Muristek
MHP İl Başkanı Varol Demirköse İl Başkan Yardımcısı Mevlüde Yalçıner’i, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’u ziyaret ettiği için görevden aldı.
Açıklamasında ise; “sadece o ziyaret nedeniyle değil, bilgimiz dışında yaptığı pek çok ziyaret nedeniyle görevden alındı” diyor.
Ancak açıklamanın devamında CHP ile ilgili öyle şeyler söylüyor ki, sadece o ziyaretin Mevlüde hanımın görevden alınma sebebi olduğu ortaya çıkıyor.
Demirköse bunu hep yapıyor. İstediğini görevden alıyor. Sonra da nedeni sorulduğunda, “benim tasarrufumdur, görev verirken kimse neden görev verdin diye sormuyor, görevden alınca neden sorguluyorsunuz” demeye getiriyor.
Peki görevden aldığınız kişinin haysiyeti, kişiliği, onuru ne olacak Sayın Demirköse?
Toplum önünde olan, siyaset yapan bir insanı, bir hanımefendiyi görevden alıyorsanız elbette nedenini açıklamakla mükellefsiniz. Aksi taktirde bir sürü dedikodunun doğmasına müsaade etmiş olursunuz.
Davanıza hizmet etmiş bir hanımefendinin de elbette buna hakkı vardır.
Gelelim olayın CHP boyutuna.
Demirköse, Zonguldak bazında Devlet Bahçeli tutumu sergilemeye çalışıyor.
Devlet Bahçeli AK Partiyle ittifaka girmeden önce neler neler söylerdi.
Hepsi unutuldu, AK Parti ittifakı olunca en büyük düşman CHP oldu.
Demirköse de Genel Başkanının hoşuna gidecek söylemler geliştirmeye çalışıyor.
CHP’yi terör örgütleriyle birlikte göstermeye çalışıyor.
Bunu yapıyor ama öte yandan CHP’li rahmetli Timur Uzun’un (CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’un eşi) cenazesine katıldığını da ekliyor.
Madem CHP’liler sizin gözünüzde terör işbirlikçisi neden cenazesine katıldınız. Siz taziye siyaseti yapıyorsunuz ama Mevlüde Yalçıner taziye ziyareti yaptığında olmuyor.
Kendi içinde çelişkili bir durum.
CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun kimlerin terör örgütleriyle işbirliği yaptığını çok güzel açıkladı.
Ancak Varol Demirköse’nin bunlara cevap verebileceğini sanmıyorum. O yine aynı taktikle devam edecek.
Kendi taraftarları kendilerinin yayın organlarından başkalarını okumuyor, izlemiyor ya, o yaşanan süreçleri hiç yaşanmamış gibi davranıp cevap vermiyorlar.
Kürt vatandaşlardan kendileri oy istediğinde vatandaş oluyorlar. CHP’ye oy verdikleri zaman terör örgütü oluyorlar.
Seçim zamanı sıkışınca katil Öcalanın kardeşi devletin televizyonuna çıkarılıyor, Öcalan’ın mektubu okutuluyor ama seçimi CHP kazandı diye ‘terör örgütü destekledi’ deniyor.
Akiller, megri megriler, devletin savcılarının katillerin ayağına getirildiği dünler, askerlerimizin kışlalara çekildiği, teröristlerin şehir merkezlerinde at koşturmasına müsaade edildiği günler unutuluyor, unutturulmaya çalışılıyor.
Varol Demirköse Devlet Bahçeli’yi taklit etmeyi bir an önce bırakmalı. Çünkü çok yapay duruyor.
İftira siyasetini bir kenara bırakmalı, genel başkanı zaten yeterince bu konularda konuşuyor, algı yapmaya çalışıyor, CHP’yi PKK ile bir arada göstermeye çalışıyor.
Kendisi bu konuya Genel Başkanından daha fazla katkı sunabilecek durumda değil.
Ahlak çok önemli bir olgudur Sayın Demirköse, Sayın Uzun’a hitaben ‘ahlaksızlıktır’ şeklinde bir ifade kullanmışsınız.
Ahlaksızlık nedir biliyor musunuz?
İftira siyaseti yapmak ahlaksızlıktır.
Yetimin hakkını savunmamak ahlaksızlıktır.
Yanında yürüdüklerinin yaptıklarını karşındakiler yapıyormuş gibi göstermek ahlaksızlıktır.
Makam, mevki için kin ve nefret tohumları ekmek ahlaksızlıktır.
Vatandaş açken birilerini zengin edenler ahlaksızdır.
Fetöyle yürüyenler ve bunu bilerek onları destekleyenler ahlaksız vatan hainidir.
Terör örgütlerinden medet umanlar ahlaksız vatan hainidir.
Keşke siyaset için bazı çizgiler aşılmasa.
Keşke her sabah andımız okunsa ve milliyetçiliği kimseye bırakmayan MHP andımızın kaldırılmasına müsaade etmeseydi!