Anadolu Mektebi’nin ‘Kültürümüzün mihenk taşları Ege Bölge programı’ Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonuyla Yunusemre Millet Çarşısı Konferans Salonunda gerçekleştirildi. 'Küçük Ağa', 'Firavun imanı', 'Çolak Salih', 'Osmancık', 'Gençliğim eyvah' gibi kitaplarıyla Türk edebiyatına damga vuran Tarık Buğra’nın kitaplarının konu edildiği panele Eski Tarım Bakanı ve Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Sami Güçlü, Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Danışmanı Hakan Tanrıöver, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikici, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Şule Uygur, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Haşim Yener Bilir, Tarık Buğra’nın eşi Yazar Hatice Bilen Buğra, eğitim camiası ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikici, “Manisa maarif ailesi olarak Anadolu Mektebine 2019 yılında kaydımızı yaptırdık. 2019 yılında 13 okulla başlayan Manisa’nın serüveni bugün 2022 yılında 46 okul, 881 öğrenci, 93 öğretmenimizle birlikte bu projeyi Manisa’da icra etmeye çalışıyoruz” dedi.
Dikici’nin konuşmasının ardından panele geçildi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ali Anıl Şener’in panel başkanlığını yaptığı programda, Bursa Sosyal Bilimler Lisesi 11. sınıf öğrencisi Neziha Candan ‘Tarık Buğra’nın eserlerinde toplumsal değişimler’, Balıkesir Şule Yüksel Şenler Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 11. sınıf öğrencisi Hatice Kübra Pehlivan ‘Tarık Buğra’nın karakterlerinde idealler’, Soma Anadolu Lisesi 10. sınıf öğrencisi Merve Gül ‘Tarık Buğra’da farklı çağrışımlar’, Uşak Necati Özen Anadolu Lisesi 10. sınıf öğrencisi Hatice Kılıç ise ‘Tarık Buğra’da vakti kuşanmak’ başlıklı panel metinlerini sundu. Panelin ardından bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Ebru Burcu Yılmaz, Tarık Buğra'nın gazete yazılarının önümüzdeki dönemde bir kitapta toplanması için çalışmaların başlayacağını ifade ederken, panelist öğrencileri de yaptıkları değerlendirmelerden dolayı tebrik etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Danışmanı Hakan Tanrıöver de Anadolu Mektebi okumalarının önemine dikkat çekerek emeği geçen herkese teşekkür etti.
Ünlü Gazeteci-Yazar Tarık Buğra’nın eşi Yazar Hatice Bilen Buğra ise yaptığı konuşmasında duygusal anlar yaşadı.
“28 yıl bana 28 saniye gibi geldi”
Salondaki kalabalığın kendisini etkilediğini kaydeden Hatice Bilen Buğra, “Bu kalabalığı görünce Tarık Buğra’yı düşündüm Görse çok memnun olurdum. Hocalarımın konuşmalarının ardından iki cümleyi bir araya getiremiyorum. Heyecan beni konuşamaz hale getiriyor. Bunu bastırarak bir iki cümle kuracağım. 28 yıl oldu Tarık Buğra’nın gidişi. Ben bu 28 yılı 28 saniye gibi düşünüyorum. Sanki 28 saniye önce son nefesini vermiş gibi. Hastane odasında başucunda sadece ben, tabi Allah yanımızdaydı. Bir gün tam kapıdan çıkarken, elimi tutup bana ‘İnşallah gözlerimi sen kapatırsın’ demişti. Öyle de oldu. Son nefesini bıraktıktan sonra bakışları aynı canlılıkla hayata bana bakmaya devam etti. Hatta gözlerini kapatırken tereddüt ettim hala canlı gibiydi. Keşke öyle olmasaydı, dediği dua kabul oldu istediği oldu ama benim için o günden bugüne geçen zaman bildiğiniz anlamda bir zaman olmadı. Ben sadece onunla yaşadığım zamanı biliyorum ve ne öncesini ne sonrasını kesinlikle istemezdim bir şansım olsa, sadece onunla yaşadığım zamanı isterdim” dedi.
“Kendi hüküm cümleleriyle konuştular”
Panelistlerin anlatımlarının tam da Tarık Buğra’nın istediği gibi olduğunu kaydeden Hatice Bilen Buğra şunları söyledi: “Öğrencilerimiz ilk defa beni çok şaşırttılar gerçi her defasında daha da şaşırtıyorlar ama bu sefer kendi hüküm cümleleriyle konuştular. Verilmiş hüküm cümleleriyle konuşmadılar. Kendi okumalarından çıkardıkları dersleri, yazarın kendi yazdıkları üzerinden onun hakkında verdikleri hükümleri duydum burada ve bundan da çok mutlu oldum. Tarık Buğra’nın da istediği yüzde yüz benim peşime takılsınlar değil, yol açmak, ufuk açmaktır. Gençleri hep savunduğu şekilde bağımsız kafa, hür düşünce olmasını istemiştir. Bu çerçeve içinde onlara yol açmıştır. Burada çocuklarımız kendi cümleleriyle Tarık Buğra’yı anlattılar. Anadolu Mektebi’nin asıl kendine ilke edindiği şey de bu. Yazarların peşinden, onların cümleleriyle insanı, hayatı tanımak ve kendi hüküm cümlelerini oluşturmak. Bu Anadolu Mektebinin öğrencilere kazandırdığı bir şey.”
“Sorun gençlerde değil örnek olması gereken büyüklerde”
Gençlerin aslında her şeyi başarabilecek güçte olduğunu kaydeden Eski Tarım Bakanı ve Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Sami Güçlü, “Sorun aslında gençlerde değil sorun onlara örnek olan biz büyüklerdedir. Biz onlara daha verimli, daha çok fayda sağlayacak, geleceğini hazırlayacak, yol, yöntem yanında samimiyet, dürüstlük ve örnek olacak tutum ve davranışlar sergileyebilirsek bu çocuklarımıza yaptığımız çalakalem yaptığımız eleştirilerin bir anlamı yoktur, gereksizdir. Sorun gençlerimizde değil örnek olması gereken büyüklerdedir. Anadolu Mektebi kendi imkan ve şartlarda yaptığı bu faaliyetlerde bunu doğrulamaktadır" dedi.
Projelerin sürdürülebilir olmasının önemine dikkat çeken Manisa Valisi Yaşar Karadeniz ise şunları söyledi: “Anadolu Mektebi her yıl bir yazarı başlık alarak onun tüm eserlerini gençlerimizle buluşturan, tanıştıran sadece okumakla kalmayan bizatihi onla beslenen bir gençlik oluşturmaya çalışıyor. İşte Anadolu Mektebinin farkı bu.”
Yapılan konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından panelistlere teşekkür belgesi ve çeşitli hediyeler takdim edildi.
2024-11-08 15:55:03