Siyaset >> Milliyet Siyaset


Tunç Soyer'in tartışılan sözlerine tepki: Yunanistan'a söylenmeyen sözler tarihimize söylendi


Link [2022-09-12 21:02:20]



Sözcü Çelik'in konuşmalarından satır başları şöyle;Türkiye'nin iç güvenliği ve dış güvenliği bir bütün. Yeni eğitim öğretim yılı başladı. Bütün eğitim camiasına başarılar diliyoruz. Türkiye'nin demokrasisi olgunlaşmış demokrasidir. Güçlü bir cumhuriyetimiz var.

TUNÇ SOYER'İN TARTIŞILAN SÖZLERİ: Önümüze şöyle bir tablo geliyor. Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'ni kavga ettirmektir. Fatih Sultan Mehmet'ten Atatürk'e kadar bütün bir tablo devletimizin ne kadar köklü olduğunu gösteren bir tablodur. Doğru olan yaklaşım, güzel İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde, işgalcilere söylenmeyen sözün tarihimize söylenmiş olmasıdır. İşgalcilere karşı olan duruşumuz anlatılması gerekirken içeriye dönük tartışmaya çevrilmesi ciddi şuursuzluktur. Zaten arkasından atılan adımlar bu şuursuzluğun devamı olarak gelmiştir. Bazı siyasetçi arkadaşlarımız, bu bağlamda söylenen sözlerin Atatürk'ün söylediği sözleri ifade ederek bize cevap vermeye çalışıyorlar. Atatürk’ün söylediği sözlerin bağlamından kopartılarak söylenmesi bir istismar siyasetidir. Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir Osmanlı Devleti de bizimdir.

'Muhtemel bir Türk-Yunan savaşının ilk aşamasındayız!'

MUSTAFA TRAMPA'YA TEBRİK: Bir tebriğimiz yeni seçilen İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa içindir. Kendisi seçimle son derece demokratik bir seçimle işbaşına geldi. Kendisini tebrik ediyoruz. Avrupa'nın göbeğinde olgun bir demokrasi deneyimi olarak kayıtlara geçmiştir. Umarız ki Yunanistan yönetimi Türk azınlığın oradaki bu iradesine gereken saygıyı gösterir. Şimdiye kadar yaptıkları ihlalleri tekrar etmezler. Diyarbakır anneleri dünya tarihinde önemli bir şekilde anılacak vicdan nöbeti, evlatlarıyla buluşma çığlığı, teröre karşı duruştur. Kendilerini bir kere daha buradan selamlıyoruz.

ABD'YE SERT TEPKİ:Terörle mücadele açısından güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Müttefiklerimizin ortaya koyduğu bazı ilkesizliklerle mücadele etmek istiyoruz. ABD'nin teröristler için taziye mesajı yayınlaması bu ilkesizliklerin başında geliyor. Tabii ki bu NATO prensipleri, ABD-Türkiye arasındaki güvenlik mutabakatına aykırıdır. Suriye'deki PYD'nin PKK'nın ta kendisi olduğu net bir şekilde herkes tarafından biliniyor. Müttefiklerimizin DAEŞ'le mücadele adı altında PKK gibi bir terör örgütüne taziye ve ziyaret yaklaşımına girmeleri baştan aşağı ilkesizliktir.

BALKANLAR ZİYARETİ: Özellikle Ukrayna krizinden sonra Balkanlar'da tansiyonun kademe kademe yükseldiğini görüyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımız güçlü görüşmeler yaparak buradaki tansiyonun düşmesine katkı sağlayan önemli görüşmelerde bulundu.

TÜRK GEMİSİNE TACİZ ATEŞİ:Bu bir haydutluktur. Bu kaza gibi değerlendirilecek bir konu değildir. Burası çıkmaz sokaktır. Sorunların masada çözülmesi için Türk diplomasisi yeterli imkanlara sahiptir.

YURT KAPASİTELERİ: Yurt kapasitemiz 825 bini geçti. Tüm bu tablo, bu konudaki başarıyı bu konudaki hassasiyeti göstermektedir.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ: En son yaşadığımız bu krizlerde gördüğümüz gibi dünya 5'ten büyüktür ilkesinin bir reform olarak hayata geçmesi ne kadar değerli ve önemli olduğu görülüyor. Maalesef özellikle de bu BMGK üyesi ülkeler herhangi bir çatışmada BM tamamen işlevsiz kalabiliyor.

