Dün kente gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş bu sabah Sivas'ta sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Kentteki bir otelde Sivas Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Ortak Akıl ve İstişare ile Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması’ adlı programa Kurtulmuş ile birlikte AK Parti Sivas milletvekilleri İsmet Yılmaz, Semiha Ekinci, Mehmet Habip Soluk, İl Başkanı Hakan Aksu, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve kentteki STK temsilcileri katıldı.
Programda konuşan Kurtulmuş, siyasetin sadece 5 yıldan 5 yıla oy verme işi olmadığını belirterek, "Millet reyini, görüşünü sandıklarda ortaya koyuyor. Ülkeyi yönetecekleri seçiyoruz, eyvallah ama bundan sonra hem genel yönetimler hem de yerel yönetimler için söylüyorum, neler yapılacağının yakın istişarelerle belirlenmesi ve buna göre yol alınmasının fevkalade önemli olduğunu biliyoruz. Bunu bildiğimiz için de sivil toplum kuruluşlarının düşünce ve görüşlerine önem verdik. İnsanlık tarihinin en zor dönemeçlerinin birinden geçiyoruz. Dünyanın belki birkaç asırda bir karşılaştığı çok derin alt-üst oluşların, yeniden oluşların yaşandığı ekonomik, siyasi ve hatta kültürel ve sosyal olarak yeniden yapılanmaların ortaya çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Çok hızlı bir şekilde bugün dünyada siyasi, ekonomik, önemli meselelerle karşı karşıyayız. Çok temel olarak şunu söylemek lazım; eski ekonomik sistemde alışılmış olan hiçbir şeyin bundan sonra devam etmeyeceği son derece açıktır. Dünyada başta endüstriyel materyaller ve değerli materyaller olmak üzere neredeyse emtia fiyatları 2-3 kat dolar bazında artmıştır. Dünyada tedarik zincirleri kırılmış, ulaştırma bakımından fevkalade yüksek maliyetler ortaya çıkmıştır" dedi.
'SAVAŞ, BATI VE RUSYA ARASINDA'
Ekonomik süreçte Rusya- Ukrayna savaşının uzaması nedeniyle gıda krizinin de dünyayı tehdit eder hale geldiğini ifade eden Kurtulmuş, "Dolayısıyla bu krizlerin çözülebilmesi, güçlü bir şekilde savuşturulabilmesi için Türkiye'nin çok güçlü bir şekilde ayakta olması lazım. Aynı şekilde uzak Doğu Asya'da, Amerika ile Çin arasındaki mücadele sadece karşılıklı olarak birbirlerinin güçlerini test etme mücadelesini, bundan sonra siyasi ve ekonomik olarak kimin hakim olacağını belirleyecek mücadelelerden ve gerilimlerden birisidir. Yine Ukrayna- Rusya savaşı iki ülke arasında bir savaş değil, Batı ve Rusya arasında bir savaştır. Öyle görünüyor ki bunun etkileri çok daha uzun bir müddet devam edecektir" diye konuştu.
'HEPSİ TÜRKİYE'Yİ ETKİLİYOR'
Dünyadaki bu gelişmelerin tedarik zincirlerinin kırılmasının, fiyatlarının artmasının, dünya ekonomilerinin önemli bir kısmında tehditlerin ortaya çıkmış olmasının, ayrıca dünyada büyük bölgesel ve küresel gerilimlerin her birisinin birinci derecede Türkiye'yi ilgilendirdiğine dikkat çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafya, tarihin seyrinin değiştirildiği coğrafyanın merkezidir. Türkiye bereketli hilalin merkezidir. Yani Kafkaslar, Balkanlar, Anadolu kıtası, Orta Doğu bütün Akdeniz ve Karadeniz, bunun merkezi Türkiye'dir. Karadeniz'deki çatışma Türkiye'yi etkiliyor, Doğu Akdeniz'deki doğal gaz, petrol mücadeleleri Türkiye'yi etkiliyor. Orta Doğu'daki gelişmeler birinci derecede Türkiye'yi etkiliyor. Afrika kıtasındaki gelişmeler de birinci derecede Türkiye'yi etkiliyor. Siyaseten, ekonomik olarak etkiliyor, hiç etkilemezse göçmen krizi olarak etkiliyor. Bu bölgede bu kadar çok farklı gelişmeler yaşanırken Türkiye'nin güçlü, büyük Türkiye olarak ayakta durmaktan başka şansı yoktur. Günümüzü gün ederek, meseleleri zamana bırakarak ve bu anlamda dünyadaki ve bölgedeki gelişmelerde edilgen bir tavır içerisinde kenarda bekleyerek Türkiye'nin ayakları üzerinde durması mümkün değildir."
'HEPİMİZİN ORTAK HEDEFİ OLMALI'
Yeniden güçlü, büyük Türkiye ideali etrafında bütünleşmek zorunda olunduğunu belirten Kurtulmuş şunları söyledi:
"Sivil toplum kuruluşlarımız, farklı siyasi kanaatlere sahip olanlarımız, farklı dünya görüşlerine sahip olanlarımız olacaktır. Bundan tabi bir şey olmaz, ama hepimizin ortak bir hedefi olmak durumundadır ki özellikle günümüzün şartları içerisinde bu yeniden güçlü büyük Türkiye idealine sımsıkı yapışmaktır, sarılmaktır. Bu ideali gerçekleştirmek için de 4 tane temel sütunun şart olduğu kanaatindeyiz. Aynen bir cami kubbesinin en az dört tane büyük direğin üzerine oturması gibi, yeniden güçlü büyük Türkiye ideali dört büyük şarta bağlıdır. Bunlardan birisi güçlü bir ekonomiye sahip olmak mecburiyetidir. İkincisi, Türkiye bu bölgede özellikle etkin aktif ve rol belirleyici bir dış politika uygulamak zorundadır. 3'üncü ayağı ise sağlam ve işleyen bir demokrasiye sahip olmaktır. AK Parti olarak en başından itibaren en temel unsurlarımızdan birisi beşeri planda milletten başka söz ve karar sahibi hiçbir zümreyi tanımamak ve hiçbir zümreye eyvallah etmemektir. 4'üncüsü ise sağlam bir toplumsal yapının varlığıdır."
2024-11-11 16:22:44