Yerel >> Edirne Ahval Gazetesi


Ateş böceğim kayboldu


Link [2022-05-30 21:53:44]



<p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">:-Anne aynalı g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;m&uuml; de takayım mı? G&ouml;zlerim yağan karın ışığından acır mı?</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">:-Alıyorum g&ouml;zl&uuml;klerini de yanıma, aşağıya inince ihtiyacın olursa takarsın bir tanem.</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">Ankara&#39;nın soğuk, dondurucu ve h&uuml;z&uuml;n kokan gecelerinden biriydi. Yeni yıla &ccedil;ok az kalmıştı, ikisi de kabanlarını giymiş, annenin yardımıyla &ccedil;ok sevdiği ve gecenin karanlığında yansıyan ışıkla; kelebekleri ya da ateş b&ouml;ceklerini andıran yoğun kar yağışını izlemek ve o anı yaşayıp, fotoğraf &ccedil;ekip &ouml;l&uuml;ms&uuml;zleştirebilmek i&ccedil;in tekerlikli sandalyesinde aşağıya bah&ccedil;eye inmişti.</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">&nbsp;"Anne bak ateş b&ouml;ceği gibi kayboluyorlar" diyordu. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; odasının penceresinden yağan karın g&uuml;zelliğini yeterince hissedemediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yordu. Avu&ccedil;larını a&ccedil;ıp yağan kar taneciklerini, zayıflamış damarları mor &ccedil;izgi &ccedil;izgi g&ouml;r&uuml;nen g&uuml;&ccedil;s&uuml;z, uzun ama bir o kadarda narin parmaklarıyla yakalamaya &ccedil;alışıyor, annesinden kartopu yapacak kadar kar istiyor ve yaptıktan sonrada gecenin karanlığında fırlatabildiği kadar uzaklara fırlatıyordu. Bu derdi de fırlatır mıydı acaba g&uuml;c&uuml;n&uuml;n yettiğince, yeter miydi g&uuml;c&uuml; ya da g&uuml;&ccedil;leri? Bilinmezlikler mi bildiğini reddetmek mi? Bunları d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken olayı dramatize etmek istemeyen annesi de Oğlunun anlık tebess&uuml;m&uuml;ne eşlik etmeğe &ccedil;alışıyordu. Eğer bulundukları hastanenin koridorlarının dili olsaydı da g&ouml;zyaşlarını gizli gizli nasıl d&ouml;kt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, oğlunun kurtulması i&ccedil;in ettiği duaların sayısını s&ouml;yleselerdi. Oğlunun hocaları onları ilik nakli olacaksınız diye g&ouml;ndermişlerdi Ankara&#39;ya ama geldikleri gibi b&ouml;yle bir şeyin m&uuml;mk&uuml;n olmadığını &ouml;ğrenecekti.</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">Doktorlarla kendisi konuşuyor, duyduklarını hem babadan hem de yavrusundan gizlemeye &ccedil;alışıyordu. Geldikleri g&uuml;nden beri duyduklarına inanmamakta direniyor ya da inanamıyordu. Anne oğluyla ilgilenen doktorlara inanılmaz bir şekilde yalvarıyordu, yavrusunu iyileştirmeleri ve oğlunun i&ccedil; organlarıyla kendisinin i&ccedil; organlarını değiştirmeleri i&ccedil;in. Anne hep g&uuml;&ccedil;l&uuml; g&ouml;r&uuml;nme g&ouml;revini &uuml;slenmişti sanki. Bazen bu g&uuml;&ccedil;l&uuml; g&ouml;r&uuml;nmeyi aldığı onca sakinleştirici ilaca rağmen tam anlamıyla yapamamaya başlamıştı galiba. Anne de tanışmıştı aslında kendi v&uuml;cudunda bu hastalığın farklı bir t&uuml;r&uuml; ile ama oğlunun hastalığı gibi sarsmamıştı O&#39;nu. Kendisi nasıl yenmişti bu s&uuml;reci, oğlu da yenecekti. Başka yolu yoktu; &ccedil;&uuml;nk&uuml; &uuml;&ccedil;&uuml;n&uuml;n ortak hayalleri vardı. Zaten bu g&uuml;ne kadar bir&ccedil;ok zorluğu ve engeli birlikte yenmemişler miydi? Onlar birbirini &ccedil;ok seven &uuml;&ccedil; kişilik &ccedil;ekirdek bir aileydi. Evet evet başaracaklardı yine.</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">Kar yağışı ve soğuk esen poyraz hız kesmeden devam ediyor ama ikisinin de geleceğe d&ouml;n&uuml;k g&uuml;zel hayallerine engel olamıyordu:</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">-"Yemin et anne doğru s&ouml;ylediğine, iyileşecek miyim ger&ccedil;ekten?"</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">"-Evet oğlum, iyileşeceksin elbette aksini d&uuml;ş&uuml;nmek yok evlat, sen benim oğlumsun, başaracağız. İstersen babana da sorabilirsin."</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">Oysa bu konuşmadan iki gece sonra fenalaşarak yoğun bakıma alınacak ve sekiz g&uuml;n sonrada annesinin inan&ccedil;lı konuşmalarına rağmen sonsuzluk nuruna annesinden &ouml;nce kavuşarak kar tanecikleri gibi ateş b&ouml;ceğine d&ouml;n&uuml;şecek, acılarından kurtulacaktı.</span></span></span></span></p><p style="margin:0cm 0cm 10pt"><span style="color:#000000;"><span style="font-size:14px;"><span style="font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;"><span style="line-height:115%">Geride g&uuml;zel hayallerini, beyaz &ouml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, Beşiktaş Bayrağını ve gencecik &ouml;mr&uuml;nde edindiği arkadaşlıklarını, dostluklarını, yoğun sevgi &ccedil;emberini, bir de Oğluna &ccedil;ok inanan g&ouml;zleri yaşlı annesiyle babasını bırakacaktı.</span></span></span></span></p>



Çok Okunanlar

2024-09-25 18:24:53