Kanserle Savaş Haftası çerçevesinde düzenlenen “Kanserin Ne Demek Olduğunu Biliriz” seminerinde, hekimler, kanserle savaşmakta olan ya da bu savaşı kazanan hastalar ve hastaların yakınları bir araya geldi. Kanser tedavisinde yaşanan teknolojik gelişmeler, kanser hastalarının yaşadığı psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sorunların da konuşulduğu etkinliğe katılan Köy Koop. İzmir Başkanı Neptün Soyer, annesinin de birkaç yıl önce meme kanserine yakalanarak hastalığı yendiğini, Tunç Soyer’in de babasının kanser nedeniyle vefat ettiğini söyledi.
Medicana International İzmir Hastanesinde düzenlenen “Kanserin Ne Demek Olduğunu Biliriz” seminerinin moderatörlüğünü radyocu Esra Balkanlı’nın gerçekleştirdi. Etkinliğe, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi ve Köy Koop. İzmir Başkanı Neptün Soyer, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. İlker Karadoğan ile kanser hastaları ve hastalığı yenenler ve hasta yakınları büyük ilgi gösterdi.
Medicana International İzmir Hastanesi Genel Müdürü Dr. Ulvi Ünal, kanser hastalığının tüm dünyada ikinci en sık ölüm nedeni olduğunu hatırlatarak, “Sadece 2020 yılında 19 milyon kişiye kanser teşhisi konulmuş ve ne yazık ki bu kişilerin 9 milyonu hayatını kaybetmiş. Tablo karamsar gibi gözükse de yapılan araştırmalar, kansere bağlı ölümlerde tüm dünyada bir gerileme olduğunu da bizlere gösteriyor. Erken teşhis konusunda insanların bilinçlenmesi, tanı ve tedavideki ilerlemeler, hastaların sağ kalma oranlarını yukarı çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye üzerinden yaptığı araştırmanın sonuçları da oldukça dikkat çekici. 2000’li yıllarda kansere bağlı ölüm ihtimalinin yüzde 11’lerde olduğu, 2015’te bu rakamın yüzde 8,98’e düştüğü, 2030’lu yıllarda ise bu oranın 5,9’lara düşeceği öngörülüyor. Bu rakamlar bizlere umut veriyor” dedi.
“Yüzde 40 çok büyük bir oran”
Hekimlerin her fırsatta erken teşhisin önemine dikkat çekmeye çalıştığını da belirten Dr. Ünal, “Kanser kaynaklı ölümlerin yaklaşık yüzde 40’ı erken teşhis ve etkili tedavi ile önlenebiliyor. Bakın bu çok büyük bir oran. Bu orana ulaşmak için elimizde güçlü silahlarımız var. Türkiye kanser tedavisinde en son teknoloji ve tedavi yöntemlerini en iyi kullanan ülkeler içerisinde yer alıyor ve elbette hekimlerimiz. Türk hekimlerinin tüm dünyada bir marka oluşturması tesadüf değil” diye konuştu.
“Duvara tosladık”
Kendisinin de bir kanser hastası yakını olduğunu anlatan Neptün Soyer, annesinin 75 yaşında meme kanserine yakalandığını anlatarak, “Kanser dendiği zaman duvara tosladık, inkar ettik. ‘Yanlış teşhistir, başka doktora mı gitsek’ dedik. Annem akıllı bir kadınmış. Kendi kontrollerini hiçbir zaman o yaşında bile ihmal etmedi. Ben annem kadar akıllı bir kadın değilim. Biz 4 kız kardeşiz, anneme o dönemde her türlü psikolojik, maddi desteği vermeye çalıştık. Çok zor bir süreçti ancak kenetlenerek annemin yanında olduk. Tunç da çok uzun yıllar önce kanser nedeniyle babasını kaybetti. Geç teşhis edilmiş bir hastalıktı” şeklinde konuştu.
2024-11-08 03:44:39