Sosyal medyada sizin de karşınıza çıktı mı? Yan yana 5 tane gri kutu. Bazıları sarı renkte. Sonra altında 5 kutu daha. Bu kez içlerinden biri yeşil! Alt alta ilerleyen en fazla 6 satırın sonunda hepsi de yeşil olmuş. Bu bir oyun. WORDLE adında bir kelime bulmaca oyunu. Geçen yılın son aylarında ortaya çıktı ve 2022 başında viral bir şekilde yayılmaya başladı. Oyunun kuralları son derece basit. Onları anlatacağım. Benim asıl ilgimi çeken arkasındaki hikaye. Çünkü bu oyunun tasarımını anlamak, giderek oyunlaşmaya başlayan hayattaki başka bazı şeylerin kapısını da aralayabilir. Ama önce biz linklerimizi paylaşalım. --- WORDLE İngilizce: https://bit.ly/3H0X7Zi WORDLE Türkçe: https://bit.ly/35gUMv9 Zinciri Kırma: https://barisozcan.com/2022de-zinciri-kirma http://soo.cool --- WORDLE 5 sütunlu, 6 satırlı bir ızgara şeklinde başlıyor. Amacımız her gün değişen 5 harfli bir kelimeyi bulmak. Oyunu yapan kişi Amerikalı olduğu için -bu arada soy ismine dikkat- kelimeleri de İngilizce olarak tahmin etmek gerekiyor. Ama merak etmeyin pek çok dile çevrildi ve bunların arasında Türkçe versiyonu da var. 5 harfli bir kelime tahmin ederek başlıyorsunuz. Ben kendi adımla başlayayım: BARIŞ. Gördüğünüz gibi ilk iki kutu sarıya dönüştü. Demek ki doğru cevabın içinde B ve A harfleri var ama ben onları yanlış konumda tahmin etmişim. Bu harfler cepte olduğuna göre onları farklı konumlara yerleştirerek yeni bir tahmin yapıyorum. İçimden BETON demek geliyor ama olmaz. Neden? Çünkü hem B hem de A olması gerekiyor. O zaman BATON olur mu? Normalde olur ama harflerin yerini değiştirmedim. Yani onlar yine sarı çıkacak. Olsun. Şimdilik aklıma başka bir kelime gelmiyor. En azından belki başka bir harf daha yakalayabilirim. Bu da işin stratejisi. Peki böyle bir kelime var mı Türkçe’de? İpucu veriyorum. Var. Ama biz yine de hemen sözlüğe bakıyoruz. TDK sözlüğüne göre BATON kayakta dengeyi veya hızı sağlamak; beyzbol, hokey, kriket gibi sporlarda itmek veya vurmak amacıyla kullanılan sopa. O zaman hemen yazıp başka harfleri yakalayabildik mi diye bakıyoruz. İlk iki harfi zaten bilmiştik. Onlar yine sarı çıkıyor. Ama iki sarı daha ekleniyor. O ve N harflerini de bilmiş olduk. İçinde B, A, O ve N harfleri olacak ama sıralaması değişecek. 5 harfli bir kelime. Hımm... Siz de bir düşünün bakalım. Sonra da tahminde bulunalım: ABONE. Üçüncü tahminimizde 5 harfli kelimeyi bulduk. Gururla paylaşacağımız çözüm desenimiz bu. İşte bu şekilde en fazla 6 denemeyle 5 harfli bir kelimeyi tahmin etmeye çalışıyoruz. Şimdi gelelim oyun tasarımına. Bu oyun 2022’nin ilk viral oyunu dedim. Tabiki tek viral oyunu olmayacak. Daha önce ne oyunlar gördük: Facebook’taki Farmville’de çiftçilik yapanlar bir el kaldırsın bakalım. Candy Crush’lar, Animal Crossing’ler, Flappy Bird’ler... “Viral” yani insanlar arasında büyük bir hızla yayılan oyunlar bir şekilde tam da bunun için tasarlanıyorlar. Ancak WORDLE’ın bir farkı var. Diğer oyunların aksine sizin vaktinizi mümkün olabildiğince alabilmek için yapılmamış. Tam tersine. Günde sadece bir kelime yayınlanıyor. Kelimeyi bulduktan sonra ertesi güne kadar oyunu oynayamıyorsun. Yani bir kısıtlama var. Bu onu daha da değerli kılıyor. Unutmayın: kısıtlamalar hem yaratıcılığı arttırır, hem de değeri yükseltir. O yüzden sahip olduğumuz imkanları değerlendirirken, sahip olamadıklarımıza bakıp da bahane üretmemek lazım. WORDLE oyununu farklılaştıran bir başka konuysa onun erişilebilirliği. Herkese açık, tamamen ücretsiz ve sadece web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Yani internete girebiliyorsanız bu oyunu da oynayabilirsiniz. Uygulama indirmiyorsunuz. Kayıt olmuyorsunuz. Bilgi paylaşmıyorsunuz. Tarayıcınızdan giriyorsunuz ve oynuyorsunuz. Bu kadar basit. Bu kadar erişilebilir. Bu onun herkese kolaylıkla ulaşabilmesini sağlıyor. Unutmayın: erişilebilirlik hem büyümeyi arttırır, hem de daha fazla kişinin potansiyelini ortaya çıkarır. O yüzden bir şeyleri tasarlarken mümkün olabildiğince karmaşıklıktan uzaklaşın. Sadeleşin, sadeleştirin. Yaptığınız şeyle başka insanlar arasındaki engelleri ortadan kaldırın. WORDLE’da gördüğüm üçüncü ve sonuncu önemli konuysa paylaşılabilirliği. İyi oyunlar aslında beynin doğru noktalarını uyarırlar. Bu örneğimizde beynin hem konuştuğumuz dille ilgili bölümleri hem de mantıkla ilişkili kısımları çalıştırılıyor. Yani hem sözelden hem de sayısaldan giriyoruz bu sınava. Ama sınav gibi stresli değil. Oyun gibi eğlenceli. Çünkü doğru tahmin ettiğimiz her harfte dopamin hormonu salgılıyoruz. Sarı ve yeşil gördüğümüz her kutu bize memnuniyet ve tatmin hislerini yaşatıyor. Bunların oluşturduğu desenleri, görsel ipuçlarını başkalarıyla da paylaşmak istiyoruz. Yani bu oyunun üçüncü önemli özelliği paylaşılabilir nitelikte olması. Unutmayın: paylaşılabilirlik hem üretilen değeri zenginleştirir, hem de çevresinde bir ekosistem yaratır. O yüzden her ne yapıyorsanız yapın, başkalarını da ortak etmeye çalışın. Ekip olun, topluluk oluşturun. Değeri paylaşın.