Yerel >> Güneydoğu Güncel Haber


‘Kıtlık kapımızı çaldı’


Link [2022-02-01 02:32:12]



Çiftçi ve tarım konularında aldığı yazılarla tanınan tarım yazarı Abdullah Aysu, pandemiyle birlikte gündeme gelen gıda krizini ve Türkiye’de uygulanan tarım politikalarının pandemiyle birlikte üretim, tedarik ve fiyat artışlarının birleşmesiyle yaşanabilecek sorunları değerlendirdi.

Mevcut durumda birçok ülkede gıdaya erişmemeden kaynaklı bir gıda krizinin yaşandığını söyleyen Aysu, “Krizin nedeni gıdanın yeterli olmasına rağmen gıdaya ulaşılamamasıdır. Bir milyarı aşan aç insan var. Bir buçuk milyar da gizli açlık çeken insan var. Bir milyarın üzerinde de çok yiyen obez insanlar var. Bugünkü gıda krizinin aslında bir fotoğrafıdır bu. Dünya’da yüzde 110 civarında gıda varken, insanların açlık çekmesinin nedeni ortadadır: Adil bir dağıtımın olmaması. Bunun da nedeni dağıtımın devletler eliyle değil, şirketler eliyle yapılıyor olmasıdır. Şirketler de kar marjına göre hareket ettiği için bir ülkeden bir ülkeye giden bu ürünlerin ciddi maliyet artışı getirmesi ve bozulma sebebiyle fire vermesi gıdaya ulaşamama sorununu ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

‘TARIM KRİZE HAZIRLIKSIZ YAKALANDI’

Pandemiyle birlikte gıdaya erişememenin görünür bir biçim aldığını ve konuşulmaya başlandığını işaret eden Aysu, “Pandemi bunu görünür kıldı, tarım konuşulmaya başlandı. İnsanların bunun farkına varması çok önemlidir. Çünkü ülkeler gıda krizini ciddiye almıyordu bundan dolayı da tarım, bu krize çok hazırlıksız yakalandı” diye konuştu.

Türkiye’de dahil dünya ülkelerinin pandeminin ilk yılında ne yapacağını bilmediğini dile getiren Aysu, Türkiye’nin gıda krizini çözmek için stoklama, çiftçiyi destekleme bir çaba içerisine girmediğini bu durumun devam ettiğini belirterek, bununla birlikte yaşanan küresel iklim değişikliğinin bir belirsizliğe yol açtığının altını çizdi.

‘KISMİ BİR KITLIK YAŞANIYOR’

Türkiye’de gıdaya erişememenin yol açacağı olası bir gıda krizini, üretimde girdilerinde dışa bağımlılık, küresel iklim değişikliği ve pandeminin tetikleyeceğini vurgulayan Aysu, “Bütün bunları alt alta topladığınızda döviz kuru da gündeme geliyor. Döviz kuru her artışla çiftçiye maliyet olarak dönüyor. Orada yükselen her maliyet de insanlara maliyet olarak dönüyor. Bu da kıtlığı tetikliyor. Bu sene artan gübre fiyatları nedeniyle yüzde 10 civarında taban gübresi atılmadı. Esas önemli olan nisan-mayıs aylarında yaparak gübresi diye tabir ettiğimiz gübre var. Ne olacağı belli değil, bu fiyatlarla çiftçinin alıp atması mümkün değil. Çünkü çiftçi önünü göremiyor. Yani ürününü elde ettikten sonra kaça satacağını bilemediği için böyle bir sıkıntı söz konusudur. Kaldı ki, gübre atsa bile nisan-mayıs aylarında yağış rejimi düzenli gitmez ise bu sefer de ekinleri yakar. Zaten geçen yıl kuraklığa ek olarak gübreyi attı, attığı gübrede yaktığı için verim elde edemedi. Dolayısıyla yağış rejimini bilmeden bir kıtlıktan söz etmek mümkün değil, ama şunu söyleyebiliriz: Türkiye şuanda kendisine yeterli değil, yeterli olmadığı için de kısmi bir kıtlık yaşıyor. Ama çok büyük bir kıtlık dediğim koşullara bağlı.” şeklinde konuştu. 

‘KITLIK KAPIMIZI ÇALDI’

Türkiye’de gıdaya erişimde ciddi problemler yaşanabileceğini öngördüğünü ifade eden Aysu, şunları söyledi: “Çünkü yeterli değiliz. Bu pandemi koşullarında, küresel iklim değişikliği koşullarında üretim fazlası olan ülkeler gıda arsını yapmıyor. Arz olmadığı içinde gıdaya erişememe sorunu çıkacak. Gıda arzını yapanlar da bu arzı çok yüksek fiyatlardan yapacak. Bunun için de satın alma gücü önemli oranda düşecek. Onun için gıda kıtlığı daima kulağımızın dibinde tutmamızda yarar var. Kıtlık kapımızı çaldı şimdi eşikten içeri girecek.”

Aysu, çiftçinin, üreticinin desteklenmesi, üretimin devamlılığını sağlayacak üretim araçları ile gıda stokunu şimdiden yapılmasıyla atlatılabileceğini belirterek, “Ama maalesef Türkiye bunu yapmıyor. Bu ilerde çok ciddi problem olacaktır” diye ekledi.

Salih YEŞİL - ÖZEL



Çok Okunanlar

2024-10-23 20:55:35