Muristek
Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Türkiye’nin en temel sorunu, yanlış bir zihniyetle yönetiliyor olmasıdır. Yeryüzünde kabul edilen iki hak anlayışı, bu hak anlayışlarına bağlı olarak üç düzen vardır. Hak anlayışları; 1-Hakkı üstün tutanların hak anlayışı, 2-Kuvveti üstün tutanların hak anlayışı… Düzenler; 1. Komünizm, faizin ve kârın yasak olduğu düzen, 2. Kapitalizm, faizin de kârın da serbest olduğu düzen, 3. Adil Düzen, faizin yasak, kârın serbest olduğu düzen… Komünizm ve kapitalizm; kuvveti üstün tutan ırkçı ve inkârcı Siyonist Yahudiler ile sapıtmış Hıristiyan Batı tarafından, fert ve toplumları kendilerine köle yapmak için kurulmuştur. Adil Düzen ise, hakkı üstün tutanların benimsediği, fert ve toplumun dünya ve ahiret saadetini temin etmek maksadıyla yürüttüğü mükemmel bir düzendir. Siyaset; meşruiyetini bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma amacından alan, en üst siyasi organizasyon olan devlet eliyle, hak ve adalet ilkeleri çerçevesinde insanlara hizmet etme işidir. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Diğer varlıklardan farklı olarak akıl, şuur ve irade ile donatılmış; iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan, adaleti zulümden ayırt edebilme yeteneği verilmiştir. İnsan sosyal bir varlıktır. Hayatını sürdürebilmesi için tek başına karşılayamayacağı çok çeşitli ihtiyaçları vardır. İnsanın maddi ve manevi ihtiyaçlarının ucuz ve bol bir şekilde karşılanabilmesi Milli Görüş=Adil Düzen’le mümkündür. İnsanın maddi ve manevi ihtiyaçları komünizm veya kapitalizmle karşılanmıyor. Kuvvet, çoğunluk, çıkar ve imtiyazı hak sebebi olarak gören bu iki düzen, insanlığın karşılaştığı bütün bela ve felaketlerin kaynağı olmuştur. Komünizm yıkılmış, kapitalizm ise can çekişmektedir. Türkiye, kuvveti üstün tutan zihniyetin ürünü faizci kapitalizm ile yönetiliyor ve milletin iki yakası bir araya gelmiyor. Çünkü yürütülen düzen saadet düzeni değil, kölelik düzenidir. DOĞRU ZİHNİYET Millete hizmet etme iddiasına sahip bütün parti liderinin, arzu ettikleri hizmetleri yapabilmeleri Milli Görüş’le olur. Milli Görüş’ün telkin ve teklif ettiği düzen, Adil Düzen’dir. İnsan hakları ve özgürlükler, yaşama ve güvenlik, düşünce ve ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, maddi ve manevi varlıkların korunması, hukukun üstünlüğü, kaba kuvvetin değil, hakkın üstün tutulması, halkın bütününü gözeten sosyal devlet, ahlâk ve maneviyat ancak Milli Görüş’le teminat altına alınabilir. “Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden Büyük Türkiye” ve “Yeni Bir Dünya” olsun isteniyorsa, bunun yolu Milli Görüş’tür. Adil Bir Anayasa, adil ve etkin bir yasama, adil bir yürütme için yine Milli Görüş tek doğru zihniyettir. Milli Görüş; idari bir reformu zorunlu görmektedir. Bunun için; Türkiye’nin her yönden gerçek bağımsız bir ülke olabilmesi için yapılacak değişiklikleri ve alınması lazım gelen tedbirlerle ilgili projeleri iktidara sunmak üzere bir “Yüksek Bağımsızlık Kurulu” oluşturulsun istemektedir. Bu kurula bağlı “Teknolojik Gelişme”, “Ekonomik Gelişme” ve “Siyasi Gelişme” kurulları ile ülke ve milletin âli menfaatlerinin korunması, sömürü ve bağımlılıkların önlenmesi Milli Görüş’ün önemli gördüğü şeylerdir. Kamu düzeni ve iç güvenlik, milli savunma için de Milli Görüş tek istikamettir. Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele Milli Görüşsüz olmaz. ADALET Adalet; mülkün temelidir. Yüzlerce yıl, birlikte yaşayarak edindiği ve geliştirdiği ortak değerler ve yaşadığı ortak tarihiyle bu toprakları yurt edinmiş olan milletimiz, kimsenin hakkının yenmeyeceği, kimsenin çaresiz bırakılmayacağı, kimsenin horlanmayacağı bir Türkiye istiyor. Milletimiz, bunun da Milli Görüş’le olabileceğini görüyor. Milli Görüş yargı bağımsızlığının da teminatıdır ve köklü bir yargı reformundan yanadır. Yargı bağımsızlığı; yargıçların her türlü etkiden uzak kalarak, kararlarını adil bir şekilde verebilmeleri için gerekli koşulların hazırlanması anlamındadır. Yargının adil olması, yargılamanın doğru hak anlayışına uygun yapılmasına bağlıdır. Doğru hak anlayışı, Milli Görüş tarafından dile getirilen, doğuştan insanların sahip olduğu haklar, adaletten doğan haklar, ikili anlaşmalardan doğan haklar, emekten doğan haklardır. Bunlar gözetilerek yapılacak yargılamalar adil olur. TALİM VE TERBİYE Talim ve terbiye işinde de doğru zihniyet Milli Görüş’tür. Eğitim; insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan hakları ve temel özgürlüklere saygının kuvvetlenmesini sağlayıcı nitelikte olmalı ve tüm insanlar ve gruplar arasında ülfeti, hoşgörüyü, dostluğu ve barışı teşvik etmelidir. Milli Görüş; talim ve terbiyede insanların sadece bilgi ve becerilerle donatılmasını yeterli görmez. İnsanlara bazı yüksek değerlerin de kazandırılmasını gerekli görür, eğitim ve öğretimin terbiye boyutunu da önemser. Siyasi ve ideolojik mülahazalar ve AB talepleri doğrultusunda sürekli müdahale edilen eğitim sistemimiz, artık başlı başına bir sorun haline gelmiştir. Okutulan kitaplar, cehaleti, kimliksizliği ve gayesizliği teşvik eden bir muhtevaya sahiptir. Bu kitaplarda milletimizin inancı, tarihi, kültürü, ait olduğu coğrafya yoktur. Kadrolar ve araçlar değişiyor ama zihniyet değişmiyor. Talim ve terbiyenin, milletimizin beklentilerine cevap verecek şekilde hakikaten millileşmesi, Milli Görüş ile olur. Milli Görüş tek doğru zihniyettir ve onsuz hiçbir saadete ulaşılamaz. Selam hidayete tabi olanlara…
Çok Okunanlar