Yazarlar >> Milliyet


Fonksiyonel yaşama uygun tatil alternatifleri


Link [2022-07-04 04:34:19]



Ege'yi kim sevmez doğası otları yerli ürünleri... Aileden gelen bir aşk bizimkisi canım Ege. Ege'den ayrılmaya yakın sizlere ruhunuza iyi gelecek önerilerde bulunmak istedim.

Az çok takipçilerim ve okurlarım benim tarzımı bilirler. Benim için tatil, doğa demek, lezzet demek ve andan keyif almak demektir. Artık hepimizin ihtiyacı olan da bu zaten gerek yaşam şartları gerek şehrin kaosu, iş hayatı bizi tamamen doğaya yöneltti.

Son zamanlarda en güzel keşiflerimden birini tecrübe ettim. Instagram'da oldukça dikkat çekti ve siz değerli okurlarımla da bu tecrübeyi paylaşmak istedim.

Doğa ve deniz tatili; Martı Hemithea

Doğanın içinde konforu sunan bir butik otel! Benim tatil anlayışım tamamen doğal , doğa içinde, sessiz ve hayat rutinlerimi aksatmayacak nitelikte olmalı! Bu anlamda beni yansıtan ve yaşam tarzımla örtüşen bir tatil gerçekleştirdim. Sağlıklı yaşamla birlikte çoğu kişinin artık bilinçlendiğini düşünüyorum. Bilinç arttı ve tatil ihtiyaçları bu düzene göre yapılmaya başlandı. Düzenim ve beslenme alışkanlıklarımı da çok bozmadığım, bunlara hizmetleriyle imkan sağlayan enfes bir butik otel. Hatta tesis desek daha doğru olur. İçinde doğal yaşamı destekleyen her şey mevcut. Açık havada fitness alanı, spa, yürüyüş alanları sadece hizmetlerden bazıları.

Otelin ve restoranlarının doğa içinde olması, spor salonlarının, spasının bile açık havada orman içinde olması tercih edilebilir sebeplerim arasındaydı. Her sabah düzenli spor yapan biri olarak burada sporumu açık havada yapmak ve rutinlerimi aksatmamak inanın çok güzeldi.

Yemeklerinin, Ege mutfağının en temiz içerikleri ile zengin bir menü seçeneğiyle fark yaratan bir butik otel olmayı hak ediyor. En önemlisi bir pet sahibi olarak, petfriendyl bir otel olduğundan oğlumun da benimle oluşu beni fazlasıyla mutlu etti. Odaları villa şeklinde olup, odaların önündeki ortak havuzunun deniz ile bütünleştiği enfes bir manzara hakim.

Titiz biri olarak, hijyen olarak kusursuz diyebilirim. Marinasıyla da tekne ile tercih edilebilir bir konumda. Herkese hitap etmesi çok ayrıcalıklı.

Ne yenir?

Kalbimi Mistral Restaurant'a bıraktım diyebilirim. Deniz ürünleriyle oldukça iddialılar. Mazhar Şef'in tecrübeleri ve el lezzeti ile tam anlamıyla gastro bir mutfak.

Restaurant müdürü sevgili Kubilay Özçakar'ın tatlı dili, güleryüzü ve tavsiyeleri ile tatil boyunca kendimizi kendisine ve Mazhar Şef'e teslim ettik.

Öyle özel lezzetler deneyimledik ki, tadı hala damağımda. Kendi suyuyla pişen buğlama stardı diyebilirim. Suyunu da çorba olarak içmenizi öneririm.

Ege Zeytinyağlılarını da Mazhar Şef'ten deneyimlemenizi öneririm, muazzamdı.

13 saat buharda pişen ızgara ahtapot, karadut soslu deniz ürünlü pazı sarma, Ege ve Akdeniz otlarıyla yapılan ot kavurma, deniz börülces , kinoalı avokado salatası, karacasöğütten Datça'ya kadar domates çeşitlerinin hemen hemen hepsinden oluşan domates salatası, kuru ve çıtır bademli humus üzerinde çıtır nohut kuru et ilavesiyle, İzmir'den gelen midye sadece deneyimlediklerimizden bazılarıydı.

Roma usulü enginar da çok dikkatimi çekti. Soğuk sıkım zeytinyağında salamura edilip deniz tuzu ile servis ediliyor. Sunumlar çok iddialıydı.

Otel yönetiminden sevgili Hülya Tamşen ve sevgili Özlem Yazıcıoğlu'nun ilgileri alakaları o kadar şahaneydi ki, kendimizi evimizde gibi hissetirdikleri için teşekkür ederiz. Pazarlama müdürü sevgili Lina Temelli'nin de baştan sona kusursuz organizyonu ile tatilimiz keyifle sona erdi. Otelin başarısında büyük payları olduğunu düşünüyorum.

Ekim ve Kasım ayında da çok güzel olduğu söyleniyor. O dönemde de tecrübe etmek için heyecanlıyım!

