Muristek
Romanya’da düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi konuşan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, Moskova’nın aşırı tepkileri ve şiddetli saldırılarının, Ukrayna’da savaşı kaybettiği anlamına geldiğini söyledi
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın Ukrayna’da savaşı kaybettiğini bu yüzden daha vahşice bir şekilde karşılık vermeye çalıştığını savundu.
29-30 Kasım tarihleri arasında Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılacak olan NATO gayri resmi Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi basın mensuplarının karşısına çıkan Stoltenberg, Moskova yönetiminin Ukrayna’da şehirlere, sivillere ve altyapı sistemlerine yönelik seyir füzeleriyle düzenlediği saldırıları kınadı. Ukrayna’nın kışa korkunç bir şekilde başladığını dile getiren Stoltenberg, Rusya’nın bu tutumunun sadece Ukrayna’yı değil, Avrupa’nın yanı sıra dünyadaki gıda ve enerji fiyatlarını da etkilediğini vurguladı.
Herkesin Rusya-Ukrayna savaşında bedel ödediğini hatırlatan Stoltenberg, Avrupa ülkelerinin parayla, Ukrayna’nın ise canı ve kanıyla bedel ödediğinin altını çizdi. NATO Genel Sekreteri, bununla birlikte, Batı ülkelerinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kazanmasına izin vermesi halinde, önümüzdeki yıllarda ödenecek bedelin daha da yüksek olacağı konusunda uyarıda bulundu.
Ukrayna’nın desteklenmesinin NATO’nun yararına olduğuna dikkat çeken Stoltenberg, ülkeye mühimmat sevkiyatının devam etmesinin önemini de tekrarladı.
Çavuşoğlu katılıyor
Türkiye adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılacağı NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Ukrayna’ya askeri destek dışında diplomatik, ekonomik ve siyasi desteğin sağlanması konusu da kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek. Çin’le ilişkiler de, yine bakanların gündeminde yer olacak. NATO Genel Sekreteri, Çin Halk Cuhmuriyeti’nin NATO’nun bir düşmanı olmadığını hatırlatırken, Pekin yönetiminin Kuzey Kutbu’ndan Balkanlar’a kadar NATO’yu tehdit eden İttifak’la rekabet içerisine giren bir tavrı olduğunu hatırlattı. Bu arada Macaristan’ın NATO’ya aday Finlandiya ve İsveç’in üyelik senetlerini onaylama sürecini bir kez daha ertelemesini de değerlendiren Stoltenberg, iki ülkenin dışişleri bakanlarının Bükreş toplantısında hazır bulunacağını hatırlattı, bu iki ülkenin NATO üyeliğinin aynı zamanda NATO’nun güvenliği için de önem taşıdığını tekrarladı. Toplantıda ayrıca, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova dışişleri bakanlarının hazır bulunmaları bekleniyor.
Diplomatik kaynaklar, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya mühimmat sevkiyatını sürdürebilmeleri için savunma sanayiinin üretimi artırması gerektiğini hatırlatıyor. Avrupa’nın, üretim kapasitesini hızlıca artırma konusunda sıkıntılar yaşadığını inkar etmeyen diplomatik kaynaklar, NATO’nun stratejik rezervlerinin ne kadarını Ukrayna’ya aktarabileceğinin büyük bir soru işareti olduğunu da dile getiriyor.
Patriot tartışması büyüdü
Polonya’nın, Almanya’nın göndermeyi teklif ettiği Patriot füze savunma sisteminin kendi toprakları yerine Ukrayna’da konuşlandırılması yönündeki önerisi ülke içinde şaşkınlık, eleştiri ve tepkiyle karşılanırken NATO’yu da karıştırdı. Nitekim böyle bir adımın, NATO’nun, Doğu Avrupa’daki savaşa müdahil olması endişelerini doğurdu.
Polonya muhalefeti ve analistler, Varşova hükümetinin ret cevabının “hata” olduğunu savundu. Muhalefet, iktidardaki aşırı sağcı popülist Hukuk ve Adalet Partisi’ni, “kısa vadeli çıkar için Alman karşıtlığını istismar etmek, iç siyasi mücadele uğruna ülkenin güvenliğini Ukrayna’daki savaşa feda etmekle” suçladı.
Bu arada Almanya Savunma Bakanı Chrstine Lambrecht, Polonya’nın hava savunması için teklif ettikleri Patriot füze savunma sistemlerinin, NATO bölgesinin hava savunmasının bir parçası olduğunu söyledi. Lambrecht, “Eğer NATO bölgesi dışında konuşlandırılırsa, bu, önceden NATO ve müttefiklerle istişare edilmeli” sözleriyle Varşova’nın karşı teklifini reddetti.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de, Polonya’nın, “Almanya’nın Patriot birimlerini Kiev’e göndermesi” yönündeki önerisine “belirli sistemlerle ilgili kararların ulusal kararlar olduğu” yanıtını verdi ancak “son kullanıcı anlaşmaları ve diğer düzenlemelerin bazen diğer müttefiklerle istişareyi gerektirdiğini” söyledi.