Yerel >> Edirne Gazetesi


EDİRNE BAROSU GÖÇMENLER İÇİN AİHM'E BAŞVURACAK


Link [2022-02-04 23:52:30]



İpsala'da Yunanistan'ın geri ittiği 19 göçmenin donarak hayatını kaybetmesi nedeniyle Edirne Baro Başkanlığı Mülteci Hakları Komisyonu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklarını açıkladı.   Edirne Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya şu açıklamalarda bulundu, "Unuttuğumuz insanlığımızı birkaç günlüğüne hatırladık. Bir meslektaşım beni aradı basına bir haber düştü gördünüz mü biz ne yapabiliriz dedi. Haberi okuyunca kanım dondu. Belki de sayının 19 göçmen olması bizi şok etti. Defalarca birer ikişer sanki onlar insan değilmiş gibi sadece anlık yine bir iki göçmen ölmüş deyip üzülüp işimize gücümüze devam ettik. Ama sayının 19 olması kışın ortasında biraz yumuşatarak geri itme tabiriyle sanki çocuklar oyun oynuyor birbirini itiyor. Geri itme diye yıllarca yumuşattığımız bir tabirle 22 insan kış ortasında ülkenin sınırını çizen nehrin içine atılmak suretiyle üzerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınarak bu kötü muamele değil açıkça işkencedir. İşkenceye maruz bırakılmak suretiyle ölüme terk ediliyor. Güvenlik güçlerimiz 19 insanın cansız bedenine ulaşıyor. Bu insanların ben isimlerini dahi bilmiyorum. Edirne Barosu olarak ulaşabildiğimiz sadece sayı. 19 tane insanın hangi uyruktan, hangi milletten onu da bilmiyorum. Öğreneceğiz. Komisyonlarımız çalışma yapıyor. Ama şuan bunları bilmemek dahi çok acı. Bu bizi ızdıraba sevk ediyor. Bizim Mülteci Hakları Komisyonumuz var. Anıl Yaşagör ile irtibata geçtik. Keşan’da meslektaşlarımızla irtibata geçtik ne yapabiliriz diye. Geri kalan hayata tutunan göçmenlerle ilgili ne yapabiliriz diye çalışmalara başladık. Buradaki amacımız yıllardır bu göçmenlerle ilgili problemler yaşanıyor. Ege’de, Meriç Nehri’nde bir sürü insanı kaybettik. Unutmayalım bu insanların her biri bir can. Hepsinin bir yakını çocuğu, annesi, babası var. Kendimizi ülkelerini terk ediyorlar bizde ne işleri var düşüncesinden bir çıkaralım. Bunları tartışmanın yeri ve zamanı değil. Bunları toplum bilimciler, sosyologlar, ülkenin politikacıları, hukukçular hep beraber oturup tartışabiliriz ve çözümler bulabiliriz. Buna önayak olmamız gerekir. Hukukçu sorumluluğu bunu gerektirir. Yine Avrupa’daki dünyadaki diğer ülkelerle bir araya gelip bu soruna sağlıklı çözümler bulabiliriz. Ancak bizim ülkemizde de geri gönderme ve göç idaresi merkezleri var. Meslektaşlarım bununla ilgili faaliyetlerde bulunuyorlar. Edirne’deki geri gönderme merkezi ve göç idaresi var. Orayı gidip ziyaret ettik. Bu vesileyle Avrupalı yetkililer ne olur gelsinler insan hakları nedir, insani muamele nedir, göç problemi ile nasıl mücadele edilir ve ya durum nasıl çözülür onu öğrensinler. Mükemmel bir tesis. Bu tesisten geri gönderme işlemi bizde de var. Biz de bazı insanları kendi ülkelerine geri gönderiyoruz. Ancak uçakla, otobüsle ve yine hepsine hukuki haklarını kullanabilmeleri için imkânlar sağlayarak gönderiyoruz. Göç idaresi merkezinden arayıp bizden avukat istiyorlar. Bizim geri gönderme kararı verdiğimiz kişiye avukat görevlendirir misiniz diyorlar. Biz de hemen gereğini yapıyoruz. Yunanistan devletinin yetkili makamları adli ve idari soruşturma yapacaklardır. Bundan hiç şüphem yok. Sorumluları bulup cezalandırmaya da gideceklerdir. Bu süreçte öncelikle Yunanistan’da avukatlık yapan meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Ne olursunuz, kıymetli meslektaşlarım hukukçu hangi ülkede nerede yaşıyorsa yaşasın bulunduğu yerde yaşanan tüm hukuksuzluklara, tüm insan hakkı ihlallerine karşı dik duran karşı çıkan ve buna karşı mücadele eden insan olun. Biz böyle bir meslek grubunun üyesiyiz. Ne olur ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun. Bunların hesabını sorun. Yunanistan halkına seslenmek istiyorum. Yunan medeniyeti gerek sanatıyla gerek mitolojisi, gerek felsefesiyle dünyada yeri olan bir medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerini kapatamaz, kulaklarını