Doğada spordan bahsetmişken fonksiyonel yaşayan biri olarak; bir kaç değerli bilgiyi de aktarmak istiyorum.

Açık Havada Spor Yapmanın Faydaları

Daha çok kalori yakarsınız, Zihin sağlığı, Kendinize zaman ayırıp, daha uzun süre egzersiz yaparsınız, Nefes alıp verirken ciğerleriniz daha aktif çalışır.

Güneş altındaysanız:

D vitamini

Ben düzenli olarak d vitamini kullanıyorum. D vitamini vücut tarafından üretilmediği ve besinlerden de alınamadığı için, mutlaka ayrıca da güneşe çıkmak gerekiyor.

Nurçin Çağlar çevirisi ile:

D ViTAMiNi EKSiKLiGİ BELiRTiSİ

Kas ve kemik zayıflığı , üzgün hissetmek , ağır hissiyatı artma, kronik diş eti hastalığı yüksek tansiyon , yorgunluk ve uyku hali, ruh durumunda dalgalanma, dayanıklılıkta azalma, fazla kilo, bağırsak sorunları, baş terlemesi, alerjiler

Geçen sene Ağır metal yüküm fazla çıktığından takviyelerle birlikte sporda terlemeye başladım ve iyileştim. Şimdi aktif şekilde terliyorum.

Dr. Mercola"dan Nurçin Çağlar çevirisi ile:

TERLEMENiN YARARLARI!

Vücudumuzun ısısını muhafaza etmesine ve fazla ısınmamızı dengelemeye. Gözenekleri temizleyerek siyah nokta ve akne oluşumunu engeller. Toksinlerin atılmasına böylelikle toksini fazlalığı nedeniyle oluşan hastalıkların önlenerek bağışıklık sistemini desteklemeye. Kan dolaşımını iyileştirmeye, 37 derece ısının üzerinde yaşayamayan virüs ve bakterileri öldürmeye. Stres atmaya ve gevşeme sağlamaya, yardımcı olur.

Nefes alıp vermenin önemi!

Rüya Acar der ki; " doğru havalanmayan akciğer kamyonla verilse de tedaviler bedenin şifalanmasını sağlayamaz. Ne bekliyoruz , vitamin denizinde yüzmeyi mi ilaç denizinde boğulmayı mı" yapılacak çok basit, sadece triflo ile nefes çalış. Çoğu rahatsızlığının önüne geç.

İyi nefes; daha iyi uyumanıza, daha verimli çalışan bir sindirim sistemine, stresin azalmasına ve bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olur. Her gün düzenli olarak ciğerlerimi güçlendirmek için triflo çalışıyorum.

Şirince Güllü Konakları

Her zaman gelmek istediğim bir yer olan Şirince'de olmanın ve imkanlarıyla nokta atışı bir yerde konaklamanın mutluluğunu yaşıyorum.

Kendinizi evinizde gibi hissedeceğiniz, doğa içinde kafa dinleyeceğiniz, odalarında televizyon bile olmayan sessizliğin hakim olduğu butik bir konak. Otantik atmosferi ile sizi büyüleyecek.

Ege'nin şifalı otları, zeytinyağları ve konağın otantik ambiyansında gün batımı eşliğinde keyifli bir akşam yemeği yiyebileceğiniz butik bir restorana sahip.

Öncelikle , otel müdürü Sevgili Bilge Kasırga İpek ve değerli eşi Erhan İpek ile tanışmanızı ve bir kahve içmenizi öneririm. Güzel enerjileri, güler yüzleri ilgi alakaları ile kendilerini çok seveceğinize eminim. Kezâ ekibi de aynı şekilde. Bilge Hanım'ın humusunu, şeftatili semizotunu ve Erhan Bey'in de menemenini yemeden asla konaktan ayrılmayın derim.

Martı Otel Güllü konakları bünyesindeki, ormanın içindeki tek bulunan bağ evinde de eşsiz manzarasında yaz kış konaklama imkanı sunan, bahçesindeki ağaçlardan her türlü dalından koparıp yiyebileceğiniz meyve sebze ile aşk yaşayacağınız doğa içinde bir cennet.

Benim gibi spor tutkunu biri için de her tarafı doğa içinde cennet olan bir yerde tertemiz oksijen de yüksek bir rakımda koşu yapabilme imkanı da muhteşem bir deneyim oldu.

Konağın gün doğumunda ve gün batımında fotoğraf çektirmeden de konaktan ayrılmamanızı öneririm.

Şirince'ye geldiğinizde yapılacaklar listesi:

Öncelikle gördüklerimden çok etkilenmiş olarak başlıyorum yazıma. Dünyanın 7 harikasından biri 'Efes Antik Kent' turu Güllü Konakları'nın sunduğu hizmetlerden biri ise özel rehberleri ile çevre ve kültür gezisine çıkabiliyorsunuz. Kendi imkanlarınızla gezmek ve rehber ile gezmek arasında çok fark var. Rehberimiz Değer Eren sayesinde bilgilendik. Kesinlikle gelince planlarınıza ekleyin.

