Yerel >> Manisa Denge Gazetesi


Protez kollarıyla hayata sımkısı tutundu


Link [2022-04-14 17:14:19]



Henüz anne karnındayken yaşadığı kordon sıkışması nedeniyle iki kolu ve bacağı tam gelişmeden doğan, şimdiye dek 15 kez ameliyat geçiren Dilasu Madran (21), hayata küsmeyerek herkese örnek olacak azim dolu bir öyküye imza attı. İki kolu ve bir bacağına takılan protezle hayata tutunan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik Programı öğrencisi Dilasu Madran, hayallerine ve umutlarına sıkıca bağlanarak tüm zorlukların üstesinden geldi. İEÜ’nün sağladığı özel izinle kampüsteki binanın girişine kadar annesiyle birlikte araçla gelen, hayat enerjisi ve çalışkanlığıyla dikkat çeken Madran, “Hayalim Londra’ya gidip kendimi daha fazla geliştirmek. Ya Londra’da çalışmayı ya da üniversitemde akademisyen olmayı istiyorum” dedi.

İzmirli Dilasu Madran’ın azim dolu yaşam mücadelesi 2001 yılında başladı. Hatice-Erdal Madran çiftinin ilk çocukları olan Dilasu, kordon sıkışması (doğumsal anomali) nedeniyle anne karnında hareket edememesine bağlı olarak gelişimini tam sağlayamadan dünyaya geldi. Yaşanan durumun biraz da geç fark edilmesi sonucu iki kolu ve iki bacağı tam gelişmeden doğan Dilasu, çocukluk yıllarını neredeyse ameliyat masasında geçirdi. Dilasu, diğerine göre biraz daha gelişmiş ve kalçaya yapışık olan sol bacağının uzatılması için şimdiye dek tam 15 kez ameliyat oldu. Doktorların zamanında ve başarılı müdahaleleri sonucu Dilasu’nun sol bacağında 25 santimetrelik uzama sağlandı. Bu sayede Dilasu, sol bacağını protezsiz olarak kullanabilir hale geldi. İki kolu ve sağ bacağında protez bulunan; öz güven, enerji ve çalışkanlıkla yaşama bağlanan Dilasu, Balçova Anadolu Lisesi’nin ardından üniversite eğitimi için de İEÜ Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik Programı’nı tercih etti.

“İçe kapanık biri değilim”

İkinci sınıfta okuyan Dilasu, “Alışmam için 6 aylıkken protez kullanmaya başlamışım. 15 kez ameliyat geçirdim. Yorucu bir süreçti ama annem bana çok destek oldu. Ağrılarım olduğunda hep yanımda oldu. Sosyal biri olmam için uğraştı ve içe kapanık biri olmadım” diye konuştu. En büyük destekçisinin ailesi, arkadaşları ve üniversitedeki akademisyenleri olduğunu söyleyen Dilasu Madran, “Bir yerden geçemediğimde okula iletiyorum ve rampa yapıyorlar. Sınavlarda zorlanırsam ya da süre yetmezse diye soruları şıklı yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Özgüvenli olmalısınız”

Yeni şeyler öğrenmeyi, insanlarla tanışmayı çok sevdiğini ifade eden Dilasu Madran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer özel bir bireyseniz dışarıya kapanık olmamanız gerekiyor. Özgüvenli olmalısınız. Beni özgüvenli yetiştirdiği için anneme teşekkür ediyorum. Ben bazen protezsiz dışarıya çıkıyorum. İnsanlar size baktığında rahat olursanız onlar da size rahatça soru sorabilir. Bu onların da olgunlaşmasını sağlıyor.”

“Eşit, adil ve şeffaf ölçme ve değerlendirme imkanı”

İEÜ Meslek Yüksekokulu Müdürü Burçin Önder ise Dilasu’nun azim dolu hikayesi, çalışkanlığı ve kararlılığının kendisini çok etkilediğini söyledi. Önder, “Dilasu ve ailesinin, üniversitemizin sağlayacağı eğitim olanakları ile ilgili soru işaretleri yoktu. Onları düşündüren konu, fiziksel olanaklardı. Dilasu’nun özel durumundan dolayı eşit şartlarda değerlendirme fırsatının olup olmayacağını merak ediyorlardı. Üniversitemizde yaptığımız turun sonunda bu sıcak atmosfer onları çok mutlu etti. Dilasu gibi çok öğrencimiz var. Birçok öğrencimizi mezun ettik, iş ve meslek sahibi yaptık. Bizlerin görevi, üniversitemizin ‘Engelli Destek Birimi’ ile Dilasu gibi öğrencilerimiz arasında köprü kurmak. Tüm öğrencilerin eşit şartlarda değerlendirilmesi, öğrencilerin fiziksel ya da zihinsel ayrıcalıklarına göre eşit, adil ve şeffaf ölçme ve değerlendirme imkanı sunulması gerekiyor. Dilasu’ya özel ölçme ve değerlendirme tasarlandı” diye konuştu.

“Hepimize ışık oldu”

“Benim ve diğer hocalarımızın görevi, Dilasu’nun önündeki taşları kaldırmak, onun yolunu aydınlatmaktı ama hepimize ışık oldu” diyen Önder, şöyle konuştu: “Dilasu’nun hayat enerjisi, hayata dört kolla sarılması, yenilmemesi, pozitif enerjisi ve farklılıklarını avantaja çevirmesi bana ışık oldu. Nefesim yettiğince hep arkasındayım. Üniversitemizde olduğu için onunla gurur duyuyoruz. Mücadeleci kimliği birçok öğrencimize örnek oluyor. Dilasu’yu mezun ettiğimizde başka Dilasu’lar ile bu yolculuğu devam ettireceğiz. Aileler için de bu durum yüklü bir yolculuk. Toplumun diğer paydaşlarının da ailenin bu yüküne ortak olması gerekiyor. Bazen küçücük bir destek çok büyük farklılıklar oluşturabiliyor.”



Çok Okunanlar

2024-11-07 19:36:40