tıkayamaz. Onlara seslenmek istiyorum. Lütfen bu duruma müdahale edin, engellemeye çalışın. Sorumluların ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını isteyin. Sadece bunlar yetmez oturup bir araya gelmemiz lazım. Yönetim kurulu toplantısı sonrası alacağımız karar doğrultusunda Selanik Baro Başkanına, Atina Baro başkanına bir mektup yazmak istiyorum. Bu meselenin çözümü için kendilerini göreve davet edeceğim. Ayrıca Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Birleşmiş Milletler (BM) Göçmen Hakları Özel Raportörü Felipe Gonzalez, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson’a mektup yazarak kendilerini Türkiye’ye özellikle Edirne’ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Tunca ve Meriç Nehri’mizi, Bulgaristan ve Yunanistan sınırını yerinde görsünler. Göçmenlerin yaşadığı zulmü görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini ve imkânlarını kullanarak bu sorunu tekrar dünya gündemine getirsinler. Türkler muhacir ve göç kültürünü yakından bilen insanlardır. Bunun nasıl bir duygu olduğunu yüreğimizde yaşadık. Bu konuya duyarsız kalmamız beklenemez. Bu noktada açıkça insan hakkı ihlali yaşanmıştır. Bu vesileyle ismini saydığım yetkilileri ve Yunanistan’da yaşayan meslektaşlarımızı göreve davet ediyoruz. Bunun hesabını sorsunlar, hakkını arasınlar, sorumlularını ortaya çıkarsınlar. İnsanları suya atıyorlar dünyanın hiçbir yerinden ses yok. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Yük sağlıkçılarda, jandarmada, poliste ama insanlar hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapayıp kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar. Anlayabilmek mümkün değil, illa başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Lütfen buna sessiz kalmayın. Bu konuda herkesin aklını başına alması gerekiyor. Bu herhangi bir caninin bir ilkokula girip silahlı saldırı yapmasından farklı bir olay değildir.   Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör de açıklamasında şu ifadelere yer verdi "Edirne geri gönderme merkezi’nde gözetim altında tutulan yabancılar için maddi durumu olmayanlar için baroya yardım talebinde bulunulduğu zaman  adli yardım komisyonu tarafından yapılan görevlendirmeyle giden meslektaşımız buraya giderek yabancı ile görüşüp başvurusunu alıp sınır dışı kararına karşı davasını açıyor. Dava açıldığı gibi sınır dışı işlemleri duruyor. Aynı zamanda idari gözetimin de kaldırılması için sulh ceza hâkimliğine itiraz prosedürü de başlatılıyor. Bunla ilgili süreçler Edirne barosunda takip ediliyor. Ayrıca AHİM başvuruları da yapılıyor. 2020 mart ayında Yunanistan sınırında çok yoğun şekilde geri itmeler yapıldı. O tarihlerde de bu konuda gündeme geldiği zaman Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ile güvence altına alınan insan haklarına saygı hükümlülüğü yaşam hakkı ve işkence yasağı gibi hak ve hükümlülüklerin ihlal edildiği tespit edildi. O dönemde yaşanan ihlaller üzerine Edirne İstanbul ve İzmir Barosu tarafından avukatlar görevlendirildi ve AHİM başvuruları yapıldı. Son 4-5 ayda sınırda geri itmede bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Bu konu ile ilgili olarak Edirne barosunda meslektaşlar görevlendiriliyor ve çok sayıda bireysel başvuru da yapıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde çok ayıda başvuru var. Edirne avukatları tarafından yapılan bazı başvurular da Yunanistan devletine yazılarak devletin cevapları soruldu. Ancak mahkeme tarafından henüz verilen bir karar yok. 2020 yılından beri uygulanan bu ihlale karşı mahkemenin artık bir an önce harekete geçerek karara bağlamasını bekliyoruz. Hak ihlallerinin mahkemece tespit edilmesi ve sonlandırılması gerekir. Avrupa insan hakları mahkemesi yapılan hiçbir başvuruyu karara bağlamadı. Tespit edilen 19 ölüm için yakınlarını tespit etmeye çalışacağız. Düzenlenen toplantıya Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Anıl Yaşagör ve  Edirne Barosu Başkanvekili Gökhan Karakoç da katıldı.YEŞİM DRAMALI  



Çok Okunanlar

2024-09-27 03:22:48