Muristek
Ukraynalı Teğmen Valentin Koval bir köstebek yuvasını gösterdi.
“Bilgisayara bu deliğin koordinatlarını girersem, ateşleyeceğim füze bu deliğe vuracaktır” dedi.
Teğmen Koval, Ukrayna’daki savaşın kaderini değiştiren bir HIMARS timinin komutanı.
……………….
HIMARS (High Mobility Artillery Rocket System=Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi)
Son haftalarda Ukrayna güçlerinin kazanımlarında en büyük pay bu HIMARS’ların ve onu kumanda eden, Amerika’da eğitilmiş Ukraynalı savaşçıların.
DEVRİM
HIMARS’ların gücü için bir fikir vermek üzere ABD ordusunun askeri tarihçisi General Scales’in şu sözlerini yansıtayım:
Dördüncü yüzyılda atlı savaşçılar
piyadelerin önüne geçen bir devrimdi.
Bin yıl sonra barutun Avrupa’ya getirilmesi bir diğer devrimdi.
İkinci Dünya Savaşı’nda Alman Blitzkrieg’in motorlu ulaşım birliklerini radyo koordinasyonuyla birleştirdiği hassas toplar ve makineli tüfeklerin kullanılması da öyle.
HIMARS’lar konvansiyonel silahlarda son yılların en önemli devrimlerinden biri…
Gerçekten 200 kiloluk patlayıcı bir savaş başlığı taşıyan füzeyle on millerce uzaktaki bir köstebek deliğini vurabilmek müthiş bir şey.
VUR, KAÇ
WSJ (Wall Setreet Journal) gazetesi muhabirleri güçlükle de olsa bir HIMARS ekibiyle röportaj yapmak başarısını gösterdiler.
Gazeteden bir özet:
Vurulacak
Rus hedefinin
bilgisi geliyor; ABD istihbaratından veya Rus işgali altındaki bölgelerdeki partizanlar dâhil olmak üzere kaynaklardan gelen bu bilgi derhal bilgisayara giriliyor.
Bilgisayara bu girişi yapanlar asker değiller.
Savaş öncesi bir TV kanalında kameramanmışlar.
Komutanlar HIMARS yüklü araçları güvenli konumlarından çıkartarak fırlatmayı yapacakları bir yere yönlendiriyorlar.
Genellikle ayçiçek tarlaları gibi yüksek bitki örtüsü olan yerlere…
İçinde araç komutanı, sürücü ve bilgisayar kullanıcısı bulunuyor.
Fırlatma alanına ulaşıldığında hedefleyici, bir düğmeye basarak füzeleri gökyüzüne çeviriyor.
Sonra…
Ateş etmek için bir başka düğmeye…
Füzeler alev patlamalarıyla gökyüzüne doğru kükrüyor ve alanın üzerinde bir duman bulutu bırakıyor.
Fırlatıcı süratle indiriliyor ve araç hızla güvenli üsse (çoğunlukla ağaç örtüsüne) dönüyor.
Bütün bunlar füze hedefi vurmadan gerçekleşiyor.
O nedenle Rusların HIMARS’ı bulup hedeflemesi ve karşı ateşle yok etmesi mümkün değil.
Füzeleri ateşleyecek rampayı kaldırıyor.
Füzeyi ateşliyor ve rampayı indirip süratle güvenli yerine dönüyor.
69 SİYAH KAFATASI
HIMARS’ların özelliği, hantal ve ağır Rus teknolojisine karşın “hafifliği ve nokta atışı yapacak kadar keskin duyarlığı…”
Araçlar döndükten sonra Koval ve arkadaşları yemek pişiriyor, sıcak kahve yapıyorlar.
Son üç ayı rampaların yanındaki çadırlarda veya destek araçlarının içinde uyuyarak geçirmişler.
Genellikle kart oynamak gibi sıradan faaliyetlerle vakit geçiriyorlar.
Ama son derece etkililer.
Bir HIMARS’ın ön zırhında askerler Ukraynaca “iş atı” yazmışlar.
Altında “bembeyaz dişlerle bir sırıtış…”
Ve…
69 siyah kafatası…
Aracın kilometre sayacı 13 bin milden fazla yol kat ettiğini gösteriyor.
Koval ve ekibi son 37 saatte hiç uyumamış ve 120 hedefi vurmuş.
İRAN DRONLARI
Peki…
Ruslar büsbütün çaresiz mi?
HIMARS operatörleri için en büyük tehdit “son zamanlarda İran sistemleri tarafından desteklenen Rusya’nın kamikaze dronlarıymış.”
Gene de…
Hiç can kaybı olmamış, hiçbir HIMARS da vurulamamış.
Teğmen Koval “kendilerinin Ukrayna Savunma Sistemleri ve Özel Kuvvetleri tarafından iyi korundukları” kanısında.
Ve…
Sürekli konum değiştirmeleri de onlara dokunulmazlık sağlıyor.
HIMARS’ların yanı sıra Türkiye’den aldıkları SİHA’lar, GPS rehberliği ve geliştirilmiş mikro elektronikle etkinleştirilmiş insansız hava araçları, “Javelin” tanksavar roketleri ve “Stinger” uçaksavar füzelerini içeren hafif ve hassas silahlar Ukrayna güçlerinin ağır ve hantal Rus teknolojisine karşı önemli kozları…
Özellikle HIMARS benzersiz bir menzil, hassasiyet, etki ve hareketlilik kombinasyonu sunmakta.
Fırlatıcıları küçülterek ve hedefleri vurmayı -neredeyse- garanti ederek “savaşların nasıl yapılması gerektiğine ve askeri malzemelere ilişkin yüzyıllık varsayımları” altüst ediyor.
ABD ordusu tarihçisi, Tümgeneral Scales “HIMARS, ağır donanımlı ordular karşısında hafif ve hareketli bir hassas devrimin parçasıdır” diyor.
ORANTISIZ
Rusya ise “nükleer silah” kullanmaktan bahsedebiliyor.
Bunun adı tam anlamıyla “orantısız güç kullanımıdır.”
Rusya’nın “dev ordu gerçeğini, büyük devlet iddialarını” yalayıp yutmasıdır.
Dünyaya bu orantısız güç kullanımını izah etmesi mümkün değil.
En yakın dostları Şi Cinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Mori, Putin’e “Ukrayna’ya savaş açmanın hiç de doğru zaman olmadığını” yüzüne karşı söylemişlerdi.
Hele…
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana lanetlenen nükleer silah kullanmak dünyayı sonu bilinmeyen, kıyamet diye adlandırılan bir sürece sokabilir.
Mavi yerküre bir ateşten topa dönüşebilir.
Medeniyetin sonu gelebilir.
………………..
Elbette diğer devletler daha soğukkanlı davranmayı ve nükleer cevap vermemeyi deneyeceklerdir.
Ama…
Nükleer şantaja bir kez boyun eğdikten sonra Putin orada kalır mı?
Bu örneği gören nükleer silah sahibi Kuzey Kore ve nükleer silah sahibi diğer ülkeler de aynı şantaja başvururlarsa… Böyle dramatik ihtimalleri de düşünmek gerek.