Yerel >> Kastamonu İlk Haber


YALÇIN: EKONOMİDE DUVARA TOSLUYORSUNUZ


Link [2022-11-30 04:08:56]



Saadet Partisi (SP) Kastamonu il divan toplantısı hafta sonunda yapıldı.

Genel Merkez Genel İdare Kurulu Üyesi Cemil Işıksoy’un katılımlarıyla gerçekleşen Kasım ayı il divan toplantısına Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi Toplantı Salonu ev sahipliği yaptı.

İl Başkanı Kadir Yalçın, konuşmasının başında Düzce depremine dikkat çekerek: “Deprem hepimizi endişelendirdi. Ne kadar uyanık olmamız gerektiğini, ne kadar hazırlıklı olmamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlattı. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diye konuştu.

“AKLINIZI BAŞINIZA ALIN”

İl Başkanı Yalçın şöyle konuştu: “Son günlerde maalesef, hain terör saldırıları yüreğimizi yakmaya devam ediyor. Gaziantep'in Karkamış ilçesine hain terör örgütü tarafından alçakça düzenlenen roket saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun! Terörle mücadele operasyonlarında Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve diğer tüm güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler diliyorum. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; terör ve siyasi kazanç asla bir araya gelemeyecek iki mefhumdur. Terörün ve terörle mücadelenin ırkı, dini, mezhebi ve siyasi parti farklılığı olmaz, olamaz! Nasıl ki terör hepimizi hedef alıyorsa, terörle mücadele de hepimizin ortak mücadelesidir. Terör ve terörle mücadele üzerinden toplumumuzu kutuplaştırmak isteyen çevrelere sesleniyorum; aklınızı başınıza alın!”

“SAPLA SAMANI KİMSE BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMALIDIR”

“Hiç kimse patlayan bombalar, yitirilen canlar ve Mehmetçiklerimizin mücadelesi üzerinden siyasi hesap yapmaya kalkmasın! Biz benzer senaryoları defalarca tecrübe etmiş bir milletiz. Bugüne kadar ne teröre boyun eğdik ne de terör üzerinden siyasi hesap yapanlara prim verdik. Herkes şunu bilmelidir: Devlet, devlettir. Hükümet, hükümettir. Terör de, terördür! Bunu söylerken, neyi kastettiğim de çok net anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Devlet, hepimizin devletidir. Terör 85 milyon insanımızı hedef alıyor ve hep birlikte lanetliyoruz. Hükümet ise, yanlışıyla doğrusuyla sandık önünde millete hesap verecektir. Terörle mücadele ise, bir siyasi partinin değil, ülke ve millet olarak hepimizin uhdesindedir. Artık bu ayrımları herkes çok iyi idrak etmeli, sapla samanı kimse birbirine karıştırmamalıdır! Bir kez daha uyarıyorum; terör ve terörle mücadele ile siyasetin S'si dahi yan yana gelmemelidir.”

“DEĞDİ Mİ BUNCA ACIYA?”

“Muhterem arkadaşlar; merhum Demirel'le özdeşleşen bir söz vardır hani; ‘dün dündür, bugün bugündür.’ Erdoğan'la birlikte dün ve bugün arasındaki makas siyasette öylesine açıldı ki, hangi tarihi milat kabul edeceğiz; insan doğrusu şaşırıyor! Adeta ‘bir saat önce bir saat öncedir, şimdi şimdidir’ cümlesiyle siyaset yapar hale geldiler. Artık ‘U dönüşü’ demek yetersiz kalıyor, ‘Erdoğan dönüşü’ tabiri lûgatlesiyasi literatüre girdi bile! Daha vahim olan ise; tüm bunları "devlet yönetiyoruz" kılıfıyla aklamaya çalışıyorlar. Bugün devlet yönetiyorsunuz madem, peki o zaman dün ne yapıyordunuz? -Değdi mi bunca acıya? Değdi mi milyonlarca Müslamanın katledilmesine? -Değdi mi milyonlarca insanın evini, barkını terk etmek zorunda kalışına? -Değdi mi biz sizi ta o zaman uyarırken, sarf ettiğiniz o çirkin hakaretlere? -Biz Muhammed Mursi'yi ve şehit Esma kızımızı unutmadık, unutmayacağız!

