2022’de Güneş Doğu’dan yükselmeye başlamadan hemen önceki saatlerde yine Doğu’da, Çin’de yapay bir Güneş ısınmaya başladı. Bu yapay güneş 1056 saniye boyunca gerçek Güneş’in 5 katı sıcaklıkta çalıştı: 70 milyon derecede. --- Yeni yılda yeni hedefler için: https://www.soo.cool Hikaye anlatıcılığı dersleri için: https://superpeer.com/barisozcan --- Doğu kelimesini özellikle vurguladım, çünkü Çinlilerin yaptığı deneyin adı bu: EAST. İngilizce “Doğu” demek. Açılımı “Experimental Advanced Superconducting Tokamak.” Dünya’daki enerji problemini çözmek için yapılan deneylerden biri bu. Halkın daha iyi anlayabilmesi için de “yapay güneş” adı veriliyor. Çünkü sistem Güneş’in enerjisini yapay olarak Dünya’da üretebilmek için tasarlanmış. Normalde enerji nasıl üretiliyor? Bir şeyleri döndürüyorsunuz ve elektrik üretiyorsunuz. En basitinden bisikletin tekerleği dönüyor ve bir dinamo o mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviriyor, bisikletin feneri yolumuzu aydınlatıyor. Kömürü yakıp, suyu ısıtıyorsunuz; ısınan suyu buhara dönüştürüyorsunuz, o buhar da büyük bir basınçla yine tekerlekleri döndürüyor ve enerji üretiyor. Bunu böyle basit basit anlattığıma bakmayın, şu anda bize basit gelen bu konsept bir çağı kapatıp yenisini başlattı. Bu basit prensiple çalışan buharlı makinelerin ortaya çıkması “Endüstri Devrimi”ne yol açtı. Bu devrim de dalgalar halinde hala devam ediyor. Mesela şimdilerde dördüncü endüstri devriminden söz ediliyor ama bana göre bu devrimden çok evrim. Yeni bir sürüm: Endüstri 4.0 Öte yandan Dünya’nın belli başlı ulusları yeni bir gerçek devrimin peşinde. Çünkü bunun öncülüğünü yapanlar yeni çağın liderleri olacak. Enerjiyi kontrol eden Dünya’yı kontrol eder. Bu gerçeğin farkında olarak yeni enerji devrimiyle ilgili yarım yüzyıldan uzunca bir süreden beri çalışmalar yapılıyor. Az önce size Çin’de geçen hafta yapılan EAST deneyinden söz ettim. Bu kısaltmadaki “T” harfi Rusça “токамáк” kelimesinden geliyor. Aslında bu da bir akronim: “manyetik bobinli toroidal oda” demek, yani şöyle simit gibi bir ortam. Sovyet fizikçiler 1950’li yıllarda bunun ilk örneklerini yapmış. Füzyon enerjisini elde edebilmek için. O zamanlardan beri bu enerji türü ve füzyon reaktörler yapabilme hayali pek çok ulusun düşlerini süslüyor. Nükleer reaktör deyince hepimizin aklına Çernobil başta olmak üzere çeşitli tehlikeler, radyoaktif atıklar, çevre kirliliği gibi konular geliyor haklı olarak. Bunlar fizyon reaktörleri. Çünkü bu tür reaktörlerde atomun çekirdeği parçalanarak fizyon türü bir enerji elde ediliyor. Bir de nükleer füzyon var. Yine atomun çekirdeğiyle ilgili -zaten nüklei çekirdek demek- ama burada çekirdek parçalanmıyor, tam tersine birleştiriliyor. Aynı Güneş’teki gibi. Güneş devasa bir nükleer füzyon reaktörü. Her saniye Hidrojen atomları çarpışıp, birleşip Helyum atomlarına dönüşüyor. Güneşimiz her saniye 600 milyon ton hidrojeni helyuma çevirerek muazzam miktarda enerji açığa çıkarıyor. Çıkarıyor ama nasıl? Güneş çok devasa bir kütleye sahip olduğu için devasa bir kütleçekimi de var. Bu kütleçekimi onun çekirdeğinde füzyon reaksiyonu oluşabilmesi için ideal koşulları sağlıyor. Aynı koşulları Dünya’da sağlayabilmek hiç kolay değil. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir pek çok yöntemle yapılmaya çalışılıyor. Bu yöntemler içerisinde en gerçekçi çözümün az önce sözünü ettiğim “tokamak” olduğu düşünülüyor. Peki her şey iyi güzel de 60 küsür seneden beri neden yapılamıyor? Çünkü bir problemi teorik olarak çözmek yeterli değil, onu pratik olarak hayata geçirebilmek için pek çok deneme yapılması gerekiyor. Bugüne kadar yapılan 100’den fazla denemede füzyon enerjisi elde edildi ama onu elde etmek için daha fazla enerji harcandı. Bir ampulü yakmak için iki ampullük elektrik kullanmak gibi düşünebilirsiniz. Ya da 100 derece sıcaklık elde etmek için 200 derecelik ısı harcamak gibi. Buna “Q değeri” deniyor. Şu ana kadar bu değer en fazla 0.67’ye kadar getirilebildi. 1 değerinin altında kalındı. Eğer 1 koyup 1 alıyorsan Q değeri 1 oluyor. Eğer koyduğundan fazlasını alamıyorsan o işin pratik ve ekonomik olarak bir değeri yoktur. Bir adım atıp, iki adım geri gidersen ilerlemiş olur musun? Hayır. Çin, geçen yıl iki adım birden attı. Önce Mayıs’ta 120 milyon derecelik bir deney yaptı ve 101 saniye boyunca reaktörü bu sıcaklıkta tutmayı başardı. Geçtiğimiz hafta bu kez nispeten daha düşük bir sıcaklıkta 70 milyon derecede deneyi gerçekleştirdi ama 1056 saniye boyunca yani 17 dakikadan uzunca bir süre bu sıcaklıkta tutmayı başardı. Bu bir rekor. Çok önemli bir kilometre taşı. Bu deneyin yapıldığı yer Çin. Ancak deney çok daha büyük bir projenin parçası. ITER projesinin... Bu sadece Çin’le ilgili değil, uluslararası bir proje. Uluslararası Uzay İstasyonu ISS var ya... Bunu da yeryüzündeki ISS gibi düşünebilirsiniz. Uzayı değil de temiz ve verimli enerji üretimini araştırmak için kurulmuş bir organizasyon.