<p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">7'li ragbi erkek milli takımımızla başlayan milli heyecan, geçtiğimiz hafta sonu 7'li ragbi kadın milli takımımızla devam etti. Ragbi Günlükleri'nde bu hafta, hem Zagreb'te ter döken milli takımımızdan hem de Edirne'nin ev sahipliğinde oynanan Trakya- Kandıra 15'li ragbi maçından bahsedeceğim. Hoş geldiniz...</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">7'li ragbi kadın milli takımımız, Avrupa Trophy Serisi'nde temsil etti ülkemizi. Yani Avrupa'nın iki numaralı kupasında. Bu konuda, erkek 7'li ragbi milli takımımızdan daha başarılı durumdalar. Pandemi sonrası ilk düzenlenen organizasyonda, sıkıntılı bir süreç yaşasalar da Trophy seviyesinde kalmayı başarmışlardı. Bu sene, Avrupa'nın köklü ragbi ülkelerinin de bulunduğu, zorlu bir rekabette yer aldılar.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><img alt="" src="https://www.edirneahval.com/uploads/whatsapp_image_2022-06-13_at_12.11.15.jpg" style="width: 1280px; height: 960px;" /><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Çalışmalarını tıpkı erkek takımımız gibi Kandıra'da gerçekleştiren kadın milli takımımız, Juan Gonzales Mendia yönetiminde Trophy Serisi'ne hazırlandı. Kadın milli takımımızın başına Koç Mendia'nın geleceğini, ilk olarak 25 Ocak'ta yayımlanan Ragbi Günlükleri'nin 90. yazısında belirtmiştik. Kampın başından itibaren Koç Mendia ile birlikte Engin Kömürcü ve Ferhat Fidan'ın da hazırlık sürecinde yer aldıklarını biliyorduk. Ancak açıklanan kafile listesinde kendilerini göremedik. Onların yerine, Adem Hacıfettahoğlu ve İlyas Karakaş gelmişti. 10 yıldır ragbi camiasında yer alan biri olarak, bu iki ismin herhangi bir ragbi turnuvasında yer almasını geçtim, isimlerini dáhi duymuşluğum yok. Bu son dakika değişikliğine tepki olarak Engin ve Ferhat, milli takımdaki görevlerinden istifa ettiler.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">11-12 Haziran hafta sonu, Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'te Avrupa Trophy Serisi'nin ilk ayak maçları oynandı. Bu ayakta, ülkemiz şu isimlerle temsil edildi: Melike Şahan, Hülya Taşçı, Nazlıcan Erdoğan, Gülşah Çakmak, Nermin Cem, Esen Gül, Gamze Aksoy, Gülnur Sak, Vahide Kahraman, Zeynep Aydın, Sedanur Bolat, Mihriban Dilmaç. Türkiye, B Grubu'nda İtalya, Finlandiya ve Danimarka ile oynarken, Trophy'deki diğer gruplar ise şöyleydi: A Grubu'nda İngiltere, Gürcistan, Moldova, Macaristan ve C Grubu'nda Portekiz, İsveç, Norveç, İsrail yer aldılar.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Turnuvanın ilk gününde açılışımızı, Finlandiya karşısında yaptık. Rugby Europe TV'de yaşanan aksaklık sebebiyle, maçın sadece ilk yarısını izleyebildik. İlk yarının büyük bölümü karşılıklı hatalarla geçti. Rakibinin ilk yarıdaki hatasını değerlendiren millilerimiz, yayın kesildiğinde 7-0 öndeydi. Gruptaki ilk maçından 12-10 galip ayrılan Türkiye, zorlu İtalya maçı öncesi moral kazanıyordu.