Yerel >> Telgraf Gazetesi


Gaziantep’in süper solağı


Link [2022-01-28 11:12:34]



Süper sol ayağı ile Solak Yaşar ünvanını alan Durdu Yapan, o yıllarda profesyonel takımı olmayan Gaziantep’te oluşturulan karmaların vazgeçilmez isimlerinden birisi idi.

Solak Yaşar kimdir? 

Solak Yaşar olarak tanınan Durdu Yapan 1939 yılında Gaziantep’te doğdu. 15 yaşında iken Öz Gençlikspor alt yapısında futbola başlayan Durdu Yapan, 2 yıl Öz Gençlik’te oynadıktan sonra Şehreküstü’ye transfer oldu. 1960 yılına kadar Şehreküstü’de futbol yaşantısına devam eden Yapan, o yıl Konya’ya askere gitti. Yeteneği Konya’da da hemen keşfedilen Yapan, Konya Karagücü forması ile büyük başarılara imza attı. Henüz Gaziantepspor profesyonel takımı kurulmadığı için oluşturulan Gaziantep karmalarının değişmez elemanı olan Durdu Yapan futbolculuk yaşantısına nokta koymadı. Asker sonrası da eski futbolcularla birlikte 25 yıl daha oynayan Yapan, şu anda 69 yaşında olmasına rağmen hala sahalarda futbol oynamaya devam ediyor.

Gaziantep futbolunun yetiştirdiği önemli futbolculardan olan Durdu Yapan, “Bana Solak Yaşar deyin. Beni herkes böyle tanır” diye başlıyor sözlerine.

Süper tekniği ve raket gibi kullandığı sol ayağı nedeniyle almış bu ünvanı. O yıllarda böyle ünvanları da almak kolay değil.

Taş ve çakıl yığınları ile dolu tarla gibi sahalarda tekniğini konuşturmak o kadar kolay değil. Ama Solak Yaşar öylesine teknik bir oyuncuymuş ki, bu ünvanı takmışlar kendisine.

ORTAOKULDA BAŞLADI

Orta okul yıllarında başlamış futbola. Arkadaşlarının vasıtası ile Öz Gençlikspor çatısı altında bulmuş biranda kendini. Yeteneği hemen keşfedilince biranda Gaziantep’in en önemli oyuncuları arasına girmeyi başarmış.

Futbola kahvehane köşelerinden kurtulmak ve sigara içmemek için başladığını belirten Solak Yaşar, “Arkadaşlarım Öz Gençlik’te oynamaya başlamıştı. Bende onlarla gittim ve futbol hayatım başladı” diye konuştu.

FUTBOLCU OLMAK ÇOK ZORDU

Gaziantepspor’un henüz profesyonel olmadığı yıllarda futbol oynamanın çok zor olduğunu dile getiren Solak Yaşar, “Kulüplerde para yoktu. İmkanlar çok kötüydü. Futbol oynayacak saha yoktu. Biz öylesine zorlu dönemlerde futbol oynadık. Bizim önümüzde bu kadar olanaksızlıklar koca bir engel gibi duruyordu.

Bu engellere rağmen futbol oynamanın adına sadece futbol sevgisi denir. İmkansızlıklar nedeniyle futbolculuk hayatını sürdürmek de zordu” diye konuştu.

MAÇTAN ÖNCE TAŞ TOPLARDIK

Futbol oynadıkları dönemlerde bırakın çim sahayı düzgün toprak saha bulmanın dahi imkansızlıklarına dikkat çeken Solak Yaşar, “Maçlardan önce sahaya girer ve taş, çakıl toplardık. Kırkayak’ta zerdalılık vardı. Maçlarımızı orada oynardık. Gerçekten tarlayı andırırdı. Saha tamamen taşlardan temizlenene kadar taş toplardık.

Kar ya da yağmur yağdığında topun ağırlığı 1.5-2 kilo olurdu. O topa vurmak da her babayiğidin harcı değildi. Biz böyle kötü koşullarda top oynadık” diye sahaların ne kadar kötü olduğunu anlattı.

