Muristek
Nişantaşı’nın hemen yanı başındaki Lütfü Kırdar Sergi ve Konferans Sarayı’nın bahçesi bambaşka bir yere dönüşmüş. Maçka Parkı ve Boğaz Manzaralı devasa bahçe tam bir kaçış noktası haline gelmiş. Gizli bir vaha gibi şehrin orta yerine yerleşmiş. Dekk adını verdikleri bu yerin mimarı Gökuğ Özdemir, öyle güzel işlere imza atmış ki sessiz sedasız. Atmaya da devam ediyor. Dekk’in içinde bir sürü cafe ve restoran var. Saatlerce vakit geçirebileceğiniz bir sosyal ortam yaratmış. Dekk’in hemen üzerinde Madera var. Şehrin en yenisi. Burası da Özdemir’in. Dekorasyonu tam şehirli olmuş, yormuyor. Yormayan bir özelliği de menüsü.
Zorlama yemek yok
Öyle bir yemek listesi hazırlamışlar ki bir tane zorlama yemek göremedim. Meze ve kırmızı et ağırlıklı bir menüye sahip. En çok etleri gramajlamışlar. Doyacağınız kadar sipariş etme şansı tanımış. 5’li meze tabağı size ana yemeğe kadar götürüyor. Giderseniz rokforlu salatasını kesin deneyin. Bundan sonra rokforu salatalarda sıklıkla kullanacağım. Az miktardaki rokfor salatayı başka bir yere taşıyor. Madera geniş ve mesafeli masaları sayesinde kimselere kulak misafiri olmak zorunda bırakmıyor. Yan masayı mecburen dinlemek zorunda kalmıyorsun ki, bu büyük bir konfor.
Sunset’in eğlencesi ona emanet
Geçtiğimiz hafta sonu uzun bir aranın ardından ilk kez gece yarısından sonra da devam ettik. Yolumuz bizi Sunset’in barına getirdi. Burası şehrin en nezih eğlencesinin sunulduğu yerdir. Öyle çok kafa şişirmez buradaki müzikler, bangır bangır değildir. Sohbet etme imkanı tanır size. Şahane müzik yapılır. Bu kış Sunset’in eğlencesi çok eskiden beri tanıdığım Tunç Yavuz’a emanet edilmiş. Çok da iyi olmuş. Sunset Tunç’a, Tunç Sunset’e yakışmış.
Adana’yı ayağımıza getirmişler
Cağaloğlu Hamamı’nın hemen girişinde tam da sokağa bakan yerinde bir kebapçı var. Yoldan geçerken dikkatinizi çekecek türden. Büyükçe bir mangal, dört-beş masalık bir yer. Ocakbaşı sıcacık. Tablacı salatası da, orijinal Adana Kebabı da var. Ciğer ise kuzu, günlük ve taze. Geçen akşam oradaydık. Öyle müzik filan da yok. Tam sohbetlik bir yer olmuş. Biz öyle dalmışız ki sohbete, mekanın kapanacağını söylemeseler hâlâ oturacağız. Ara sıra buraya kaçıp hem şahane et yiyip, hem de bol bol sohbet edeceğiz yine.
Şehirde neler konuşuluyor?
Şehirde şu sıralar en çok konuşulan yeni açılan ve eski olan yerler var.
-Beca Restoran Karaköy’de bugünlerde adını çok duyuyorum. İlk fırsatta gidip bakacağım.
-Sirkeci’deki Olden 1772 gitmeyeni dövüyorlar. Evet bu restorana gidip paylaşım yapmayan kalmadı etrafımda.
-Bebek Stay Oteli’nin içindeki Brasserie’de özellikle hafta sonları kimse yer bulamıyor.
-Maslak’taki yenilenmiş Esnaf’a gidip, masa sandalye üzerinde dans etmek herkese iyi geliyor. Esnaf eğlencesi bu kış yine moda.
-Yarın Günay’da İbrahim Tatlıses canlı söyleyecek. Yılın son virajında Tatlıses’i ben de dinlemeye gideceğim. Yeni yaşıma burada gireceğim.
DAĞ SEZONU AÇILIYOR
Geçenlerde Instagram’dan ‘Bu kış neredesiniz?’ diye anket yaptım. Büyük çoğunluk “Palandöken” dedi. Uludağ Kartalkaya favori olur diye düşünenler yanıldı. Peki Palandöken neden önde?
-Uçakla gidebilen ender yerlerden biri.
-Havalimanına uzaklığı 10 dakika.
-Pistleri daha uzun.
Beni şaşırtan Erciyes’in de kış turizminde rota girmesi oldu. Bu arada Kartalkaya’nın hızlı bir atak yapması şart diye düşünüyorum. Palandöken’de iki otel ismi, önde Polat ve Sway Otel. Erciyes’te Magna Otel, Kartalkaya’da ise Kaya Plazzo ve Golden Key, dağ otelleri arasından sıyrılırlar.