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">İkinci maçımızda, grubumuzun favorisi İtalya karşısındaydık. Rakibimizin vuruşuyla başlayan oyun, yapılan güzel başlangıç vuruşu sonrası yeniden İtalya'ya geliyordu. Devamında yaptığımız etkili savunma ile 22 metre çizgimiz içerisinde topu kazandık. Topla çıkarken, dengesiz yakaladığımız İtalya savunmasının arkasına neden topu vurduk anlayamadım. Topla oynamaya devam eden İtalya, 3. dakika içerisinde ilk sayısına ulaşıyordu. İlk yarının sonunda yediğimiz ikinci sayıyla birlikte, devreye 10-0 geride girdik. İkinci yarının başında, takımımız adına önemli bir fırsatı Hülya ile yarattık. İtalya savunmasını yardıktan sonra bütün sahayı geçen bir koşu yapan Hülya, attığı pasın takım arkadaşı tarafında öne düşürülmesiyle(knock on), Türkiye adına önemli bir şans tepilmiş oluyordu. 5. dakikada Nazlıcan'ın çabasıyla sayı bulan Türkiye, maçın sonunda bir sayı daha yiyor ve 17-5 maçtan mağlup ayrılıyordu. Skor ve sahada oynanan oyunun örtüşmediğini düşünüyorum. Daha çok savunma yapan taraf olmamıza rağmen, ezici bir İtalyan baskısına maruz kalmadık. Neden bu kadar savunmada kaldığımıza da anlam veremedim. Maç boyunca savunma yapmak takımımızı yorarken, hücumda göstereceğimiz potansiyelimize de engel oldu. Topun kıymetini bilip, oyunu yönlendirmeye çalışabilirdik. Bulacağımız fırsatları değerlendirecek yetenekte oyuncularımız vardı sahada.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><img alt="" src="https://www.edirneahval.com/uploads/287285488_4109794665827274_5519537910493749203_n.jpg" style="width: 1280px; height: 853px;" /><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">İtalya mağlubiyeti sonrası rakimiz, Danimarka'ydı. Başlama vuruşu sonrası topun karşılayan milliler, ilk topla oynayışlarında sayıya ulaştılar. Oyunun tekrardan hareketlenmesiyle hemen topu geri kazanan takımımız, topu canlı tuturak, güzel destek koşularıyla alkışlanacak bir sayı daha yaptılar:10-0. İlk yarı boyunca yaptığımız etkili savunmayla, devreye sayı yemeden gireceğimizi düşünürken, ilk yarının son topunda oyuncularımızın anlaşmazlığını değerlendiren Danimarka, ekranları başında bizleri de kahreden bir sayı yaptı ve devreye 10-7 Türkiye üstünlüğüyle girildi. İkinci yarıda da etkili oyununa devam eden millilerimiz, Sedanur'un koşularıyla bulduğu iki sayısıyla sonucu belirledi:22-7. Özellikle ikinci sayıda, Nermin'in yaptığı yan koşuyla savunmayı kanada yıkmasına rağmen müthiş bir sprint ile rakiplerini ekarte edip, Türkiye hanesine sayıyı yazdırmayı başardı. Danimarka hatalarını değerlendirerek sayılar bulduğumuz bu maçta, basit handling hataları yapmasak, farkı daha da açabilirdik. İyi bir mücadele örneği gösteren takımımızda, Gamze Aksoy'a bir parantez açmak gerekiyor. Oyunun iki yönünde de takıma büyük katkı yapan Gamze, ilk yarıda bulduğu bir sayının yanında iki de try save(sayıyı kurtararak) ile galibiyete önemli katkı yapıyordu.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Turnuvadaki ilk günümüzü özetlersek, iyi mücadele ettiğimiz bir günü geride bıraktık. Savunma anlamında başarılı işler yaptık. Sadece İtalya maçında, topla daha fazla oynayarak, oyuna dáhil olabileceğimizi düşündüm. İki kanat koşucumuzla fark yarattık. Grubumuzdaki iki maçımızı kazanarak, çeyrek finale yükselmeyi başardık.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Turnuvada ikinci gün, klasman maçlarının oynanacağı, hatanın telafisinin olmadığı gündü. Turnuva çeyrek finalinde, saat 12.06'da İsveç karşısındaydık. Oyun, Türkiye'nin başlangıç vuruşuyla hareketlendi. Yaptığımız vuruşu rakibimiz karşılayamayınca, top tekrardan bize geçti ve ilk topla oynadığımız 2. dakika içerisinde, açılış sayısını yapıyorduk:5-0. Bu sayıdan sonra oyun, bir süre daha dengeli gitse de yavaş yavaş hakimiyeti İsveç eline alıyordu. 