Gündem >> Milliyet


Şiddeti birbiriyle yarıştırmayın


Link [2022-12-05 06:16:19]



Meltem Günay - Şiddetin, bireyin kendi hayatı ve kendi kararları üzerindeki kontrolünün, onun izni, bilgisi onayını almadan hayatını yürütme özgürlüğünün elinden alınması olduğunu söyleyen Doç. Dr. Çarkoğlu, “Bu en temel insan hakkıdır. Bireyin kendi hayatıyla ilgili kararları kendisinin verebilmesi özgürlüğünün kısıtlanmasını şiddet olarak tanımlıyoruz. Öyle baktığımız zaman zaten fiziksel tarafının ötesinde olayın çok daha düşünceyle, karar vermeyle ve hayatı hakkında plan yapabilmeyle alaka olduğunu görüyoruz. Burada bir çok şiddet türü işin içne giriyor. Fiziksel, psikolojik, ekonomik gibi. Şiddetin türü değişiyor. Şiddetleri birbiriyle yarıştırmamak gerekiyor. Bir şey kötüyse kötüdür” diye konuştu. Sosyo-ekonomik yapı fark etmeksizin kadınların şiddetin bir türüyle hayatlarının bir döneminde karşılaştıklarını dile getiren Doç. Dr. Çarkoğlu, “Kadınlar bir masanın etrafında toplanıp konuştukları zaman ‘aa ben böyle şeyleri hayatımda hiç görmedim yaşamadım’ diyene rastlamıyoruz. Herkes hayatının bir noktasında bunun bir türünü mutlaka yaşamış oluyor. Erkeklere de aynı soruyu soruyorum, bir erkek masasında ‘bana böyle şeyleri hiç kimse yapmadı’ diyen çıkabiliyor mu diye. Aradaki fark verilen yanıt oluyor. Çıkabiliyor. Kadınlarda çıkmıyor” diye konuştu.

Tanım sorunu

‘Sevgi tanımlarımızda sorunlar var’ diyen Doç. Dr. Çarkoğlu, “Kıskançlık bir duygu ama üzerinde davranılmaması gereken bir duygu. Her kıskanan o kıskançlığını bir davranışa çevirmekte sorun görmüyor. Bunu normal ve bir sevgi gösterisi olarak algılıyor. ‘Ben seni sevdiğim için seni kontrol ediyorum’ ya da ‘Ben seni sevdiğim için sana güvenmiyorum’. Bunun sevgiye bağlanıyor olması ciddi bir problem.”

Neden sürdürüyoruz?

Doç. Dr. Çarkoğlu, “Onu kaybetmemek için, onu sinirlendirmemek için ya da ondan haz etmediğim bir reaksiyonu almamak uğruna hiç normalde yapmayacağım şeyleri yapmaya başlıyorsam orada bir sorun var. Ama biz ilişkiler içinden yaşayan bir toplumuz. Belli bir yaşın üzerinde evli olmaya çok az insan var. O yüzden bir ilişkinin olmaması sosyal hayatın ölmesi anlamına geliyor. İlişkisiz olmanın çok fazla kabulü yok. Bu işin sosyal tarafı. Bir de bireysel tarafı var. İnsanlar, hayatı boyunca önce evlat sonra hiç birey olmayan direkt sevgili, eş olmayı deneyimlediyse tek başına olmaktan korkuyor. Bu nedenle fiziksel şiddet olmadığında diğer şiddet türleri olsa da sürdürülen ilişkiler var. Bunlar kültürel pratikler ve eğitimle değiştirmek zor” diye anlattı.

Doğru ve iyi ilişki

Doç. Dr. Çarkoğlu, “Doğru ve iyi ilişkinin ne televizyonda ne de sosyal medyada örnekleri bulunmuyor. İyi ilişki kişilerin birbirlerini insan olarak tanıyıp, insan olarak sevip, birbirlerine insan olarak davrananlar arasında yaşanıyor. Birlikte zaman geçirmeyi zulum olarak görmemek, o ortalarda olduğu zaman kaçacak delik aramadığınız, hayatınızda değerli ve yeri olan kişiyle yaşadığınız ilişki doğru ve iyi ilişkidir. Çiftlerin birbirlerine hareket alanı tanımaları gerekiyor yoksa kontrol başlıyor” diye anlattı.



Çok Okunanlar

2024-09-20 23:35:40