Muristek
Türkiye otomotiv ana sanayisinin çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Kasım dönemine ait üretim ve ihracat adetlerinin yanı sıra pazar verilerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk 11 ayında toplam araç üretimi, önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 6 arttı ve 1 milyon 210 bin 331 adede (tarkör dahil 1 milyon 255 bin 270) ulaştı. Kapasite kullanımı ortalama yüzde 68 olurken, Ocak-Kasım döneminde toplam otomotiv ihracatı 2021 yılına göre dolar bazında yüzde 5, euro bazında da yüzde 19 arttı.
OSD verilerine göre üretilen 1 milyon 210 bin 331 adet aracın 717 bin 368’i otomobil oldu. Otomobil üretiminde artış, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 arttı. Aynı dönemde ticari araç üretimiyse yüzde 13 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 68 oldu. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 68, kamyon grubunda yüzde 90, otobüs-midibüs grubunda yüzde 38 ve traktörde yüzde 65 seviyesinde.
Ocak-Kasım döneminde otomotiv ihracatı da geçen yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 5 artışla 876 bin 187 adet olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı, 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde yüzde 12 payla sektörel ihracat sıralamasında ikinci sırada yer aldı. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre de, Ocak-Kasım döneminde toplam otomotiv ihracatı, 2021’e oranla yüzde 5 artarak 28.3 milyar dolar olurken, euro bazındaysa yüzde 19 artarak 26.9 milyar euro düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, dolar bazında ana sanayi ihracatı yüzde 3 oranında, tedarik sanayi ihracatı da yüzde 9 oranında arttı.
‘Bizim dışımızda...’
Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, 2022’de birçok zorlu etkinin eş zamanlı yaşandığını hatırlattı. Öngörülerine paralel olarak, bu yılın kabaca 1 milyon adet ihracat ve 1,36 milyon adet üretimle kapanacağını kaydeden Eroldu, “2023 yılı öngörülmesi zor, belirsizliklerle dolu bir yıl olacak” dedi. Eroldu, IMF’nin, raporunda 2023 yılı ekonomik büyüme beklentisini yüzde 2,9’dan yüzde 2,7’ye düşürdüğünü, gelecek yıl yüksek enflasyon, ekonomik büyüme sorunları, Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş ve Covid-19 salgınının ekonomi üzerindeki ağır baskının devam edeceği tahminlerinin yapıldığını ifade etti.
“Küresel ticaret ortamında etki alanımız dışında olan birçok konu var” diyen Eroldu, Türkiye’nin ekonomi ve dış ticaret politikalarının, sanayi faaliyetlerini koruyacak yapıda şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.