4. dakika içerisinde Gamze'den bir sayı kurtarışı(try save) daha izledik. Tackle'ların bize gelmesini beklemek yerine tackle peşinde koşmamız, savunma hattımızın bozulmasına ve yorulmamıza neden oldu. İlk yarının sonunda İsveç'in sayısına engel olamayınca skor, 5-7 İsveç lehine tamamlandı. İsveç'in vuruşuyla başlayan ikinci yarının ilk anlarından itibaren, rakibimizin baskısını üzerimizde hissettik. Savunmada gösterdiğimiz mücadeleye, kaçan tackle'lar yakışmazken, 2. dakika içerisinde bir sayı yedik ve skor, 5-12'ye geldi. Topa sahip olabildiğimiz kısıtlı vakitte de hata yapmaktan geri durmadık. İki oyuncumuzun anlaşmazlığı, bize bir sayıya daha mál oldu: 5-17. Maçın kapanışında, bir sayı daha yiyen milliler, çeyrek final karşılaşmasından 5-24 mağlup ayrıldılar. İlk oyunumuzda sayıyı bulduktan sonra, oyun yavaş yavaş İsveç hâkimiyetine geçti. İlk yarıda muhtemel fırsatlar yakalayacak olsak da değerlendiremedik. Oyun kurucumuzun scrumlarda kör tarafa yaptığı, tek başına koşulara hiç anlam veremedim. İstatiksel olarak en çok sayı bulunan pozisyonlar scrumlar. Buralarda topu, Gamze veya Sedanur'la buluşturabilmeliydik. Bu maçta yine çok mücadele ettik, çok enerji harcadık. Ancak harcanan bu enerji, israf niteliğindeydi. Maç boyunca, bir iki oyuncu dışında tackle sorunumuz göze çarpıyordu. Özellikle ikinci yarıda, sadece savunma yapıp, uğraşlarla kazandığımız topları çok basit geri verdik. Bir plan dáhilinde yapılmayan savunma arkası vuruşları, asla kabul edemiyorum. Bu maçı kazanıp, İngiltere'ye rakip olmayı çok isterdim. Bizim için müthiş bir tecrübe olacaktı.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><img alt="" src="https://www.edirneahval.com/uploads/287009477_4110547292418678_7318393962147301865_n.jpg" style="width: 1280px; height: 718px;" /></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Çeyrek finalde yaşanan kayıptan sonra 5.lik yarı finalinde, Norveç ile karşılaştık. 28-7'lik skorla rakibini geçen milli takımımız, turnuvanın ilk ayağında 5. olabilmek için Finlandiya ile oynayacaktı. Maçta başlama vuruşunu yapan Finliler, ilk oyunu oynamak üzere topu geri kazanıyorlardı. Devamında gelen sayı ile 7-0 öne geçmeyi başardılar. Yediğimiz sayıdan sonra Fin dominasyonu bir süre daha devam etti. 4. dakikada, 5 metre çizgimiz içerisinde rakibimizden topu çalan takımımız, Sedanur'un tüm sahayı geçen koşusuyla ilk sayısını buldu ve skor, 5-7 oldu. Bu sayıdan sonra bizim yarı alanımızda oynanan oyun, Fin tarafına yıkıldı. Baskılı savunmamız ile rakibimizi kendi 22 metre çizgileri içine hapsedip, hataya zorladık. Nitekim, ilk yarının sonunda kazandığımız penaltıyı sayıya çevirerek, 12-7 öne geçmeyi başardık. Bu sayı, ilk devrenin skorunu da belirliyordu. İkinci devre karşılıklı denemelerle geçse de skor tabelası değişmiyor ve Türkiye, Trophy seviyesinde kazandığı en iyi dereceyle Zagreb'ten dönüyordu. Zagreb'e damga vuran takım, İngiltere oldu. Oynadığı maçlarda tek bir sayı bile yemeyen İngilizler, rakipleri karşısında 50'li 60'li sayı farklarıyla kazanarak, ilk ayağın çok rahat domine etmeyi başardılar.