Muristek
Son günlerde AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun, Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan ve Kızılay Zonguldak Şubesi eski başkanı Aydın Ergenç’in üzerine salınan ‘İT’lerin kemik kapma yarışlarını izliyoruz.
Bugün Zeki Tosun ile başlayalım, yarın ve sonraki günde Selim Alan ve Aydın Ergenç’e yapılan saldırıların perde arkasına değinelim.
Mustafa Çağlayan’ın Merkez İlçe Başkanlığı’nın son günlerinde, kendisi aleyhine ‘yazmamak’ için o dönemin parası ile 25.000 TL tutarında bir fotoğraf makinesinin istendiği ama Çağlayan’ın ‘istediğinizi yazın’ cevabı verip ‘avanta vermediği’ kişiler ve konuya da bir ara değiniriz.
Tüm bu yaşananlarda kullanılanlar ise ne yazık ki bizim mesleği ayağa düşüren ‘gazeteci’ görünümlü KAZ-TECİLER!
Zeki Tosun uzun süredir sağlık sorunları ile mücadele ediyor.
Tosun’un ardında ‘şaibeli ihale, rant ya da peşkeş’ bulamayanlar, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek ‘istifa’ etmesi yönünde ‘birlik’ oldular.
Bir arada poz vermeye bile imtina edenler, mesele ikbal kaygısı olunca ‘pampa’ oluverdiler.
Zeki Tosun’un koltuğunda gözü olanlar, onun koltuğuna kendi menfaatlerine uygun ‘tavşan’ karakterli birini oturtmak isteyenler, Zeki Tosun’u 2023 ve 2024 seçimlerinde ‘engel’ olarak görenler ve tüm bu ‘asalaklardan’ beslenip gazeteci geçinen ‘itler’ Tosun’a karşı saldırıya geçtiler.
AKP İl teşkilatı yöneticilerinin, İl Başkanı Tosun’un yokluğunda AKP’li belediyeler ve AKP İlçe/Belde teşkilatlarına gerçekleştirdikleri ziyaretlerden kendilerince mana çıkarmaya çalıştılar.
Oysa işin gerçeğini mana çıkarmaya çalışanlara yazdıran ‘asalak’ tayfası da, kendine ‘gazeteci’ diyen ve bu asalaklardan ‘besleme’ usulü geçinen KAZ-TECİ tayfası da biliyor.
Tosun Ankara’ya tedavi için gitmeden, teşkilat olarak ‘ziyaret’ kararı alınıyor.
Tosun, tedavi gördüğü sürede alınan karara uyulup ziyaretlerin gerçekleştirilmesi ve programa aynen riayet edilmesini istiyor.
Kendisi de Ak Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’in bilgisi dahilinde tedavi sürecine giriyor.
Tedavisini gören Tosun, görevinin başına döndü ve ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Konunun özeti ve gerçeği bu olup; şimdi isteyen köşesinde ister sessizliğe bürünür, doğru yolu görür ve gösterir.
İsterse sahiplerinin istediği şekilde diş gösterip hırlamaya devam edebilir.
Sonuçta kim diş gösterirse göstersin, kim sahipleri istiyor diye havlarsa havlasın, işin gerçeği bu.
“İtler havlıyor diye atlar ölmeyeceğine” göre, gerçekler de değişmeyecektir.
********
SAPIKLAR KONSEYİ
Geçtiğimiz aylarda www.kariyermedya.net’de ‘erkek erkeğe öpüşen başkan adayı’ başlıklı haberi hatırladınız mı?
Bugünlerde o aday ve piyonu olduğu belediye başkanı ile ilgili yeni gelişmeler var.
Erkek erkeğe öpüşüp o rezil anı fotoğraflayarak ölümsüzleştiren o sapkın belediye başkan aday adayının cinsel tercihi kimseyi bağlamaz da, yaşam tarzı üyesi ve başkan aday adayı olduğu parti ile uyuşmuyor!
Bir söz vardır; ‘üzüm üzüme baka baka kararır’
Bunlar kararmamış, adeta birbirlerine baka baka ‘Afrikalı’ olmuşlar!
Erkek erkeğe öpüşen başkan aday adayı, piyonu olduğu mevcut belediye başkanı ve öpüştüğü diğer erkek müsveddesinin hayatlarına bakıldığında bu deyim bu sapıklara ‘cuk’ diye oturuyor.
Adeta birbirlerine tencere ve kapak olmuşlar.
Mevcut belediye başkanı facebook üzerinden ihram giydiği fotoğrafları, Cuma günleri ‘hayırlı cumalar’ mesajları paylaşmayı asla ertelemediği gibi viskisini de yudumlar, evli kadınlara da yazar.
Bir başka belediye başkanına tanesi 150 TL’den cinsel gücü artırıcı ilaç satmaya çalışır, yurt dışına gidip gecelere akar, hovardalık için gittiği anlaşılmasın diye de, yurt dışında bulduğu camilerin önünde poz verip paylaşır.
Belediye başkanı ‘sapkın’ bir yaşam sürer, dindar görünmek adına gayret sarf eder.
Piyonu olarak kullandığı herif de dindar görünüp, şişenin dibine düşer, erkek erkeğe öpüşüp fotoğraf çektirir,
Belediye Başkanının ‘sol kolum’ dediği aday adayının öpüştüğü ise; ‘tecavüz’ iddiası ile yarım asır hapis cezası alır!
Ve bu sapkınlar ‘din-Allah-iman’ gazelleri okumakta da gerçek ‘dindar’ olanları solda sıfır bırakır, din ve ahlak dersleri verirler, iyi mi?
Ne günlere kaldık…