Muristek
Muammer Avcı’nın İl Sekreterliği görevinden alınması nedeniyle AK Parti'de ‘kaos’ ortamı oluşmuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor.
Muammer Avcı olayı öyle dramatize etti ki, gören duyan da görev değişikliği değil de, yönetimden ve partiden ihraç edildi sanır.
Ve ne yazıktır ki, bazı basın kuruluşları da ya alet olmakta, ya da işlerine Muammer Avcı geldiği için ‘dalkavukluk’ yapmaktalar.
Kimi de, kendi dillerini ve kalemlerini kiraya çıkardıklarından dilleri ve kalemleri patronlarının isteğine göre söylüyor ve yazıyor.
AK Parti’de bu gidişle sular durulmayacak gibi…
20 yıllık AKP tarihinde AKP için sahada elle tutulur bir çalışması olmayan, ‘atama’ ile koltuğa oturan Merkez İlçe Başkanı Mükerrem Ayçiçek, ‘takdir’ etmesi gereken AK Parti’nin gençlerinin üzerine yürüyor, hakaretler savuruyor.
Bol gülücük saçıyor, boy boy fotoğraflar çektirip sosyal medyada, ilçe tarafından basılan dergide kendi reklamının peşinde koşuyor.
Muammer Avcı İl Sekreterliğini değil de, İl Başkanlığını, Belediye Başkanlığını ya da Milletvekilliğini kaybetmiş gibi tavır takınıyor, bulunduğu dramatik paylaşıma gelen yorumlara es geçmeden bir bir beğen atıyor.
Hem Avcı, hem de daha düne kadar Zeki Tosun’un gölgesini takip eden bazı gazeteciler öyle şekillere giriyorlar ki, gören duyan da; tüneller, yollar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Müdürlüğünce değil de, gazetecilerin iteklemesi ile Muammer Avcı tarafından yapıldığını sanır.
20 yıl sonra gelen bir hizmet sonrası bu kadar tantana yapılıyor ve günlerce gürültüsü sürüyorsa, ayda bir ya da yılda bir hizmet gelse, demek ki Zonguldak’ta deprem olurmuş.
Rizeliler Muammer Avcı’yı, Trabzonlular da Zeki Tosun’u yedirmeyiz diyor…
Olan yine Zonguldak’a oluyor.
Bakalım bu işin sonu nereye gidecek.
******
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ‘VEFA’SINI, ‘CEFA’YE ÇEVİRME
Muammer Avcı’nın babası Talip Avcı’nın, Necmettin Erbakan’lı Refah Partisi döneminde, günümüzde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dostlukları oluşuyor.
Herkes bilir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski dostlarına karşı ayrı bir sempatisi var.
Birçok kez kendilerini ya da onlardan miras kalan çocuklarını ziyaret ettiğini, aradığını biliyoruz.
Birçok ismi milletvekilliği, danışmanlık, başsavcılık, valilik gibi önemli makamlarda görevlendirdiğini de.
Cumhurbaşkanı birçok isme vefasını siyaseten göstermeye çalışıyor.
Geçmiş dönemde Milletvekili adayı gösterilip seçilen Zonguldak eski Cumhuriyet Başsavcılarından Hüseyin Özbakır gibi mesela…
Ve daha nice isimler var yüksek mercilerde Erdoğan’ın vefasından nasibini alan…
Hukukçular, mühendisler, hakimler, başsavcılar, bürokratlar…
Liste uzar gider.
İşte Muammer Avcı da Erdoğan’ın vefa gösterdiği isimlerden Talip Avcı’nın oğlu olması nedeniyle bugün fazlası ile anılıyor. Avcı’nın babasına olan dostluğu ve gösterdiği vefa olmasa, 84 milyonluk bir ülkenin Cumhurbaşkanı Muammer Avcı’yı arayacak öyle mi?
Ama artık Muammer Avcı’nın; ‘yandaşı’ olan partililere de, gazetecilere de bir ‘dur’ çekmesi gerek.
Çünkü Cumhurbaşkanının babasına olan ‘vefasını’ bu gidişle ‘cefaya’ çevirecek.