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">2021 yılı Trophy Serisi'nin özellikle Budapeşte ayağında kötü sonuçlar alan milli takımımızın o halinden eser yoktu bu sene. Erkeklerde olduğu gibi pandeminin yaralarını sarıyoruz, üzerine koyuyoruz. Turnuva boyunca kötü oynadığımız anlar olsa bile asla kötü mücadele ettik diyemem. Oyuncularımız ellerinden geleni yaptılar. Oyunun hızını kontrol etmeyi öğrenmeli, tackle'larımızı geliştirmeliyiz. Ekstra vuruş başarı oranımızı yükseltmeliyiz. Takımımızı taşıyan yetenekli sporcularımızın yanında, yıllardır milli takıma yapacağı katkıyı yapmış, artık emekliliği düşünmesi gereken oyuncularımız da var. 17-18 Haziran tarihlerinde Budapeşte'de oynanacak olan serinin 2. ayağında da milli takımımızdan benzer mücadeleyi bekliyoruz. Meraklıları, Rugby Europe internet sitesinden ücretsiz üyelik oluşturarak, maçları takip edebilirler.</span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"><b>2022 Yılı 15'li Ragbi Ligi</b></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">12 Haziran Pazar günü, biz Trakya Ragbi için özel bir gündü. Son maçımızı Mart ayının sonunda oynamış, arada ertelenen maçlarımızdan dolayı 15'li ragbiye hasret kalmıştık. Nihayet, geçtiğimiz pazar günü sahaya çıkabildik. Ligin 3. haftasında rakibimiz, Kandıra Akçakoca ALSK idi. Maçın orta hakemliğini Doğan Doğan yaparken, masa hakemi olarak da Ragbi Referansı sayfasından tanıdığımız, ragbi emekçisi Ergin Özcan vardı. Bütün haftanın sağanak yağışlı olması, antrenmanlar sırasında yağmuru yiyen oyuncularımıza yaramadı. Birçoğu, maça hasta hasta çıkmak zorunda kaldı. Özverileri için kendilerine teşekkür ediyorum. Maça gelecek olursak, iki takım için de Marmara Grubu'nun kırılma maçı niteliğindeydi. Kazanan, grup ikinciliği yolunda sadece bir maç kazanmış olmayacaktı. İki takımda, bu bilinçle hazırlıklarını sürdürmüş. Kandıra Ragbi, maç öncesinde yeni takviyelerle takımını güçlendirmeye çalışmış. Bosphorus Ragbi'nin özellikle forvet oyuncularını kadrosuna katmış. Trakya olarak bu maça, kendi bünyemizde yetişmiş, henüz ikinci 15'li ragbi maçlarını oynayan çaylaklarımızla çıktık. Tecrübeli-çaylak harmanını iyi başardığımızı düşünüyorum. Şanslıyız ki hem yetenekli hem de çalışkan çaylaklarımız var. Maç sırasında yağışın olmaması biz sporcular için şanstı. Güzel bir zeminde, güzel bir havada, keyifli bir maç oynadık. Maç boyunca oyunda kurduğumuz hakimiyet, elimize gelen fırsatları değerlendirmemiz, farklı bir skorla kazanmamıza neden oldu: 48-12. Hatalarımız var mı? Elbette... Bunları hemen tespit ettik ve üzerine çalışacağız. Oyunu hála öğreniyor, hála kendimizi geliştirmeye gayret ediyoruz. Böyle de devam edeceğiz. Bu maçın, bizim için özel bir tarafı daha vardı. Üniversiteden bu yıl mezun olup, eğitim için bir süre İrlanda'ya gidecek olan oyuncumuz Gökdağ Zeroğlu'na veda maçıydı aynı zamanda. Maç öncesi yaptığımız konuşmada, bu maçın, O'nun için unutulmaz olmasını istiyorduk. Öyle de oldu. Çalışkanlığını, aidiyetini, sportif yeteneğini bir kenara koyuyorum. Her şeyden önce ''iyi bir insan'' kendisi. Aramızda olmasından, tanımaktan keyif aldığım biri Gökdağ. Tıpkı diğer üyelerimiz gibi... Tüm oyuncularımıza, antrenörümüz Serhat'a, emekleri için teşekkür ediyorum. </span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"> </span></span></span></span></p>