim satış nasıl işe yaramadıysa, tehditler nasıl işe yaramadıysa, soğan deposu basmak nasıl işe yaramadıysa, KDV indirimi nasıl işe yaramadıysa bu da işe yaramayacak. Sabit fiyatla, mazot, gübre, elektrik ve doğalgaz verebiliyor musun? Eğer sen çiftçiye sabit fiyatla yem verirsen et fiyatında da sabite doğru gidersin. Sabit fiyatla gübre, ilaç, mazot, yem verirsen sabit fiyat olur. Bunları arttırırken etin fiyatını sabitlemeye çalışmak milletle dalga geçmektir. Burada çözüm çok basit. Salı’dan salıya Ankara’da kavga eden siyasetçilere sesleniyorum” dedi. “Metropollerin kenarı sera olmalı” Tarımın içerisinde bulunduğu durumdan kurtarılması için desteklemenin önemine vurgu yapan İnce, “Çözüm ahırda, serada, merada ve tarlada. Çözüm et ve süt kurumu, marketlerde ve bunları tehdit etmekte değil. Onları stokçu diye suçlayarak, mektup yazarak çözüm üretemeyiz. Çözüm çiftçiyi ve köylüyü destekleyerek üretmekte. Ucuz sebze ve meyve yemek istiyorsak; çiftçiye yakıt desteği vermeliyiz. Seraları yaygınlaştırıp taşıma masrafını azaltmak lazım. Yani sis maydanozu, dereotunu, ıspanağı 500 kilometre taşırsanız onu ucuza yiyemezsiniz. Büyükşehirlerin, metropollerin kenarları sebze üretim merkezleri olması lazım. İç Anadolu iklim şartları için seracılığa çok uygundur. Isıtma masrafı olur ama, soğutma masrafı olmaz. Güneş enerjisini desteklemeliyiz. Modern akıllı seralar kurmamız lazım. Sulama ve gübrelemeyi tek elden yönetmemiz lazım. Verimliliği arttırmamız lazım. İzlenebilirliği arttırmamız lazım. Yapay aydınlatma, ısıtma ve soğutma teknolojilerini verimi arttırmamız mümkündür. Türkiye 300 milyonu bakacak kapasiteye sahip bir ülkedir. Zengin toprakların fakir çocukları olmak bize yakışmıyor” diye konuştu.