Son Dakika >> Gazete >> Milli


Yoksulluğun Bin Sesi


Link [2022-10-30 03:50:40]



O dağlar bir kez daha anımsattı ki. Zayıf olanın ayakta kalması çok zor buralarda. Hani insan bazen hayal kurmakta. Göçler batıya olmasın. Dursun artık Avrupa’ya kaçış. Ülkemiz ve tüm Ortadoğu, Balkanlar, Asya, Afrika; refahın, zenginliğin, ekonomik gelişmişliğin odağı olsun. Doğuya olsun göçler. Turizm harikası yöreleri yurdumuzun. Hakkâri Sümbül Dağı, Yüksekova, Çukurca, Bingöl, Solhan, Aktütün, Üzümlü, Uludere, Şırnak, Eruh, Siirt, Bitlis, Tunceli, Ovacık, Munzur, Pertek, Arapgir, Kemaliye, Muş, Erzincan, İliç, Van, Akdamar, Hoşab Kalesi, Kâhta Cendere Köprüsü, Elazığ, Maden, Keban, Ağın, Kovancılar… Dağsa dağ, gölse göl, ırmaksa ırmak… Yeşili, mavisi, yerli yerinde. Türbesi, kümbeti, çeşmesi, imareti, dergâhı gani. İsterim ki bu coğrafya dünyanın çekim merkezi olsun. Ege’den, Akdeniz’den neyiniz eksik, söylenmelerim. Bölgenin kaderi olan yoksulluk bitsin. Coğrafyanın onca efsunlu güzelliği, tüm bu adaletsizlikleri hak etmemekte. Dağların mertliğinden mi, eşitsizliğe isyandan mı son yarım yüzyıldır bölgede akan kanın hesap sormaya kalkışıp da. Ocaklara düşen şivan. Artık gözyaşına nokta deyip, yoksulluğun deklanşöre takılan her karesine ağır bir iç geçirip de. Doğuya şöyle bir göz atıp dolaşılabilecek yerlere yetişemeyerek yazdan kalan son sıcak günleri değerlendirip. Fakat ille de kâbus gibi çöken yoksulluk şalı, şu soylu insanların omuzlarından nasıl kaldırılır. Bu ağır yük ile sarsıldıktan sonra. Görüntüler refah şehri Adana’dan geliyor. Doğuya göre gelişmiş ve zengin şehir. Adana’da zabıtanın, seyyar olarak sebze satan bir kişiye tokat atması görüntülenmiş. Yüreğimiz kan dolarak izledik. Kaldırımda sebze satan yurttaş, Seyhan Belediyesi zabıtaları tarafından uyarılmakta. Geçimini sadece sebze satarak sağladığını anlatıyor esnaf, ürünlerini kaldırmak istemiyor. Zira evde çoluk çocuk o sebzelerin paraları ile çetin hayat şartlarına karşı ayakta kalmaktadırlar. Dükkân açacak parası yoktur. Tek sermayesi bir kucak sebzedir, el kadar yerde hayata tutunmak istemektedir. Zabıta anlamıyor adamın ıstırabını. Seyyar satıcı ile tartışıyor, sanki zavallı emekçi hırsızlık yapmış, başkasının malını gasbetmiş, ümmetin hakkını yemiş gibi celalleniyor zabıta. Kavga büyüyor. Yine de çoluk çocuğunun yaşama sebebi olan sebzeleri kaldırmaya yanaşmıyor seyyar satıcı. Zabıta, sokağın kabadayısı. Güç onda. Seyyar satıcıya patlatıyor tokadı. Tokadın etkisiyle yere düşüyor yoksul adam. İnsanlık yere düşüyor, Yaralanıyor, örseleniyor yüreğimiz. Nereye gitsin o garip. En masum istek için bile hayat hakkı tanınmıyor. Gel de ağlama bahtı kara halkıma.



Çok Okunanlar

2024-09-21 20:02:34