Muristek
İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır’da 29 Haziran 1925’te idam edilen Şeyh Said ve 46 arkadaşının mezar yerinin açıklanmasını talebine yanıt vermemesi nedeniyle başvurucuların İdare Mahkemesi’ne Bakanlığın işleminin yürütülmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada, talebin reddini istedi. Diyarbakır Barosu, Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, Şeyh Said'in torunu ve vasisi Kasım Fırat'ın Bakanlığın Şeyh Said ve 46 kişinin mezar yerlerinin açıklamaması nedeniyle işlemin yürütülmesinin durdurulması istemiyle açtığı davaya savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, olayda husumetli tarafından kendilerini olmadığını bildirerek, talebin reddedilmesini istedi.
Ankara 5’inci İdare Mahkemesi’ne savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, idari davalarda, ilk inceleme konusu ve dava şartının "husumet" olduğunu belirten İçişleri Bakanlığı, söz konusu davada "husumetli" taraf olmadığını, bundan dolayı talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, yürütme durdurma talebinin reddini istedi. Bakanlık, savunmasında, "… Her dava şartı gibi, husumet de kamu düzenine ilişkindir. Bu yüzden taraflar ileri sürmese bile hâkim tarafından yargılamanın her safhasında ve resen dikkate alınır. Dava, konusu itibariyle Bakanlığımızı ilgilendirmediğinden husumetin Bakanlığımıza yöneltilmesinin hukuka uygun olmadığı değerlendirilmiştir ve açılan davanın reddedilmesi gerekmektedir." ifadeleriyle talebin kabul edilmemesini istedi.
"Husumetli" tarafın İçişleri Bakanlığı olmadığı için işlemin yürütülmesinin durdurulması talebinin esastan reddini isteyen İçişleri Bakanlığı, "idari işlemin uygulanması halinde telafisi imkânsız güç zararın doğması" şartının ve "işlemin hukuka aykırılık" şartının birlikte gerçekleşmesini" gerektiğini belirterek, davanın usul yönünden de reddini istedi.
'HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUNDUR'
Yürütmenin durdurulma kararının verilmesi için telafisi güç imkanın doğması gerektiğini dile getiren Bakanlık, yürütme durdurma talebinin usule de uygun olmadığına işaret ederek, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Yukarıda izah edilen nedenlerle, usule ve hukuka uygun olarak yapılan işlemde anılan şartlar gerçekleşmediği için, yürütmenin durdurulması talebinin de reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir. Açıklanan nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim."