Muristek
Eğitim Koçu Dila Dai Yavuzyılmaz, ‘Türkiye’de ne yazık ki kız çocuklarımızın eğitim hayatına katılmadığını görüyoruz’ dedi ve babalara seslendi:
‘Ataerkil bir toplumda yaşıyor olduğumuz gerçeği ile en büyük sorumluluk öncelikle babalarımızda.’
Eğitim Koçu Dila Dai ile Gaziantep’te eğitimi ve 8 Mart’ı konuştuk.
Dila Hanım kendinizden bahseder misiniz?
1991 yılında Gaziantep’te açtım gözlerimi dünyaya. Denizli Pamukkale Üniversitesinde Felsefe Bölümünü bitirip, öğretmen olarak Denizli Uğur Okullarında görev almaya başladım. 2015-2019 yılları arasında Gaziantep’te farklı okullarda çalıştıktan sonra 2020 yılından itibaren ise Fi Akademi’de çalışmaktayım.
ÖĞRETMEN OLMAMDA BİR OLUMSUZLUK ETKİLİ OLDU
Eğitim hayatınız nasıl başladı? Sizin eğitim anlamında karar alma süreçlerinde referansınız ne oluyor?
Eğitim hayatına başlamam ve öğretmen olarak mesleğimi sürdürebilmem de lise son sınıfta yaşadığım bir olumsuzluğa borçluyum. Benim başaramayacağıma kanaat getiren bir öğretmenimin cümleleri itici güç olarak mücadeleyi öğretti bana. O günden sonra insan gerçekten bir şeyi isterse onun uğruna mücadele edip, hayallerinin peşinden gidilebileceğini öğrenmiş oldum.
Gaziantep’te kız çocuklarının yeterince eğitim hayatına katıldığını düşünüyor musunuz? Eğer bu durumda bir eksiklik söz konusuyla sizce ne gibi bir çalışma yapılmalı?
Türkiye’de ne yazık ki kız çocuklarının eğitim hayatına katılmadığını görüyoruz. Siyasi, ekonomik ve sosyolojik birçok sebepler var. Fakat şunu da unutmamak gerek ki dünyaya gözlerimizi açtığımız, sınırsız güven ve sevgiyle barındığımız aileler de en büyük görev anne-babalara düşmektedir. Ataerkil bir toplumda yaşıyor olduğumuz gerçeği ile en büyük sorumluluk öncelikle babalarımızda diye düşünüyorum. Yoksulluk, çatışmalar ve cinsiyete bağlı eşitsizlikler kız çocuklarının eğitim hayatına katılmasında en büyük engellerdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çağdaş Medeniyet” ile bize gösterdiği hedefe ulaşabilmek ve kız çocuklarının uluslararası gösterdiği başarıları ülkece konuşur hale gelebilmemizi temenni ederim.
Erkek egemen bir dünyada kadın olmanın zorluklarıyla karşılaşıyor musunuz?
Ne yazık ki bu zorluklarla her kadın gibi ben de karşılaştım. Gerek sosyal hayatımda gerek çalışma hayatımda olumsuz süreçler tabi ki oldu. Bu süreçleri güçlü şekilde atlatmamı ve başarılı çalışmalarımı devam ettirmemi sağlayan temel faktör annem ve eşime sonsuz teşekkürler. Sevgi ve özgüven doğduğum evde verildi, kurduğumuz yuvamızda da devam etmekte...
8 Mart Dünya Kadınlar Günüyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Dilerim tüm kadınlar başta annelerinden sonra ise kendi özgür iradeleri ile seçtikleri hayat arkadaşlarından güven ve sevgi desteği alarak hayatlarını sürdürürler... Cinsiyet eşitliğinin olmaması, kız çocuklarının eğitim hayatına katılmaması ve kadın cinayetleri yerine kadınların başarıları konuşulur; pozitif ayrımcılık yapmamız gerekmeden sohbetlerimize devam ederiz. İnsanca yaşayabildiğimiz bir toplum ve dünya diliyorum. Sevgi ve barış bizimle olsun.