Son Dakika >> Gazete >> Milli


Gençlere Saygı


Link [2022-10-29 04:32:35]



Semt polikliniğinde sıramızı beklerken fark ediyorum lise öğrencisi genci.Elinde telefon ve kulaklığı, beni duyma olasılığı olmamasına karşın, “Oğlum senin randevun kaçta?” diyorum. İnce bir ses cevap veriyor.Ancak doktorun Nurten K. diye seslenip delikanlının yerinden kalkması ile anlıyorum aslında kız olduğunu.Erkek ya da kadın olarak görünmeye özel önem veren bu gençlere son zamanlarda rastlamaktayız.Moda akımlara heves eden, kisvelerini ya da yaşam şeklini değiştirmeye çaba veren ergen psikolojisinin vazgeçemediği, farklı olmanın albenisi. Farklı olup da etrafta kendilerine bir yer açabilmek.İnsanların ilgi odağına yerleşmek.Aslında biraz da hatta daha çok ilgisizliğin acı meyveleridir o çocukların toplamaya çalıştığı.Camide hocaların, okulda öğretmenlerin muhtemelen üzerinde durduğu.Aile olmanın anlamı, kutsal ocak, insan olma sanatı gibi söylevler, vaazlar.Bazen söyleyenin, anlatanın tavırlarına yansımadığı için.Aile ocağının şefkat halesinden yeterince yüreğini ısıtamayan çocukların farklı görünüp ilgi uyandırma çabalarıdır son yıllarda rastladığımız çoğu vak’a. Babalar muhtemelen Cuma hutbelerinde ailenin korunmasıyla ilgili şöyle bir hutbe dinlemişlerdir: “Aile kurumuna yönelik fıtrata aykırı her türlü tahribatın hızla yayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Ailenin, insanın özgürlüğünü kısıtladığı, sorumluluk üstlenmeden tek başına yaşamanın daha cazip olduğu fikri özendiriliyor. Hâlbuki aile olmak Yüce Rabbimizin emri, Peygamberimizin sünneti, insan fıtratının bir gereğidir. Aile, Cenâb-ı Hakk’ın lütfettiği eşsiz bir nimettir. Hayatta sahip olabileceğimiz en değerli hazinedir. Aile, temiz bir neslin devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur. İnancımızın, karakterimizin ve hayat tarzımızın şekillendiği en değerli okuldur. Aile, Allah’ın rahmeti ile korunan, onun bahşettiği çocuklar ile gelişen ve güzelleşen sevgi, huzur ve güven ortamıdır”.Bu güzel hutbeyi veren vaiz ya da okulda öğretmen veya hastanede doktor, evinde çocuklarına ne kadar ilgilidir. Muhtemelen narsistliğinin farkında bile değildir, kendisini çocuğundan daha değerli görüp onunla maça, parklara, tiyatroya, camiye gitmeye üşenmektedir. Evde konforu bozulmadan, televizyon karşısında yan yatıp hafta sonu geçirmeyi kâr bilen ebeveynlerin ilgiden, sevgiden yoksul bıraktıkları çocuklardır kimliklerinde suç arayan gençler. Ya da dışarıdaki insanlara çok kibar olan bireyler, evde eşlerine, çocuklarına kan kusturabilmektedir.Aileden şiddet gören, konuşulmayan, ilgilenilmeyen, hayatın güzellikleri paylaşılmayan çocukların arayışlarında bazen sapmalara kadar varan ağır neticelerdir toplumca şahit olduğumuz. Bir karpuz kesmesine dahi izin verilmeyen baskıcı babaların aile ortamını cehenneme çevirdiği yaralı çocuklardır. Kısacası şekeri zehreden büyüklerin hatasıdır, son zamanlarda gençlerde gözlemlediğimiz farklılıklar.Dünyanın en saygın kurumu olan aile; daha fazla sevgi, saygı, ilgi ile ancak gül bahçesine çevrilebilir.



Çok Okunanlar

2024-09-22 00:31:03