Gazeteci Ece İçmez'den Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz Röportajı: Vatandaşlarımızı hak ettiği yaşam koşullarına taşıyacağız
Link [2022-02-15 07:12:34]
Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, Memleket Partisi projeleri ve Türkiye ekonomisi ve İzmir gündemine dair bilgi vererek Egeningazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ece İçmez’in sorularını yanıtladı. Cüneyt Bey öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Biraz kendinizden bahseder misiniz? - Ben teşekkür ederim. 1971 yılında İzmir’de doğdum, İlk ve orta öğretimini ve üniversite eğitimimi Türkiye’de tamamladıktan sonra İngiltere’ye giderek Strateji Yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım. Londra’da Uluslararası Ticaret ve Proje Finansmanı üzerine çeşitli kurumlarda yatırım bankacısı olarak çalıştım. 2006 yılında kendi şirketimi kurarak serbest ticarete başladım. 17 yıl sonra, 2014 yılında Türkiye’ye dönerek İzmir’deki aile şirketinin başına geçip İnşaat ve gayrimenkul sektöründe çalışmaya başladım.Siyaset, spor ve ticaret alanlarında çeşitli STK’larda aktif görevlerim oldu. 2018-2020 yıllarında CHP İzmir İl Başkanlığında Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım, 8 Şubat 2020’de yapılan İzmir İl Kongresinde İl Başkan adayı oldum. Sonrasında Muharrem İnce önderliğinde başlayan ‘MEMLEKET HAREKETİ’ne katıldım, MEMLEKET PARTİSİ’nin kurucu kurul üyesiyim ve şu anda da partimin İzmir İl Başkanı’yım. İzmir’de birçok esnaf ziyareti gerçekleştiriyorsunuz esnaf ve vatandaşın sizlerden ne gibi istekleri oluyor? - Türkiye, son dönemde inanılmaz derin bir ekonomik yoksulluğun içerisinde, hepimizin kendi ölçüsünde bir ekonomik hayatı var. Ev kiralarından, enerji faturalarına, pazarda markette yaptığımız alışverişe, hatta ulaşıma, haberleşmede kullandığımız telekomünikasyona kadar her şeye inanılmaz derece zam geldi. Esnafta zammın yansıması daha derin hissediliyor, birçok esnaf siftah yapmadan dükkanını kapattığını belirtiyor. Bazı esnaflar ise raflarının boşaldığını ancak yerlerini yenisiyle dolduramadıklarını söylüyor. Herkes bir çıkış yolu arayışı içerisinde. Bu noktada mevcut hükümet sorunları çözemiyor ve geleceğe dönük ümit olamıyor. Yeni bir yapının umut oluşturmasını bekliyor. Esnafla yapmış olduğumuz görüşmelerde, alternatif olarak mevcut muhalefetin de yetersiz olduğu düşüncesi hakim.Bu durumda Memleket Partisi önem kazanıyor. Memleket Partisi kadrolarındaki arkadaşlarımızla beraber gerek esnafın, gerek sanayicinin, gerek tüccarın sıkıntılarını ve sorunlarının ne olduğunu yerinde dinleyip çözüm önerilerini de tespitine gayret gösteriyoruz. Türkiye zengin bir ülke, gerek yer altı gerek yer üstü ve insan kaynaklarıyla dünyada birçok ülkede var olmayan değerlere sahip, ancak bu kaynaklar iyi yönetilmediğinden dolayı ülkemiz, büyük bir batağın içine sürüklendi. Biz, Memleket Partisi olarak Türkiye’yi bu derin ekonomik yoksulluktan da, güvenini kaybetmiş adalet sisteminden de, niteliksiz eğitim ve öğretim programlarından da kurtarıp, önce ülkedeki güveni yeniden tesis edeceğiz. Güvenle beraber, huzur ve daha iyi yaşam koşullarını ülkede sağlayarak hem ekonomik hem de sosyal adalet anlamında Türkiye’yi, vatandaşlarımızı hak ettiği yaşam koşullarına taşıyacağız. Geçtiğimiz günlerde Muharrem İnce yine bir İzmir ziyareti gerçekleştirerek önemli açıklamalarda bulundu. Memleket Partisi’nin ittifaklardan bağımsız olarak tek parti olarak seçime gireceğini açıkladı bu konudaki görüşleriniz neler? - Genel Başkanımızın daha önce söylediği gibi; ne cumhur ne millet tek yol memleket sloganıyla yola çıktık. Buradan da anlaşılacağı gibi Memleket Partisi hiçbir ittifakın içerisinde değildir. Memleket Partisi’nin kurulma amacı iktidar olmaktır ve Türkiye’yi yönetme iddiasıdır. Memleket Partisi, bir muhalefet partisi olarak kurulmuş ancak iktidar olmayı hedefleyen bir partidir. Bu sebeple Memleket Partisi’nin hedefi ; kendisini geniş kitlelere duyurarak ve Türkiye’nin bütün bölgelerinde var