Muristek
Altılı masanın ikinci turundan önce, özellikle CHP ile İYİ Parti’nin arasında yaşanan ancak masadaki diğer partileri de rahatsız ettiği anlaşılan gerilim yerini masanın elbirliği ile ‘toparla(n)ma’ hamlesine bırakmış görünüyor. Pazar buluşmasının ardından masanın üyesi partilerin liderlerinin peş peşe verdikleri röportajlar ya da basınla sohbet toplantıları da bunun işareti gibi.
Toplantının perde arkasından hemen yansıyan 3 temel bilgiyi teyit edici nitelikte açıklamalardan birini DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yaptı. Önceki akşam medya kuruluşlarının temsilcileri ve köşe yazarlarıyla sohbette buluşan Babacan da masada sorun olmadığını ve bundan sonra da olmaması için daha sık temas kararı alındığını, “yanlış anlamaya yol açan gelişmeler yaşandığında hemen birbirimizi arama kararı aldık. Daha sık görüşelim, daha sık istişare edelim, hızlı çözüm üretelim diyoruz” ifadesiyle anlattı.
İkincisi, cumhurbaşkanı adaylığı meselesinin ‘diğer işler bitmeden’ gündeme getirilmemesi konusundaki mutabakat. Babacan bu konuda da, “Aday isimleri üzerinden hiçbir değerlendirme yapmadık. Seçim süreci yaklaşana kadar ortak aday tespitiyle ilgili bir adım atmama kararımızı tekrar ettik” dedi.
Üçüncüsü, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçene kadar altılı masaya hem rehberlik edecek hem de seçim beyannamesi ve bir çeşit protokol yerine geçecek iki temel metinin ortaklaştırılması hazırlığının başladığı. Babacan Geçiş Süreci Yol Haritası (GSYH)’nın daha erken biteceğini, daha kapsamlı olacak eğitim, sağlık, yargı gibi birçok başlığı kapsayacak Temel Politikalar metninin ise daha vakit alacağını düşünüyor. Bu iki çalışmanın sonuna doğru, son nokta konulmadan cumhurbaşkanı adaylığının netleşeceği görüşünde. Aday masadan bir isim olursa zaten ‘ortak söyleme’ hakim olacak, ama dışardan bir isim olursa, adayın da sürecin içine dahil edilmesini sağlayacak şekilde bir takvim öngörüyor. Çünkü dışardan bir aday olursa “sen sadece uygulayıcısın demek çok hoş olmaz” diye açıklıyor bunu da.
Babacan’ın altılı masanın son toplantısından sonra yaptığı açıklamalardan diğer öne çıkanla r özetle şunlar:
Ülkenin parlamenter sisteme geçene kadar nasıl yönetileceğini, parlamenter sistem ruhunun nasıl hakim kılınacağını vatandaşımıza söylemek istiyorduk. Şimdi vatandaşın önüne tek bir perspektif koyuyoruz. Bu süreç, vatandaşın Altılı Masa’ya güvenini de artıracak.
Bizim çalışmamızda yürütmeye, yasamaya dair 32 başlık görünüyor. Ben kimsenin cumhurbaşkanı yardımcısı olmasını önermedim.
Altı partinin doğal bir rekabeti olabilir ama işbirliğiyle büyük rakibe karşı mücadele temel öncelik olmalı.
Altı partiden herhangi birisine sorun. Tek başınıza cumhurbaşkanı adayınızı birinci turda seçtirebiliyor musunuz? Tek başınıza 360 milletvekili çıkarabiliyor musunuz? O zaman buyurun. Ancak bir arada olunduğu zaman bu seçim kazanılacak. Seçimi kazanmak için bir arada olma mecburiyeti var.
Ortak cumhurbaşkanı adayımız kazandığında daha önce attığı imzaya aykırı hareket ederse orada ciddi bir güven sorunu çıkar. Ama aklı başında kimse bunu bozmak, yaralamak istemez.
Yazılı, imzalı bir şey ortaya koymadan seçime gidersek sorun çıkar. Ortak kararlar alıp, yazılı metinler haline getirip işleri garantiye alalım ki ileriye ihtilafa gebe bir alan bırakmayalım.