Yazarlar >> Milliyet


Art Basel Miami’den ilk izlenim


Link [2022-12-01 11:38:20]



Salı sabahı erkenden Miami Beach Convention Center’da Art Basel Miami’nin basın toplantısına katıldım.

Art Basel’in yeni CEO’su Noah Horowitz de, önceki CEO’su Marc Spiegler de Art Basel Miami’nin ilk günlerinden bu yıla gelişini kısaca özetledi.

Yanımda Noah Horowitz’in eşi ve iki çocuğu oturuyordu.

Çocuklar babalarını resim yaparak sessizce dinledi.

Doğrusu, odadaki büyüklerden daha olgunlardı ve ellerindeki telefonlara gömülmeden kâğıt ve boyalarıyla meşgul olmaları çok tatlıydı.

Aslında her şey bir sanatseverin Art Basel’i takip etmesi ve Miami’ye getirmek istemesiyle başlıyor.

Ve tabii bu uluslararası sanat fuarının 20 yıl önce Miami’ye gelmesiyle Miami’nin şehir olarak konumlandırmasını çok olumlu etkiliyor.

“Aslında o zamanlar Miami Vice yıllarıydı, Miami’nin çok başka bir imajı vardı. Kültürel ekosistem şimdi olduğundan çok daha az gelişmişti” diyor Art Basel’in önceki CEO’su Marc Spiegler konuşmasında.

Şimdi ise Miami gerçekten hem sanat hem tasarım alanlarında dünyanın sayılı şehirlerinden biri haline geldi.

Art Basel Miami, 2001’den beri 11 Eylül terör saldırıları, kasırgaların hem şehir hem de kongre merkezi üzerindeki etkisi, 2016’da Zika virüsünün patlak vermesi ve tabii ki Kovid-19 pandemisi derken birçok zorlu sürecin üstesinden gelmek zorunda kaldı.

Basın toplantısından sonra fuar alanına önce gazeteciler alınıyor, en en VIP koleksiyonerlerden de önce.

Daha sonra ise VIP ön izleme günü başlıyor.

Fuarda 38 ülkeden 282 katılımcının standı yer alıyor.

“Bu salonun mümkün olan her metrekaresini kullandık” diyorlar ve bunun hem galerilere hem de ziyaretçilere aynı şekilde fayda sağlayacağını söylüyorlar.

Art Basel’i gezerken birçok tanıdık eser görüyorum, bazıları New York’ta, bazıları Londra’da farklı sanat fuarlarında karşımıza çıkan eserler.

Doğrusu, son zamanlarda çağdaş sanat fuarlarında herkesi şaşırtan, daha önce görmediğimiz çok az şey oluyor.

İşte o yüzden, uzun yıllardır devam eden Yayoi Kusama/Louis Vuitton iş birliği bile fuarın öne çıkanlarından oluyor.

Fuarın ilk gününde milyon dolarlık satışlar yapılmasına, galeri sahiplerinin satışların yüksek olduğunu söylemesine rağmen ilk izlenim, fuarda bu yıl bir çılgınlık yaşanmaması.

Uzun zaman sonra ilk defa koleksiyonerler önce eserlere bakmaya, düşünmeye zaman ayırıp, sonra almaya başladı.

Bir dönem büyük bir çılgınlık yaşandı, koleksiyonerler bakmadan alıp, aldıktan sonra bakıyorlardı diye özetliyor galeri yöneticileri.

Kabul etmeliyiz, bu sadece resesyon habercisi değil, aynı zamanda olumlu bir gelişme.

Tüketim çılgınlığının sonuna gelindiği ve artık dünyanın önde gelen koleksiyonerleri arasında bile önceliklerin değiştiği ve sağduyunun daha ağır basacağıyla ilgili.



Çok Okunanlar

2024-09-20 03:54:31