<p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"><b>Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi’nde basın mensupları ile bir araya gelerek soruları cevaplayan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, kalp sağlığı hakkında bilgi verdi. Yaklaşan Ramazan Ayı’nda sahur ve iftar yemeklerinde kalp ve damar sağlığı için dikkat edilmesi gerekilenleri de anlatan Gül, “Kardiyoloji Polikliniklerinde yoğunluk Ramazan Aylarında iki katına çıkıyor. Ayrıca, sıcak havalarda kalp krizi riski artıyor. O yüzden hastaların gölgede dışarı çıkmalarını ve kış aylarına göre daha hafif beslenmelerini ve çok fazla su tüketmelerini tavsiye ediyoruz” dedi. Ülkemizde yaklaşık 400 bin civarındaki ölümlerin %35-40 arası koroner arter hastalığından kaynaklandığını da söyleyen Gül, Trakya bölgesinde ve Edirne’de bu hastalığın oldukça fazla durumda olduğunu vurguladı. </b></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"><b>“EDİRNE’DE BU HASTALIK OLDUKÇA FAZLA DURUMDA”</b></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi’nde görev yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Hastane binasının toplantı salonunda gazeteciler ile bir araya gelen Gül, kalp krizi hastalıkları arasında bulunan koroner arter hastalığı hakkında bilgi verdi. Gül; “Kalbin kendi kasının beslenmesi için 3 ana koroner damarı vardır. Bunlardan ikisi sağdan, birisi soldan çıkar. Ve bunların yan dalları da vardır. Bunlardan herhangi birinin daralmasına veya tıkanmasına koroner arter hastalığı diyoruz. Tüm dünyada ve Türkiye’deki en sık ölüm sebebidir. Ülkemizde yaklaşık 400 bin civarında ölüm olduğunu düşünürsek bunların %35-40 arası koroner arter hastalığından kaynaklanıyor. Trakya bölgesinde ve Edirne’de bu hastalık oldukça fazla durumda. Pandemi ile birlikte neredeyse bu rakamlar ikiye katlanmış durumdadır. Risk faktörlerini ise iki guruba ayırıyoruz. Bunlardan birincisi hastanın yaşı, cinsiyeti ve bir de hastanın genetik yükü. Aile öyküsü, ailede erken yaşta kalp hastalığından ölüm öyküsü gibi genetik yatkınlıklar. Bu üçü değiştirilemeyen risk faktörleridir. Bir de hepimizin bildiği değiştirebildiğimiz risk faktörleri var. En önemli ölümcül ikili dediğimiz, şeker hastalığı ve sigaradır. Bu bizim için çok önemlidir. Çünkü bunu kim değiştirecek? Hasta ve hekimin ortak iş birliği. Şeker ve tansiyon hastalığı varsa bunların tedavisi, diyeti ilaçları, sigara içiyorsa sigarayı bırakacak, alkol kullanıyorsa alkolü azaltacak, kilosu varsa kilosunu verecek, hareketsiz bir yaşamı varsa hastanın düzenli olarak haftanın beş günü en az yarım saat yürüyüş yapacak gibi değiştirebildiğimiz risk faktörleri var. Bunlar da hasta ile ortak iletişim halinde oynayabiliyoruz, değiştirebiliyoruz ve hastaya faydamız dokunabiliyor” şeklinde konuştu. </span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"><b>“BUNUN İÇİN AŞIYI SUÇLAYAMAYIZ “</b></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Kovid-19 salgınının önüne geçmek üzere uygulanan aşıların kalp krizini tetikleyip tetiklemediği yönünde bilimsel verilerin yetersiz olduğunu da söyleyen Gül; “Ülkemizde yapılan hem Sinovac olsun hem Biontech olsun bunların ikisinde de kalp krizini etkilediği yönünde bir çalışma ve sonuç yok. Avrupa’da kullanılan Astrazeneca aşısı ile ilgili bir pıhtılaşmaya meyil olduğu ve akciğer ambolisine neden olduğu birkaç açıklama oldu. Ama yine de pandemi döneminde hepinizin bildiği gibi ülkemiz birkaç yıl eve kapandı. Spor yapanlar sporunu bıraktı pandeminin verdiği stres ile yeme içme alışkanlığımız bozuldu, hareket kısıtlılığı oluştu. Kimse eskisi kadar yürüyemez, gezemez oldu. Bundan dolayı hepimizde bu dönemde kilo artışı, kaygı ve stres bozukluğu gelişti. Bu etkenlerden dolayı pandemi döneminde koran arter hastalığında iki kat artık oldu. Aşı ile ilgili bizim tesadüfî dediğimiz, mesela 65 yaşında şeker hastası bir hasta günde 2 paket sigara içiyor ve acile kalp krizi ile geliyor. Hastanın bu durumu beklenmedik bir durum değil bu şekilde acile gelmesi. Bir hafta önce aşı yaptırmış olması kalp krizinin aşıdan olduğunu göstermez. Çünkü bu aşıların yapıldığı dönem zaten hastanın kalp krizi geçirecek bir hasta. Bunun için aşıyı suçlayamayız. Bunu yapabilmemiz için bilimsel olarak binlerce hasta üzerinde yapılmış çalışmaların istatistiksel olarak sonuçları lazım” şeklinde konuştu. </span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal"><b>RAMAZAN YAKLAŞIYOR, SICAK GÜNLER KAPIDA</b></span></span></span></span></p><p style="margin-bottom:.0001pt; margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:normal">Ramazan ayı ve beraberinde sıcak havaların gelmesi ile birlikte oruç tutan insanların dikkat etmesi gereken konulara değinen Gül; “Kardiyoloji Polikliniklerinde yoğunluk her sene Ramazan Ayı’nda iki katına çıkıyor. ‘Oruç tutamazsınız’ dediğimiz bir hasta bir sene sonra gelip yine ‘oruç tutabilir miyim?’ diye soruyor. Maalesef her Ramazan’da yaşıyoruz bunu. Bizlere polikliniklerde soru soran, ‘oruç tutma, tutarsan da yüklenme’ dediğimiz hastaların çoğu acilde 20 tansiyon, 18 tansiyon gibi sonuçlar alıyor. Maalesef bizlere sorsalar bile hiçbir şekilde engel olamıyoruz. Söz dinlemeyen yaşlı hastalarımız da var maalesef ve bunu her yıl yaşıyoruz. Kesinlikle sıcak havalarda kalp krizi riski artıyor. O yüzden hastaların gölgede dışarı çıkmalarını ve kış aylarına göre daha hafif beslenmelerini ve çok fazla su tüketmelerini istiyoruz” diyerek vatandaşlara uyarıda bulundu.<b> Damla GÖÇ</b></span></span></span></span></p>