Son Dakika >> Gazete >> Milli


KUR’AN ve İLİM 1188. Hafta Seminer Notlarından-2


Link [2022-10-30 03:50:40]



Hayatımızın her alanında yani dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasi ve bir bütün olarak sosyal alanlarında sorunlar çözüme kavuşturulmak bir yana her an ve her gün artmakta… Hayatımıza “Adil Düzen” değil de “zalim düzen” hükümran ise elbette bundan başka bir sonuç beklenemez ve -her zaman her vesile ile ifade ettiğimiz üzere- bu sorunlar çözüme kavuşturulmadıkça giderek büyümek suretiyle “Sosyal Tufan” seviyesine ulaşmakta… “Adil Düzen Çalışanları” olarak bizler de artık yarım yüzyılı da aşan zamandan beri günlük ve haftalık KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızla çözümler üretmeye devam ediyoruz… Önceki yazımızın bir bölümünde ne dedik? “Bu çözümler her geçen gün daha da değer kazanmaktadır… Çünkü hayatın her alanındaki sorunlar artmaktadır… Dolayısıyla çare ve çözümler de aranmaktadır… Çözüm üretmek bizden, Tevfik Allah’tan.” Bu yazı önceki yazıyla birlikte okunmalı diyor, kaldığımız yerden devam ediyoruz… İnsanlar akledememekte değillerdir, aslında isterlerse akledebilirler ama ısrarla ve de inatla akletmemektedirler. “Akledemiyorlar” denseydi ayet “la yestetiune en ya’kilu” şeklinde olurdu. İnsanlara Kur’an’dan ayetleri izah edin ve Kur’an’dan çözümlerden bahsedin, hemen sizden uzaklaşacaklardır. Sizin ütopik fikirleriniz olduğunu söyleyeceklerdir. Kur’an’ın ayetlerini, Kur’an’da anlatılanları akletmek istemeyeceklerdir. Hatta bazıları ayetleri getirince 1-0 öne geçeceğinizden dolayı ayetleri delil olarak getirmenizi istemeyeceklerdir. Beş vakit namazı kılmakta, hacca gitmekte ama Kur’an’ı akletmek istememektedirler. Hamdın Allah’a ait olduğunu da akletmemektedirler. Hayatları o kadar Kur’an’sızdır ki Kur’an onlar için son derece rahatsız edicidir. Kur’an asla hayata sokulmamalıdır. Allah’ın değerli kıldığı Kur’an onlar için değersizdir; onlara göre çok parası olanlar, çok adamı olanlar, çoğunluk peşindeki vesenler değerlidir. İlgili ayette “kesiyrunminhüm lâ ya’kılûne” (onlardan çok kimse akletmez) denmemiş, “ekseruhum lâ ya’kilûne” (onların çoğunluğu akletmez) denmiştir. “Onlardan çok kimse” denseydi sayıları az olamazdı. Sayılarının çok olması gerekirdi ki onlardan da çok kimse olsun. Onların çoğunluğu dediği zaman 10 kişi olsalar en az 6’sı, 5 kişi olsalar en az 3’ü, 100 kişi olsalar en az 51’i, 100000 kişi olsalar en az 50001’i bu tanıma girmiş olur. Buna göre akletmemek için çok kimse olmaya gerek yoktur. Topluluklarında çoğunluk akletmemektedir. Bu durumda akledenler ne durumdadır? İnsanlar çoğunluğa uydukları için bu gibi topluluklarda akledenlerin değil akletmeyenlerin sözü geçmektedir. Bu gibi yerlerde akletmeyenlerin kuralları geçerli kurallar haline gelmektedir. Akledenler aklediyorlardır ama “çoğunluk sistem”i içinde etkileri olmamaktadır. İşte bundan dolayı “çoğunluk demokrasisi”nin sonucu budur, akletmeyenlere uymayı gerektirir, sonuçlar gün gibi ortadadır ve herkes açıkça görmektedir. Bir önceki ayette Allah’ın rızkı açıp ölçülendirmesinden bahsedilmiş ve iki önceki ayetle bu ayet arasına parantez olarak getirilmiştir. Algı operasyonuna getirilenler de Allah’ın değerli kıldıklarının değerini akletmeyenler de rızık konusunda yanlış yoldadırlar. Rızkın kaynağını vesenlerde, çok mal sahibi, çok adamı olmada sanmaktadırlar. Oysa aslında değerli olanlar bunlar değildir. Allah bunları değersiz kılmaktadır. Hamd Allah’a aittir, Allah neye değer veriyorsa o değerlidir. Ve’s-SELAM…



Çok Okunanlar

2024-09-21 23:22:42