olarak, ülkenin tüm sıkıntılarına çözüm üretecek bir siyaset anlayışını etkin kılmaktır. Siyasi partilerin kendilerine özgüvenlerinin olması gerekir. Biz Memleket Partisi olarak özgüveni yüksek bir partiyiz. İttifak konuşmalarının şu aşamada yapılmasını yersiz ve yanlış buluyoruz. İttifak görüşmelerinin seçim dönemlerine birkaç ay kala konuşulmasının doğru olacağını düşünüyoruz.Bu sebeple şu an da hiçbir oluşumun içerisinde değiliz. İktidar olursanız İzmir’de en çok hangi konulara önem vereceksiniz? - İzmir’in hem alt yapıyla hem de üst yapıyla ilgili büyük temel sorunları var. İnsan hayatını tehdit eden mevcut konut stoklarının depreme dayanıksız olması bizim çözüm için önceliğimiz olacaktır. İzmir’in alt yapısında da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Trafik arterleri ve geçişleri ile beraber çevre yolları ilk bakışta görünen temel sıkıntılar olmakla birlikte İzmir’in sanat ve kültür, tarihi zenginliklerini ortaya çıkarabilecek bunu dünyayla entegre edip şehri dünyaya tanıtabilecek projelerinde çok yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Fiziksel anlamda, bölgede toplantı yapılabilecek ve hatta kongre yapılabilecek salonların bile yetersizliğinden dolayı birçok organizasyonun düğün salonlarında yapılmak zorunda olduğunu görüyoruz. Memleket Partisi İzmir olarak dernekler ve STK’larla birlikte yürüttüğünüz projeleriniz neler? - Sivil Toplum Kuruluşları sosyal hayatta, toplumsal yaşamda demokrasinin olduğu ülkerlerde demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Biz İzmir’de 100’ün üzerinde Sivil Toplum Kuruluşu, Meslek Odaları, Esnaf ve Sanatkarları dernekleriyle fikir alışverişi içerisindeyiz. Onların mesleki anlamdaki sorunlarını, sıkıntılarını dinliyoruz. Bunların çözüm önerilerinin neler olduklarını konuşuyoruz.Birçok dernekle de iletişim içindeyiz, onların da sorunları, beklentileri neler, bunların tespit çalışmasını yapıyoruz. Komisyonlarımız var, komisyonlarımız çalışıyor. Ziraat komisyonumuz; Ziraat Bankası ve tarımla ilgili, köylerde kırsallarda Tarım Kredi Kooperatifleri ile ilgili ilişkiler içerisinde. Yine spor dünyası ile ilişkilerimiz var. Gençlik Komisyonumuz, ‘Uyuşturucuya Hayır’ kampanyası başlattı. Hatta geçtiğimiz günlerde temsili bir halı saha müsabakası yaptık. Bunun dışında, sosyal sorumluluk projelerimiz var. Sivil Toplum Kuruluşları ile de sürekli temas halindeyiz, geliştirdiğimiz projelerimiz var. Yolumuz uzun, daha birçok toplumsal farklı projelere de imza atacağız. Beni de çok heyecanlandıran bir proje var; 15-16 yaşlarındaki lise öğrencisi kızlarımızın ‘Siyasette Kadının Yeri’ adlı yapmış oldukları bir çalışma var. Bununla ilgili bizden de destek istediler, o desteği de biz elimizden geldiğince vereceğiz. Bunun gibi birçok projede dediğim gibi Sivil Toplum Kuruluşları ile beraber çalışmalarımız devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak yürüteceğiniz projeler var mı, olacak mı? - Herhangi ortak yürüttüğümüz bir proje yok ama olmasını arzu ederiz. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz, yaşadığımız bu şehrin sorunlarını hep birlikte göğüsleyerek, bu sorunları azaltacak projeler varsa ve bununla ilgili Büyükşehir bizimle beraber yürütmek isterse, biz bunun içinde olmaktan mutlu oluruz. Projelerin gerçekleştirilmesiyle İzmir’de yaşayan insanların hayatının kolaylaşması açısından projeyi kimin gerçekleştirdiği değil, projenin gerçekleşip, gerçekleşmemesiyle ilgileniriz. İzmir’de bazı sıkıntılar var, günlük hayatımızda yaşadığımız bu sorun ve sıkıntıları çözebileceğimiz birçok projemiz var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir anlayış içerisinde olduğu takdirde, biz her zaman onlarla beraber ortak proje yürütme kapsamında hazırız. Türkiye ekonomisi sizce ne durumda? Son dönemde elektrik faturaları ile zamlar hakkındaki düşünceniz neler? - Türkiye son dönemde derin bir yoksulluk yaşıyor. Bu yoksulluğun da sebebi; ekonomiyi yöneten mevcut hükümetin bugüne kadar yapmış olduğu yanlış politika ve programların