Son Dakika >> Gazete >> Milli


Sorunlar Büyümeden Çözüm Bulunması Gerekmez Mi?


Link [2022-11-01 03:24:36]



Belli bir çizgide sürdürülürken birdenbire konut sektöründe ortaya çıkan fiyat artışları toplumun her kesimini derinden rahatsız etti. Konut sektöründe ortaya çıkan krizin sebebi de topluma tam olarak izah edilemedi. Çünkü 70-80 bin liraya satın alınabilen bir sosyal konut, kriz sebebiyle birdenbire 350-400 bin liralara fırladı. Normal konutların ulaştığı rakamları tekrarlamak istemiyorum. Çünkü derdim konut sorununu ele almak değil. Çünkü bu yönde ciddi bir adım atılmış, 5 yılda 500 bin sosyal konutun yapımı kararlaştırılmış, hatta ilk temeller de atılmış bulunuyor. Yapılan açıklamalarda 250 bin konutun iki senede, geriye kalan 300 bin konutun da 3 yılda, yani 500 bin konutun 5 yılda tamamlanarak hak sahiplerine teslim edileceği belirtiliyor. Dileğim bu söylenenlerin aksatılmadan hayata geçirilmesidir. Ancak, ister istemez akla bir soru geliyor; o da mademki 5 senede 500 bin konutun yapılıp ihtiyaç sahiplerine teslim edilmesi imkân dâhilindeydi de şimdiye kadar niçin harekete geçilmedi? İlle de konut piyasasında bir patlama olması mı gerekiyordu? Yani ev kiralarının 4-5 bin lira, satılık evlerin ise fiyatlarının milyonlarla ifade edilir hale gelmesi mi gerekiyordu? Ülkeyi yönetenler gelmekte olan bir sorunu önceden göremiyorlarsa yaptıkları işlerin eksik ve yanlış olduğunu düşünmek haksızlık olur mu? Bunun ötesinde yapılan açıklamalarda ülkemiz adeta dikensiz gül bahçesi olarak tarif ediliyor. Türkiye yüzyılı ilan ediliyor, bununla da kalınmıyor ülkemiz için gençlik yüzyılı ilan ediliyor. Kısacası ciddi sorunlar bulunmuyor. Keşke böyle olsa. Söz gelimi yüksek tahsil öğrencileri için her fırsatta yurt sorunu olmadığı belirtilirken, gelinen noktada bazı öğrenciler oturmakta oldukları şehirlerin dışında kazandıkları okullara kayıt yaptırmadılar. Bunun da ötesinde bazı veliler çocuklarını başka şehirlere gönderemediler. Yani 500 bin konut için harekete geçilmiş olması piyasada biraz olsun durulmaya yol açsa da sorun devam ediyor.Bu noktada akla gelen bir başka soru ise söz konusu konut yapımları tamamlandıktan sonra konut sorununa kalıcı çözüm getirecek mi? Yani 500 bin konutun yapılması kararı ciddi bir inceleme ve araştırmaya mı dayanıyor? Yoksa sadece müracaat edenlerin sayısına göre ortalama bir hesap mı yapıldı? Kısacası soruları çoğaltmak mümkün ama esas sorulması gereken sanıyorum şu: Mademki ülkemizin böylesine kısa zamanda 500 bin konut yapma ve ihtiyaç sahiplerine verme imkânı vardı da niçin 20 sene boyunca bu konuya çözüm bulunmadı, çözmek için harekete geçilmedi de bir yandan kiracılar, öbür yandan ev sahipleri, bunun da ötesinde ev kiralamaya gücü yetmeyenlerin suçu neydi? Özetle bu iş bundan 5 sene önce ele alınıp çözüme kavuşturulamaz mıydı? Eğer deniyorsa ki, biz yapamayacağımız iş için söz vermeyiz, o zaman bunca yıldır konut sorununun kartopu misali böylesine büyümesini beklemeye gerek var mıydı? Çünkü imkân vardı da beklendi ise o zaman makam sahipleri sorumlu duruma düşmez mi? Tüm bunları atılmış temelleri eleştirmek için ifade ediyor değilim. Çünkü yöneticilerin asli görevi sorunlar patlak vermeden gerekli tedbirleri almaktır. Yoksa önlenmesi mümkün olan felaketler yaşandıktan sonra harekete geçmeyi alışkanlık haline getirdiğimiz takdirde acılar ve sorunlar büyüyerek yaşanmaya devam edilecektir.



Çok Okunanlar

2024-09-21 12:59:59