TOP OYNAYAN BABASINDAN DAYAK YERDİ

Futbol oynadığı dönemde babasından sürekle dayak yediğini söyleyen Solak Yaşar, “Eskiden top oynayan herkes babasından dayak yerdi. Şimdi ise babalar çocuklarını ellerinden tutup takımlara götürüyor. Yeter ki futbolcu olsun diye. Biz oynarken para pul yoktu. Futbolculuk sevgi işi idi. Şimdi ise çok büyük paralar dönüyor” dedi.

“LA KAK GOL OLDU”

Futbolculuk hayatında aklına geldikçe hala güldüğü bir olayı da anlatmadan geçmedi, Solak Yaşar. “O zaman Gençlikspor futbolcusuyum. Kilis’le oynuyoruz. Maç çok yoğun bir kar yağışı altında oynanıyor. Karşılaşma 3-3 devam ediyor. Cezas sahası dışında önüme bir top geldi. Çok sert bir vuruş yaptım. Top takım arkadaşım Çakmak Dai’nin yüzüne çarptı ve gol oldu. Çakmak Dai yere yığılda kaldı. Biz hemen başına doluştuk. “Of anam yandım anam” diye kıvranıyordu. Kendisine “La kak olum gol oldu” dedik.

Yerde kıvranan Çakmak Dai biranda ayağa fırladı ve “Sah mi la” deyip sevinç turları atmaya başladı. İşte futbol sevgisi bu kadar büyüktü. İnsan acısını dahi galibiyet sevinci ile unutuyordu” şeklinde konuştu.

UNUTAMADIĞI MAÇ

Anılarla dolu bir futbolculuk hayatını geride bıraktığını belirten Solak Yaşar, unutamadığı maçı özellikle anlatmak istedi:

“O yıl Kalespor şampiyon olmuştu. Ben de onlarla Malatya’ya gittim. Malatya Adafi ile oynuyorduk. Maç sırasında bir topu aldım, 18’e girip rakip savunmacıyı çalımladım ve gol attım. Tam dönüp koşayım derken çalımladığım adam geldi ve ayağıma basıp bana tokat attı.

Bende döndüm ona vurdum. Tabi hakem hemen yanımıza gelip ikimizi de oyundan attı. Aradan 25 yıl geçti. Birgün Malatya’nın eski futbolcuları ile maç yaptık. O günde bana 25 yıl önce vuran şahsı gördüm ve tanıdım. Hemen yanına gittim ve olayı anlattım.

Tabi o da hemen hatırladı. Kendisine, “Neden bana gelip öyle tokat attın” diye sordum. O da bana “O kadar futbol hayatım var. Bana hiç kimse öyle çalım atmamıştı. O çalımı atıp birde arkasından gol atınca kendimi kaybettim. Kusura bakma” dedi ve benden 25 yıl sonra özür diledi. O an da benim futbolculuk hayatımda unutamadığım bir maç olarak hafızalarımdaki yerini aldı” dedi.

ŞU İMKANLAR BİZDE OLSAYDI

Solak Yaşar, günümüz futbolunu da çok yakından takip ettiğini söyledi. Eski ile şimdiki futbolu da kıyaslayan Solak Yaşar, “Şu imkanlar bizim dönemimizde olsaydı, gerçekten çok büyük futbolcular çıkardı.

Türkiye’ye damgasını vurmuş isimler yetişirdi. Bizim zamanımıza bakıyorum, taş ve çakıl yığınları ile dolu saha, şimdi basmaya kıyamadığın çim sahalar. Maddiyat desen biz bedavaya oynardık. Bizim zamanımızda futbolculuk emek isterdi, fedakarlık isterdi.

Şimdi ise çok büyük paralar dönüyor. Tesisler desen anlatmaya gerek yok. Hepsi 5 yıldızlı otel gibi. O nedenle ben üzerine basarak söylüyorum, bizim zamanımızda bu imkanlar olsaydı, şimdi çok büyük isimleri konuşuyor olurduk.”



Çok Okunanlar

2024-09-24 16:31:00