sonuçlarıdır. İktidarın 20 yıldan beri, dönem dönem farklılık gösterse de, uyguladığı temel ekonomi programları tüketime dönük büyümeyi hedefleyen politikalardı. Biz en başından beri üretime dayalı bir ekonomi olmasını savunan bir anlayış içerisindeyiz. Ancak Türkiye maalesef son dönemde savruldu, dışa dönük ithalata yönelik politikalarla yönetilen ülkemiz bu koşulların sonucunu yaşamakta. En temel ihtiyaçlarımıza baktığımız zaman tohum ithal, ilaç ithal, gübre ithal, bunların hasadında kullanılan akaryakıt, mazot ithal ve dolayısıyla dışa dönük bir ekonomik anlayış, sürekli ithalatı teşvik edici bir anlayış etkin kıldı. 20 yılda bunun sonucu olarak da ekonomik yoksulluğun içerisinde boğuşan bir Türkiye yarattı. Hazinenin kasası boşalmış, döviz rezervleri yok. Kendi kendine yetebilen dünyanın 7 ülkesinden bir tanesi olan Türkiye Cumhuriyeti maalesef son dönemde böyle bir durumla karşı karşıya bırakıldı. Bu karamsar tablo çok mu umutsuz? Hayır değil. Daha önce de bahsettiğim gibi Türkiye’nin zengin yer altı, yer üstü ve insan kaynakları vardır. Doğru planlamayla, doğru projeler üreterek, doğru koşulları doğru zamanda oluşturarak Türkiye’yi bu bataktan çıkarabiliriz. Memleket Partisi olarak Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretebilecek nitelikli yapıya sahibiz. Türkiye’de, Devlet Planlama Teşkilatı’nın tekrar kurulması gerekmektedir. Türk ekonomisinin ithalata değil ihracata dönük, üretim ekonomisini savunmaktayız. Mercimekten samana kadar birçok tarım ürünü dışarıdan ithal ediliyor, üstelik dünyanın en verimli toprakları üzerinde yaşamamıza rağmen. Maalesef tarımda ve ticarette ekonomik anlayış yanlış olduğundan dolayı bunlara muhtaç kaldık. Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında Genel Başkanımız Sayın Muharrem İnce’nin de belirttiği gibi dünyada gıda, önümüzdeki 10 yılda en stratejik ürünlerden biri olacak. Artık teknoloji yerine, insani temel ihtiyaç olan gıda ve içme suyuna ulaşmakta sıkıntı yaşar duruma geleceğiz. Bizim artık bu bilinçle, Türkiye olarak, bu sorun ve sıkıntıları görüp buna göre bir takım projeler üretmemiz lazım. Tarıma çok önem vermemiz lazım, üretime geçmemiz lazım, tarıma dayalı sanayi ve endüstrinin gelişmesi için teşvikler vermemiz lazım. Yatırımcılara gerekirse vergi muafiyeti, gerekirse ucuz fabrika kurulması için arsaların bedava verilmesi lazım. Türkiye’de refah, tüketim ekonomisinin bitip, üretim ekonomisinin benimsenmiş olması; ithalata bağımlı olan ekonomik anlayışın milli üretim seferberliğiyle azaltılmasıyla olacaktır. Bu sorunları inşallah hep beraber, hep birlikte aşacağız. Karamsarlığa ve umutsuzluğa yer yok, artık seçenek var, Memleket Partisi var. Son olarak Memleket Partisi İzmir İl Başkanı olarak vatandaşlara iletmek istedikleriniz neler? - Vatandaşlardan isteğimiz sadece şu olabilir; bizi takip edip, bizi anlamaya çalışarak, bize destek vermeleri. Bunun dışında bizim vatandaştan değil, vatandaşın bizden isteği olabilir. Vatandaşların istek ve beklentilerinin de çok olduğunu biliyorum. Bu istek ve beklentilerinin tamamını karşılayabilecek donanımda olduğumuzu iddia ediyorum. Siyaset, iddia işidir. Siyaset, fedakarlık işidir. Biz bu iddiayı gösterip, fedakarlığı da yapıyoruz. Kendimize olan özgüvenimiz çok yüksek. Az önce bahsettiğim gibi Memleket Partisi tek başına iktidar olmak için yola çıkmış bir siyasi partidir, onun için farklı bir siyasi partiye, onun gücüne güvenerek yola çıkmış bir parti değildir. Türkiye’de büyük sorunlar var. Bu sorunları çözecek ne iktidar, ne de mevcut muhalefet yapısı olmadığı için Memleket Partisi Türkiye’de siyaset alanında var olmuştur. Bundan sonra da uzun süre var olacaktır. Önümüzdeki yıllarda Türkiye siyasetine damga vuracaktır. Yola çıktığımız kadrolarımıza, kendimize güveniyoruz. Onun için biz vatandaşlarımızdan sadece bizi izlemelerini, neler yaptığımızı gözlemlemelerini istiyoruz. Onun dışında onların taleplerini ,isteklerini,beklentilerini karşılayıp karşılamayacağımız noktasında kararları kendileri versinler.