Muristek
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adli İstatistik verilerine göre; 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu, buna göre yılda ortalama 10 bin, günde ise yaklaşık 30 çocuğun kaybolduğunu, TÜİK’in bu tarihten itibaren ise kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamayı bıraktığını kaydetti. Türkiye’de neredeyse her gün kayıp veya kaçırılan bir çocukla ilgili haberin basında yer aldığını vurgulayan Kılıç, son olarak İzmir’de yaşanan kız kaçırma olaylarının bütün toplumu derinden üzdüğünü belirtti. “Devlet bu çocuklara şimdi sahip çıkmayacaksa ne zaman sahip çıkacak?” TBMM Divan Üyesi Av. Kılıç, açıklamasında şu hususları ifade etti: “İzmir’in Kiraz İlçesi’nde 15 yaşında Hilal Demir adında bir kız çocuğumuz okuluna gidiyor ve sonra bir daha kendisini ne gören oluyor ne de duyan. Ta ki okuldan Veysel adında 30 yaşlarında bir erkekle ayrıldığı güvenlik kamerası görüntülerinden tespit edilene kadar. O günün üzerinden yaklaşık 7-8 ay geçmesine rağmen hala bulunamadı. Bir başka kaçırılma vakası da Dikili ilçemizde gerçekleşiyor. 8 Mart’ta okula gitmek için evinden ayrılan Buket Uslu’dan halen haber alınabilmiş değil. Aile bu acıyı yaşarken şimdi de Buket’in kuzeni Gözde Uslu’nun kayıp olduğunu öğrendik. Kaçırılan Buket’in ailesi ‘artık olan oldu, kızınızın okul masraflarını karşılayalım bu işi tatlıya bağlayalım’ gibi telefonlar aldıklarını ifade ettiler. Kızlarımızın kaçırıldığı ortada! Peki bu arada Süleyman Soylu ne yapıyor? Soru önergesi sundum cevapsız bıraktı, bu kaçırılma olaylarını Meclis araştırsın dedim, araştırma önergesi verdim bir sonuç çıkmadı. Bu çocuklar sahipsiz mi? Devlet bu çocuklara şimdi sahip çıkmayacaksa ne zaman sahip çıkacak? Ailelerin vermiş olduğu ifadelerden de anlaşılacağı üzere kaçırılan çocuklarımızla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmüyor. Soruşturma etkin bir şekilde yürütülüyor olsaydı zaten Gözde bugün kayıp olmazdı.” CHP İzmir Milletvekili Kılıç, kız çocuklarının kaçırılması olayları hakkında İçişleri Bakanı’nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine işaret ederek, “Suçluların cesaret aldığı bir İçişleri Bakanı var, bunu göz ardı edemeyiz. Suç baronlarıyla boy boy fotoğraf çektiren, sosyal medyada trollük yapan, iftira ve yalanlarıyla Genel Başkanımıza laf yetiştirmekten başka derdi olmayan bir bakan var karşımızda. Bunlarla uğraşacağına işini yapsın. Lise çağındaki kızlarımız ne amaçla kaçırıldı? Arkasında kimler var? Bunları açığa çıkartmalıdır. Güvenlik konusunda devletin zafiyet gösterme, hata yapma lüksü yok. Hele ki kız çocuklarımız söz konusu olduğunda. Kaçırılan çocuklarımızdan biz umudumuzu kesmeyeceğiz. Çocuklarımız bulunana kadar da bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz.” dedi. “Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar…” Kılıç, kaybolan ya da kaçırılan 10 çocuktan 1'inin hayatını kaybettiğini belirterek, “Hayatını kaybeden bu çocukların kim veya kimler tarafından öldürüldüğü de çoğu zaman faili meçhul kalmaktadır. Ancak Che Guevara’ın, ‘Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar…’ sözünde olduğu gibi, geleceğimiz olan çocuklarımızı ‘cellatların, katillerin’ elinden kurtarmak gibi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır.” ifadesini kullandı. Kılıç, 2010 yılında TBMM Genel Kurulu'nda, kayıp çocuklar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu kurulduğunu, ancak sorunun giderilmesi yönünde olumlu bir sonuç elde edilemediğini belirterek, bu nedenle TBMM’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve kurulması istenilen Araştırma Komisyonu’nda olayın detaylıca incelenerek soruna çözüm bulunmasının büyük önem arz ettiğini vurguladı.
Çok Okunanlar