UNİ TV’de yayınlanan YAZARLAR KONUŞUYOR programına konuk olan CENGİZHAN KAYA; Eğitim, kitap, okur, edebiyat dergileri, dijital dünya, gençler ve yeni çalışmalarıyla ilgili konulara değinerek, önemli bilgiler verdi. Moderatör Aysel Akkanat’ın sorularını cevaplayan Cengizhan Kaya, yeni bir kitap hazırlığında olduğunu, mayıs ayı içerisinde baskıya gireceğini açıkladı. Kitabının; eğitime ve hayata dair olacağını, her yıl yüz okul ziyareti yaptığını, öğrencilerin başarılı olmaları için yaptığı araştırma ve çalışmalar sonucunda, kişisel gelişim ve kariyer yapma gibi konularda gençleri destekleme adına, daha çok başarı odaklı bir eser olacağı müjdesini de izleyicilerle paylaştı. Moderatörün; “Eğitimci olmanızın yazarlığa ya da yapmakta olduğunuz (medya sektörü) gibi işlerinize olumlu ya da olumsuz bir etkisi var mı? Sizi kısıtlıyor mu?” sorusuna; “Hayatın her alanı başka birikimlere ihtiyaç duyuyor. Eğitimin her alanı desteklediğini düşünüyorum. Eğitimi ben kendi yaşamımda şöyle değerlendiriyorum. Sürekli öğreniyorum. İnsanın öğrenciliği biterse, hayatı biter. Ben yaptığım işlere, bu şekilde entegre etmeye çalışıyorum.” Dijital dünya ile ilgili bir soruya da oldukça pozitif bir yaklaşımla; “Dijitalleşme hayatımızın merkezine gelmiş bir konumda. Yaptığımız her işi dijital dünyaya koymak durumundayız. Daha önceki nesil, kitap sayfalarına dokunarak, kenarlarına notlar alarak yaşayan bir nesildi. Ancak bugün çocuklarımız çok küçük yaşlarda dijital dünyanın içerisinde yer alıyor. Bu durumda bunu dönüştürmek durumundayız. Olumlu ve olumsuz yönlerini ele alarak değerlendirmek durumundayız. Günümüzde sanılanın aksine daha çok kitap basılıyor. Sosyal medyanın da desteği ile bu kitaplar okuyucu ile buluşuyor. E- kitap ile ilgili bir dönüşüm şüphesiz yaşanacaktır. Ancak yazar okur onsuza kadar kalacaktır. Müzik dünyasında da bu geçişler yaşanmıştır. Plak, kaset, cd derken bugün hiçbiri yok ama müzik yapılıyor ve dinleniyor. Zamanın önüne direnmenin bir mantığı olamaz. Önemli olan tüm bu değişimleri olumluya döndürerek iyi eserler vermektir.” Edebiyat dergilerinin bugünkü durumuyla ilgili ifadeleri de zamanın özeti niteliğinde oldu; “Doksanlı yıllarda ve ortalarında gazete ve dergiler büyük öneme sahiptiler. Dijital dünya yayıldığı yıllarda ilk darbeyi dergilere vurmuş oldu. Buna rağmen edebiyat dergileri direnişi en uzun sürdüren tema oldu. Edebiyat dergilerinin kendilerini yenilemeleri günün koşullarına biraz daha uyum sağlaması gerekir. Tabi ki edebiyatta derginin önemi büyüktür. Servet-i Fünun, Fecr-i Ati, Genç Kalemler olmadan edebiyattan bahsedemeyiz. Çağın gereklerine ayak uyduran dergiler, mutlaka bu kültürü devam ettireceklerdir. Gençlerin kitap okuması ile ilgili bir soruya da; “Gençler değil, bizler okumuyoruz. Gençler okumuyor derken aslında bir itirafta bulunuyoruz. Biz okumadığımız için gençler de okumuyor. Okuma kültürümüz, babadan oğula okumama şeklinde gelmiştir. Bu işi hep birlikte okuyarak çözebiliriz. Topyekün bir seferberlik yapılması gerekiyor. Sayın Emine Erdoğan’ın bu anlamda güzel bir çalışması ve öncülüğünde kütüphanelerle ilgili bir seferberlik başlatıldı. Hepimizin ilgilenmesi gereken bir konu. Her toplumda kırılma noktaları vardır. İnsanın yaşamında yol ayrımları vardır. Okumakla okumamak gibi. Biz okumayı seçmeliyiz.” Diyerek bu konunun ne denli önemli olduğuna değindi.