Yazarlar >> Milliyet


Tarım 5.0 ufukta


Link [2022-06-30 23:38:09]



Bütünsel bir tarımsal politikayı ve yeni teknolojik gelişimlerin tarımın hizmetine verilmesini simgeleyen Tarım 4.0 yaklaşımı, verimliliği, üretimi ve karlılığı artırıyor. Kimi ülkeler 4.0’ın bile ötesine geçme hazırlığında.

Tarımsal üretimde yaşanan gerileme, özellikle girdi fiyatlarındaki büyük artışlar nedeniyle yaşanan hayat pahalılığı, dünya çapında büyüyen ve Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına dek yansıyan gıdaya erişim, açlık ve yoksulluk sorunları ile gitgide yaygınlaşan gıda milliyetçiliği rüzgarından sıyrılarak yurttaşların temel gıda gereksinmelerini uygun fiyatlarla piyasaya sürmek o kadar önemli ki.

Ulu Önder Atatürk’ün çok yıllar önce büyük ileri görüşlülükle ortaya koyduğu ‘Köylü milletin efendisidir’ sentezi bugün öylesine güncel ki. Bu efendilik elbette ekonomik ve sosyal statü değil, yurttaşların temel gereksinmelerini karşılayan bir kitleye karşı ortaya konan sevgi ve saygı. Nezaketin, zarafetin, mantık ve aklın güzelliği!

Pandemi sonrasında ekonomik politikalar yeniden belirleniyor. Tarımsal üretim ve girdiler gündemde her zamankinden çok değer buluyor. BM’ye göre açlık ve kıtlık kapıda.Dünya çapında girdilerin bu denli artış gösterdiği bir süreçte verimli ve akılcı tarımsal üretim, kurtuluş ve çıkış yolu.Onun için daha çok işitir olduk; “tarıma gereken önem verilecek.”

8 - 10 yıldan beri Tarım 4.0’dan söz ediliyor, hatta uygulanıyor.Bütünsel bir tarımsal politikayı ve yeni teknolojik gelişimlerin tarımın hizmetine verilmesini simgeleyen bu yaklaşım, gelecek yıllarda daha çok duyacağımız bir politik ve ekonomik tercih olacak. Çünkü dünya ve özellikle gelişmiş ülkeler bu yolda.

Benim geçen hafta arazi çalışmalarının başlamasını müjdelediğim TÜBİTAK destekli ve Prof. Halil Karahan ile arkadaşları imzalı proje de bunun bir parçası.4.0 demek, iklim koşullarının, çevresel etkilerin, kullanılacak ürün deseninin, su miktarının, hatta hangi dönemde hangi ürünlerin daha verimli olacağının da net bir şekilde görüldüğü bir çağdaş tarım uygulması demek.

Yeni teknolojiler, makine ve ekipman kullanımındaki verimlilik, girdi - çıktı doğru maliyet hesapları, uydu ve drone’larla ürünlerin sağlık ve verimliliğinin belirlenmesi, sonuçların üretici ve toplum olarak ‘win - win’ yani ‘kazan - kazan’ felsefesi ile ülkeye katkı sağlanması demek.

Akılı ve kazançlı tarım olarak da nitelenebilecek Tarım 4.0 ile elbette üretici de kazanacak. Zamanı doğru kullanacak, işgücünden tasarruf edecek, verimlilik sağlayacak, tasarruf ile yeni kaynaklar oluşturacak, dünya ile rekabet edecek, üretim girdisi optimizasyonu sağlayacak. Özeti şu, daha çok ve verimli üretim, daha çok kar.O kadar mı? Ülke de kazanacak! Çevre ve doğa kazanacak, döviz tasarrufu elde edilecek.Elbette teknoloji durmuyor. Gelişmeler olabildiğince hızlı.

Tarımda hem yapay zeka, hem teknolojik gelişim gelecekte yaşanacak sıkıntılar konusunda önemli artılar sağlıyor.

