Muristek
Özet soru şudur: Temel hak ve özgürlüklerin referanduma sunulması doğru mudur?Bir süredir Türkiye’deki tartışmalardan biri budur. Ana muhalefet partisi CHP, başörtüsü özgürlüğü konusunda TBMM’ye bir kanun teklifi verdi. Hemen ardından da iktidar partisi AK Parti, hem başörtüsü hem de aileyi koruma hususunda bir anayasa değişikliği teklifi verme kararı aldı. İktidar partisi, TBMM’de yeterli sayı bulunamadığı takdirde gerekirse referandum yolunu da işaret etti, bu yolda. Bence her ikisi de önemli; hangi parti olduğuna bakmaksızın, mesele başörtüsü özgürlüğünü sağlam bir mekanizmayla sağlamaksa her iki teklif de değerli sayılmalı! *** Bu alandaki tartışmalara da bakalım. Hangi lider bu alanda ne diyor? * Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: “Referandumdan, aileden, kazanımlardan bahsediyorlar. Evlilik yaşı 30'u aşmış, gençler mali imkânsızlık nedeniyle evlenemiyor. Yine en başta maddi problemler nedeniyle boşanma oranları da her geçen gün artıyor. Her gün bir başka kadın cinayeti işleniyor. Şiddet, cinayet ve intiharlar almış başını gitmiş, ne konuşuyorsunuz? Temel hak ve özgürlükler, ne zamandan beridir ve hangi mantıkla referandum konusu yapılıyor? Milli ve manevi değerlerimizi nasıl bu kadar hoyratça siyasete malzeme yapabiliyorsunuz? Aileyi darmadağın eden sizler, hangi yüzle aile mefhumunu ağzınıza alabiliyorsunuz? Kazanımlardan bahseden sizler, bunlar üzerinden insanımıza gözdağı veren sizler, neleri kaybettirdiniz bu ülkeye ve bu millete, önce onların hesabını bir verin!” * DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Sayın Erdoğan kutuplaştırmayı çok seviyor, tam arayıp bulamadığı bir fırsat, benden misin, ondan mısın? Referandum nedir evet, hayır. Hadi bu konuyu da evet hayıra götürelim. Bu tamamen kutuplaştırıcı zihniyetin bir eseri. Anayasa değişikliği için uzlaşma olursa referanduma gerek yok. Meclis’te 400 milletvekili desteklediği zaman Anayasa değişikliği gerçekleşiyor…” * AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Prensip olarak, temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyorum. Temennimiz de Meclis’te bu değişikliği doğrudan kabul edecek bir çoğunluğun sağlanabilmesi.” TBMM BİR BÜTÜN OLARAK HAREKET ETMELİ! Hülasa ve netice…* Keşke, Sayın Cumhurbaşkanı’nın temennisi gerçekleşse ve başörtüsü özgürlüğü teklifi referanduma gerek kalmadan TBMM’de benimsense. * Keşke, temel bir hak olan başörtüsü özgürlüğü konusunda halk sınanmasa.* Keşke, Parlamento’nun ezici bir çoğunluğu ile kanun teklifi de, anayasa değişikliği de TBMM’den geçse ve benimsense, kabul edilse.* Keşke, başörtüsü gibi temel bir hak ve özgürlük konusunda siyasi birtakım hesaplar masaya konulmasa.* Keşke, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu hususta tarihe altın harflerle geçecek bir tablo ortaya koysa.* Keşke AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP Meclis grupları ile TBMM’de temsil edilen Saadet Partisi, Demokrat Parti, Memleket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi, Yenilik Partisi, Zafer Partisi ile Türkiye İşçi Partisi olarak bu konua bir bütün halinde hareket edilse… Keşke… MİLLÎ GAZETE’Yİ ÇOK ÖZLÜYORUM! Kemal Yöndem… Saadet Partisi Samsun İl Yönetim Kurulu Üyesi… Öncesinde İstanbul Fatih’te önemli siyasi faaliyetlerde bulunan bir isim… “Günler, haftalar, aylar, yıllar da geçse Millî Gazete’nin haberleri ve yazıları hiç eskimiyor. Millî Gazete’yi eline almayan ve dokunmayan vebaldedir. Samsun merkezde ve neredeyse tüm ilçelerinde Millî Gazetemiz için stantlar açtık. Şubat ayında yine benzer çalışmaları yapacağız inşallah. Nice 50 yıllara Millî Gazetemiz…” diyen, Millî Gazete, Millî Görüş çınarlarından bir sevdalı… Kemal Yöndem, geçenlerde bir rahatsızlığı sebebiyle operasyon geçirdi, ameliyat oldu. Elhamdülillah şimdi daha iyi. Telefonla konuştuk. Şunları anlattı: * “Bu rahatsızlığım sürecinde en çok özlediğim Millî Gazete haberleri, manşetleri ve yazarları. En çok yapmayı arzu ettiğim ise Millî Gazetemizden yaptığım paylaşımlar. Bir süre de olsa bunları yapamadığım için çok ama çok mutsuz oldum. Ve de elbette her hafta gittiğimiz teşkilat çalışmalarını çok özledim. Dualarla yavaş yavaş eski sağlığıma kavuşuyorum, elhamdülillah!” Kemal Yöndem Bey’e buradan tekrar geçmiş olsun dilek ve temennilerimizi iletiyoruz. Rabbim hayırlı, sağlıklı ve uzun ömürler versin. Amin. BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? * Saadet Partisi Fatih İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen, KKTC Ankara eski Büyükelçisi Dr. Ahmet Zeki Bulunç’un vereceği, “Ege Denizi’nin Hukuki Statüsü ve Adalar Sorunu” konulu konferansın, 25 Kasım 2022 tarihinde, saat 20.00’de, Fatih Ali Emiri Nikâh Salonu’nda gerçekleştirileceğini, biliyor musunuz? BU HİZMETLER GAZETECİLERE NEDEN ÜCRETLİ? Haberden habere koşturan muhabirler, gazeteciler…Muhabirler, çalışırken sık kullandıkları toplu ulaşım araçlarının bazılarından ücretsiz istifade edebiliyor, basın kartı varsa şayet… İstanbul’da metro, metrobüs, otobüs, şehir hatları vapurları gibi…Ama mesela İstanbul’da bazı ulaşım araçları var ki; gazetecilere de ücretli! Mesela, Turyol… Mesela, Dentur… Mesela, Marmaray… Turyol, Dentur şirketlerine ait vapurlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı…Marmaray ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na ait… İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na buradan çağrım şudur:* Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu, Sayın Bakan Adil Karaismailoğlu; söz konusu toplu ulaşım araçlarından zaten gariban, arabası olmayan, maddi durumu yetersiz gazeteciler istifade ediyor. Lütfen bu hizmetleri de gazetecilere ücretsiz sağlayınız!Hülasa; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na ait toplu ulaşım araçları gazetecilere de ücretsiz olmalı!***Bu arada… İstanbul’un farklı noktalarından İstanbul Havaalanı ve Sabiha Gökçen Havaalanı’na yolcu taşıyan Havaist ve Havabüs araçlarının işletme mekanizmaları da yeniden ele alınmalı! İBB’ye ait olduğu dönemde bu araçlarda gazetecilerden ücret alınmazdı! Şimdi ise bazen alınıyor bazen alınmıyor, tuhaf! Kim nasıl işletiyor bu araçları, sanki bir kafa karışıklığı var! Garip uygulamalarla karşılaşıyoruz. Sordum, “Havaist’i özel bir şirket işletiyor!” denildi.
Çok Okunanlar