Yazarlar >> Milliyet


Moshe Aelyon ile 5 soru 5 cevap


Link [2022-07-21 14:44:19]



Stil sahibi bir İstanbul sevdalısı Moshe Aelyon... Sosyal medya içerikleriyle ön planda olan Aelyon, stilini “Relaks ve şık” olarak yorumluyor

Moshe Aelyon, deneyim odaklı misafirperverlik ve lüks markalara kreatif direktör olarak danışmanlık veriyor. Kendisi, son zamanlarda gördüğüm en stil sahibi bir İstanbul sevdalısı...Bill-Hillary Clinton, Paul Newman, Martha Steward ve David Rockefeller gibi isimlerin yanı sıra Pepsi ve LG Electronics gibi markalar için başarılı davetler organize eden Aelyon, sosyal medyada da takipçilerine mekanları, kendi yaptığı leziz yemekleri, muhteşem stilini, seyahatlerini ve hayata dair her şeyi göreceğiniz içerikler sunuyor. Sevgili Moshe ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

1 - Moshe Aelyon neler yapıyor? Sizi daha yakından tanımak istiyoruz?Spor yapıyorum, sağlıklı yaşama ve ritüellerime sadığım, düzenli bir yaşamım var, keşfetmekten keyif alıyorum, merakla bol bol okuyorum, İstanbul sevdalısı olmaya devam ediyorum ve lezzet peşinde koşuyorum. Instagram ve YouTube platformlarında kaliteli içerik üretmeye çabalıyorum.

2 Siz stili nasıl yorumlarsınız?

Klasik ama güncel. Özgün ama sokaktan. Minimal ama detaycı. Relaks ve şık.

3 Sürdürülebilirlik hakkında neler söylersiniz?

Umutla hayatımıza girmesini ve kalıcı olmasını diliyorum. Bu coğrafyada çok trend meraklısıyız. Çok çabuk ve hunharca tüketiyoruz. Bu bir moda değil; yaşam felsefesi. Umarım çabuk öğrenir ve içselleştiririz.

4 Seyahat sizin için ne ifade ediyor? En etkilendiğiniz yerler nereler?

Seyahat, ‘reboot’ yani sistemi yeniden başlatma öncesi o düğmeye bastığım ve durduğum süreçtir benim için. En son Söğütköyü’ndeydim. O dinginlikten yine çok etkilendim. Anadolu bana kaybettiğimiz değerleri hatırlatıyor. New York kanımın kaynadığı, Paris kendimle aşk yaşadığım, Melbourne ise ‘Keşke doğsaydım’ dediğim şehir. Ama gel gör ki İstanbul, beni en etkileyen büyülü şehrim...

5 Mottonuz nedir?

Less is more (Az ama öz). Bir de Maya Angelou’nun şu sözünü severim: “Hâlâ öğrenecek çok şeyim olduğunu öğrendim. İnsanların söylediklerinizi unutacağını öğrendim, insanlar ne yaptığınızı unutacak ama insanlar onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmayacak.”

Aşırı mı? Yoksa asla yeterli değil mi?

Clash De Cartier, tasarlandığı ilk günden beri sahip olduğu felsefeye sıkı sıkıya sarılıyor. Son tasarımlar, Maison’un kodları içerisindeki ikilikleri vurgularken, ritmin ve yoğunluğun görsel dilini kurmak üzere tekrarlar ve dokusal tezatlar ile oynuyor. Bu hamleler punk’ın ödün vermeyen estetiğini yansıtırken, dokunsal özellikler ise, mücevherleri taşıyan kişiyi muzip bir etkileşime davet ediyor.

Clou Carré ikiye katlandı

Koleksiyonun en çarpıcı bileşeni olan Clou Carré çivilerin ikonik dizilimi, kırmızı altın ya da pırlantalarla bezeli kırmızı altın seçenekleriyle yeni yüzük, küpeler ve zarif kolye ile ikiye katlandı. Bilezikler ve kolyelerde tam entegre tokalar sayesinde parçalar göz alıcı, heykelsi bir yapıya kavuştu. Ortadaki çivilerin çift kat dizilimi ise, tasarıma hacim eklerken gözleri de doldurmayı başarıyor.



Çok Okunanlar

2024-09-23 12:25:53