Sırada Tarım 5.0 var

Akıllı, kazançlı, verimli ve çağdaş tarım anlamına da gelen Tarım 5.0 elbette yapay zekanın tanm anlamıyla katkısı sağlanan, teknolojik araç ve gereçlerle verimlilikte en üst noktaya ulaşılan, neyin nerede, nasıl ve ne şekilde olacağını, nasıl bir sonuç ortaya koyacağını da gösteren bir yenilik.Tamamen teknolojik gelişmelerle donatılmış, otonom ve çözüm odaklı verimliliği temel alan tarım.Dedim ya, dünya durmuyor.Hala tarımın ne denli önemli olduğunu görmeyenler için dünya penceresi araladım.Tarım 4.0 hatta, Tarım 5.0 zamanı artık!

Şimdi de vegan üretime yasak!

Okurlarım arasında vejetaryen ve vegan beslenenler de var.Zaman zaman sektörel sorunları gündeme getiriyorum. Geçenlerde yazdım, ‘Vegan saçmalık’ diye, özellikle vegan yani bitkisel peynir, yağ, sucuk ve diğer gıda üretiminin önüne çıkarılan engelleri. Vegan tanımlamasının ne kadar zor olduğunu... Peynire peynir, yağa yağ diyemediklerini...

Tam bu iş düzeldi, düzelecek derken bambaşka bir haber geldi. Tarım Bakanlığı vegan üretimi neredeyse yasaklamış!Bir basit tanım eksiği nedeniyle ‘devletin ayağına kurşun sıkılıyor’. Önemli bir gelir ve prestij kaybı yaşanacak. İhracat potansiyeli güçlü ve etkin bir sektör yok edilecek.Ben yeni Bakan Kirişçi’den umutluydum. Sonucu bekliyorum. Birlikte göreceğiz.

Naylon poşetle savaş iyi gidiyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2019 yılında güzel bir uygulama başlattı. Büyük çevre ve doğa kirliliğine yolaçan plastik poşetlerin azaltılması için çeşitli bilinçlendirici kampanyalar ve o poşetlerin ücretli olması...

Çok değil 3 yıl içinde semeresi görüldü. Plastik poşet kullanımı yüzde 81 oranında azalmış. Bu, doğa daha rahat nefes alacak demek.

Pratikte özellikle bu yansımayı bu ölçüde gördüğümü söyleyemesem de resmi raporlara saygılıyım. Üstelik bu azalma yüzde 10 bile olsaydı büyük başarı. Denizlerin zehirlenmemesi, toğrağın verimliğinin kaybolmaması, insanların kanserojen tehditlere daha az maruz kalması demek bu. O kadar değerli ki...

Önümüzdeki süreçte bu kampanyanın geliştirilmesinin, yenilenmesinin ve toplumsal bilincin artırılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

Bu arada küçük bir de payım olsa... Ne mutlu ki, belki de bu sorunu görerek, 2009 - 2014 yılları arasında İzmir Konak Belediye Başkanlığım sırasında Türkiye’de ilk defa plastik poşet yerine bez file kullanımı kampanyasını başlatmıştım.

Çok da etkili olmuş, halktan destek bulmuştu. 2011 yılı Şubat ayında...

Demek ki, akıl için yol bir.

Yerel yönetim ve devlet elele verirse bu plastik poşet sorunu bir yılda ortadan kalkar.

Kim kazanır? Toprağımız, suyumuz, denizimiz ve elbette geleceği borçlu olduğumuz çocuklarımız.

BİR KİTAP

‘Omurgamız Atatürk’tür’

Yurtseverliğe Adanmış Bir Ömür... Vefadır, sevgidir, hizmettir, doğa ve çevreye Karadenizli olma ruhunun verdiği katkıdır.

Kitabı bir solukta okudum. Güzellikler ve dersler dolu. Türk siyasetinde sevgi ve saygı dolu bir iz bırakan Metin Ağabey (Öney) şöyle demiş son sözde:

“Karadeniz’de tekneler yapılırken önce omurgası kızağa konur. Nedir omurga? Teknenin dengesini sağlayan en önemli unsurdur. Ondan sonra kamaralar, kaptan köşkü, direkler monte edilir. İnsanın hem ruhsal ve hem de fiziksel en önemli unsuru omurgasıdır. O halde temel dünya görüşümün bir omurgası vardır. Bu da öncelikle Atatürk’tür.”



Çok Okunanlar

2024-09-23 22:29:41