“SİZİ MİLLETİMİZİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ”

“Ekonomide duvara tosluyorsunuz; sonra bahane üstüne bahane üretiyorsunuz! Adaleti yerle bir ediyorsunuz; görmezden gelelim istiyorsunuz! Eğitimi ve sağlığı bir keşmekeşin içine sokuyorsunuz; "çağ atladık" yalanlarıyla üstünü örtmeye çalışıyorsunuz! Ahlaki ve manevi değerlerimizi hiç olmadığı kadar yozlaştırıyor; üstüne üstlük bir de değerlerimizi birkaç oy uğruna istismar ediyorsunuz! Dış politikada oradan oraya savruluyor; bir de kalkıp algıyla, boyla, posla, sembolik fotoğraflarla "Dünya Lideri" imajı oluşturmaya çabalıyorsunuz! Artık size söyleyecek bir sözümüz kalmadı bizim! Sizin tüm bu yalpalamalarımızı milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Önümüzdeki seçimlerde sandık önünde tüm bunların hesabını milletimiz soracaktır, ancak Allah'ın huzurunda, hesap gününde ne yaparsınız; onu da bilmem, ancak şimdiden başınızı iki elinizin arasına alıp düşünseniz, iyi edersiniz.”

“ÖĞRETMENLERİMİZ GEÇİNEMİYOR”

“Yetiştirdikleri öğrencilerin gözünde ışıkla umut dolu olması gereken öğretmenlerimiz, ne yazık ki derin bir hayal kırıklığıyla yorgun haldeler.  Çünkü öğretmenlerimiz geçinemiyorlar. En düşük öğretmen maaşı 9 bin lira civarında… Ortalama ücret ise 12 bin lira civarında… Buna mukabil, açlık sınırı 7 bin 425 lira… Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 9 bin 705 lira… Yoksulluk sınırı ise 24 bin lira… Bu şartlar altında hangi öğretmen öğrencilerine eskiden olduğu gibi “okuyup meslek sahibi” olmalarını öğütleyebilir? Hangi öğretmen öğrencilerine gelecek adına umut verebilir? İşte son şehit öğretmenimiz Ayşenur Alkan… Ücretli öğretmenlik yapıyordu. Arkadaşı ona “ilçede göreve başlama, aldığın para yola gidecek” deyince; “KPSS kitaplarını alacak param yok, ailemin durumunu biliyorsun” diyor. Kitap alabilmek için bu zahmete katlanmak mecburiyetinde kalmış bir öğretmenden bahsediyoruz.”

“SAADET İKTİDARININ İCRAAT CÜMLELERİ”

“Sözde kariyer sınavı, her yönüyle kamu zararı üretmekten başka bir işlev görmemiştir. Hazırlanan sorulara, harcanan paralara ve öğretmenin emeğine, hepsinden öte öğretmenin saygınlığına ve değerine zarar vermekten başka bir iş yapılmamıştır. Bütün bunlardan bir ders çıkarılması gerekir. -Kanun öğretmenlerin beklentileri ve talepleri ile sendikaların teklifleri doğrultusunda düzenlenmelidir. -Sınav kalkmalı, kariyer kıdeme bağlanmalıdır. Kariyer kaynaklı ödeme miktarı hem artırılmalı hem de emekliliğe yansıtılmalıdır. Son olarak belirtmek  isterim ki; bu cümleler Ak Parti iktidarından talep cümleleri değil, Saadet iktidarının icraat cümleleridir.”



Çok Okunanlar

2024-09-21 03:43:04