"9 EYLÜL RUHUNUN YAŞATILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"

Kimlik tartışmasıyla ilgili konu. Esasında şunu anlamakta güçlük çekiyorum. CHP'nin geçmiş yıllarda düşürüldüğü tuzaklara düşmeye devam etmesi, uyarılmasına rağmen bu konuda ısrar etmesi bir kapasitesizlikten mi kaynaklanıyor; yoksa kör bir inattan mı kaynaklanıyor, bunun adını koymak zor. Geçmişteki devlet adamları ile Atatürk arasında zıtlık kurmaya çalışmak bu ülkeye fayda getirmemiştir. Bizim çok köklü bir tarihimiz, geçmişimiz var. Sürekli olarak bununla kavga etmemizin kimlerin işine yaradığını geçmişte pekçok olayda gördük. 2 bin yılın üstünde bir yaşa sahip olan ordudan bahsediyoruz, devlet geleneğinin bütün umdelerini toplamaya çalışıyoruz. Avrupa'da herhangi devletin tarihini açın iyi kötü Roma İmparatorluğu'na bağlamaya çalışır. Ama Türkiye'de niye tarihinden koparmak, tarihiyle kavga ettirmek bir siyasetçi faaliyeti, CHP örneğinde görüldüğü gibi parti kimliği haline gelmiştir. Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni sürekli olarak herkesi kapsayacak değil de, toplumun bir kesimini ya da belli bir anlayışı dışlayacak şekilde değerlendirmeye almalarını anlamak güç. Atatürk'ün herkesin ortak değeri olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin hepimizin ortak evi olduğu anlayışı üzerine niye cümle kuramıyorlar?

Doğal olarak şu gündeme gelmiştir; 9 Eylül'de İzmir'in kurtuluşunda o direnişin anılması gerekirken, oradaki Yunan mezalimine, işgaline karşı duruş ortaya koyulması gerekirken niçin mesele tarih kavgasına döndürülmeye çalışılıyor? Bazı siyasetçi arkadaşlarımız Nutuk'tan ya da Atatürk'ün başka cümlelerinden bağlamından koparılarak cevap vermeye çalışıyor. Milleti birleştirmek, bütünleştirmek için kullanmıyorsanız da niçin dar siyasi kavgalarınıza lojistik sağlama, mühimmat sağlamak için kullanıyorsunuz? Atatürk Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı olarak en önemli isimlerden biridir. Burada hepimiz açısından ölçü şudur; Atatürk'ü Türkiye Cumhuriyeti'ni toplumumuzun tamamını bütünleştirecek, kapsayacak şekilde konumlandıranlar doğru iş yapıyor. Atatürk'ün ismini kullanarak, cümlelerini bağlamından kopararak, Cumhuriyetçi olduğunu söyleyenler yanlış iş yapıyorlar. Bu bir bakış açısı, yerli yerine oturmak gerekiyor. Yanlış isimler bu değerlendirmelerin dışında.

Diyorlar ki, 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen tarih anlayışı içindesiniz? Kim söylemiş bunu. O gün yurdumuzu işgal edenleri, o günkü imkansız koşullarda büyük bir direnişle denize dökenlerin, o çizginin, o iradenin takipçisiyiz biz. 9 Eylül ruhunun aynen yaşatılması gerektiğini düşünüyoruz. Kendi kafalarına göre tarih yazıyorlar. Başkalarına da kimlik atfediyorlar. Siyaset adamların yapması gereken, kullandığınız cümle duvar mı örüyor, köprü mü kuruyor, tarihinizle, bugünününüz ile geleceğiniz ile.

UKRAYNA TARAFINDAN TÜRKİYE'YE EKONOMİK YAPTIRIM ÇAĞRISI: Hiçbir ülkenin Türkiye ye karşı yaptırım çağrısı kabul edilemez. Bunu takip ediyoruz. Bilgimiz dahilinde

HDP'YE BAKANLIK TARTIŞMASI:Bu 6'lı masada ortak bir siyaset çıkarmak bir çerçeve çıkarmak için yeterince toplantı yapıldı. En temel konularda bile mutabakata varılamıyor. Birisi konuşuyor arkasından ardı ardına açıklamalar geliyor. Birbirine zıt açıklamalar geliyor. Bu kadar zaman konuştuktan sonra siyasi çerçeve çıkması gerekirdi. Tabii bu onların iç problemidir. Ama artık 6'lı masa diye bütünlükten bahsetmenin mümkün olmadığı daha net görülmüştür.

KRALİÇE ELIZABETH'İN CENAZE TÖRENİ:Cumhurbaşkanımız müsait olduğunda gideceğini söyledi. Ama henüz program netleşmedi. Program nasıl ayarlanır, akış nasıl sağlanır halen arkadaşlar bunu çalışmaya devam ediyor.Biliyorsunuz öncesinde Özbekistan ziyareti var. Dolayısıyla program nasıl ayarlanır, bu akış nasıl sağlanır? Çalışmaların sürdüğünü söyleyebiliriz.



Çok Okunanlar

2024-09-21 20:05:33