O yaşanmışlık duygusu, toprağın altından çıkan bir şehir olduğunu ve daha da kazılsa neler çıkacağını bilmek oldukça etkileyici. O dönemdeki antik evlerin duvarları, ocakları, mağazaların ve renkli heykellerin olduğu cadde, tapınaklar, ayin odası, umumi tuvalet, müzedeki kalıntılar vs etkilendiklerimden sadece bazılarıydı.

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin 3km g.batısındaki İyonya kıyısında ve sonraları önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kentiydi. Kuruluşu Cilalı Taş Devri MÖ 6000 yıllarına dayanır.

Kazılarda bulunan taş ve bronz baltalar, iğneler, açkılı seramik parçaları, ağırşaklar, volkanik cam ve çakmak taşı, deniz kabukluları, öğütme ve perdah aletleri Neolitik döneme tarihlendirilmiştir. Efes M.Ö. 6.yy’da yani Antik Yunan döneminde günümüzde sadece bir sütunu ayakta olan Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır.

Nereleri gezdik?

Magnesia Kapısı, Doğu Gymnasionu ve Devlet Agorası Hamamları, Devlet Agorası ve Bazilika, Odeon, Prytaneion - Belediye Sarayı, Domitianus Tapınağı, Pollio Çeşmesi, Memmius Anıtı, Herakles Kapısı, Kuretler Caddesi, Skolastika Hamamları, Latrina, Traian Çeşmesi, Yamaç Evler, Varius Hamamları, Hadrianus Tapınağı (Hadrian Tapınağı), Umumi Tuvalet , Aşk Evi, Alytarkhus Stoası, Oktagon, Heroon, Mermer Cadde, Celcus Kütüphanesi, Mazeus, Mithridates Kapısı, Tetragonos Agora (Ticaret Agorası), Mermer Cadde, Büyük Tiyatro, Liman Caddesi,Tiyatro Gymnasionu, Liman Hamamı, Meryem Kilisesi, Artemis Tapınağı, Vedius Gymnasiumu, Yedi Uyuyanlar, St. Jean Kilisesi, İsa Bey Camii, Ayasuluk Kalesi, Yuhanna Kalesi gezdiğimiz bazı yerler arasındaydı.

-Meryem Ana Evi

Öncelikle muhteşem bir enerjisi vardı. Dua etmenin yeri yoktur, hepsi Allah'ın evi ve edilen dua tektir. Yeter ki sen aynı enerjiyle duanı et, teşekkür et. Dua edip mum diktikten sonra evin bahçesindeki şifa çeşmesinden su şişelerine su doldurup, yine aynı şifa enerjisi ile el ve yüzümüzü yıkadık. Kilisenin yanı başındaki kuyulardan gelen içilir nitelikte suyun hastaları iyileştirdiği ve çok faydalı olduğu söylenmektedir. Bu eve giren yarı hacı sayılıyormuş. Rivayete göre, eve sakat giren düzelmiş şekilde çıkıyormuş. Suyun ve evin şifası o dönemden bugünlere miras kalmış. Son olarak ise, dilek duvarına dileklerimizi peçeteye yazıp astık.

Meryem Ana Evi, Selçuk’a 9 km. uzaklıktaki Bülbül Dağı üzerinde bulunmaktadır. İsa’nın ölümünden 4 ya da 6 yıl sonra St. John’un Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği bilinmektedir. 1891 yılında Lazarist papazlar Alman rahibe A.Katherina Emmerick’in rüyası üzerine Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği evin araştırmalar sonunda bu ev olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu olay Hıristyanlık dünyasında yepyeni bir buluş olmuş ve tüm dünya din alemine ışık tutmuştur. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapı daha sonra restore edilmiştir. Müslümanlarca da kutsal sayılan evde Papa VI.Paul’un 1967 deki ziyaretinden sonra her yıl Ağustos ayının 15. gününden ayinler düzenlenmekte ve bu ayinler büyük ilgi görmektedir.

İlk manastır ortamında, kendini Allah’a tamamen adama arzusu ile dua eden Kilise’nin ilk örneği olan Meryem’in eşliğinde Meryem Ana Evi, gerçekten de ideal bir sessizlik ve kutsallık mekânıdır.

Meryem’in aslında yaşamış ve ölmüş olduğu yer olarak burasının olduğuna dair kesinlikle ciddi ve derin bir inanış olmasaydı, onun ikamet yerinin anısını korumak için yapılan bu mütevazı yapı bir kiliseye dönüştürülmezdi.

-Şirince köyünde şekersiz sütsüz karadut dondurması favorimdi.

-Antik tiyatro konserlerine de bilet almanızı ve deneyimlemenizi öneririm.

-Köyün içerisindeki tarihi kiliseleri de gezebilirsiniz.



Çok Okunanlar

2024-09-23 20:23:04